Kırşehir, son yıllarda yapılan arkeolojik kazılar ve antropolojik çalışmaların da ortaya çıkardığı üzere 5 bin yıllık tarihi ile Anadolu uygarlığının kadim ve önemli bir kültür merkezidir. Böylesine köklü bir tarihe sahip olan Kırşehir hem 12. yüzyılda hem de yakın tarihimizde yine köklü muhalif geleneği ile dikkat çekmektedir. 12. yüzyılın sonlarına doğru Anadolu Birliği’nin bozulması ve bu toprakların Moğol istilasına uğraması sonucunda günümüzde kooperatifçilik ve sendikal hareket diye tanımlayabileceğimiz Ahilik felsefesinin kurucusu Pir Ahi Evran-ı Veli yine Bektaşilik felsefesinin kurucusu Pir Hacı Bektaş-ı Veli, Anadolu Birliği’nin yeniden sağlanması için Moğollar’a karşı bu bölgede önemli mücadeleler vermişlerdir. Yine Yunus Emre, Aşık Paşa gibi büyük Anadolu Erenleri’nin yaşadığı bu topraklarda Ahi Evran-ı Veli’nin eşi Fatma Hatun tarafından Anadolu kadınları arasında birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek için birçok önemli araştırmacı tarafından Dünya’nın ilk kadın örgütlenmesi kabul edilen Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları) kurulmuştur.
Yakın tarihimize baktığımızda Demokrat Parti iktidarına sırf seçimlerde destek vermediği için bu muhalif duruşundan dolayı zamanın Başbakanı Adnan Menderes tarafından cezalandırılarak ilçe yapılan Kırşehir, özündeki muhalif genlerinden dolayı Türkiye’de yaşanan toplumsal mücadelelere ve özellikle 1980 öncesindeki gençlik mücadelesine de önemli kadrolar yetiştirmiştir.
İşte böylesine köklü muhalif kültüre ve mücadele geleneğine sahip ilimize biz de 25 yıl aradan sonra Sosyal Demokrat Belediyeciliği getirme başarısının onurunu yaşıyoruz. Başarıya giden yolun inanmaktan geçtiğini, halkımıza; kendimizi ve projelerimizi doğru ve güzel bir şekilde anlatırsak bu inancımıza halkımızı da ortak edeceğimizi çok iyi biliyorduk. Alanlarında uzman ve genç bir ekiple kentimizin sorunlarının fotoğrafını çekip, sorunlara dair çözümleri ortaya koyduk ve bunları projelendirdik. Emeğin içinden gelen bir ailenin evladı olarak hayatımın bütün aşamalarında kimseyi kırmamayı, ötekileştirmemeyi, herkesi kucaklamayı ilke edinmiş biri olarak zaten bizi kendisinden bilen insanımıza kendimizi ve projelerimizi anlatmak aslında hiç de zor olmadı. Hem ticari hayatım boyunca hem de Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığım döneminde her zaman ortak aklın önemine inandım. Bu yola çıktığımızda da demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan katılımcılığı öne çıkararak hemşerilerimize “Bu Kenti, Hep Birlikte Ortak Akılla Yöneteceğiz!” dedik. İyi Parti ile kurduğumuz ittifak ile birlikte yürüttüğümüz çalışma ile toplumun istisnasız her kesimi ile görüşüp, yerel yönetim anlayışımızı ve projelerimizi anlattık ve halkımızın bize olan desteği ile Anadolu’nun orta yerindeki Kırşehir’i 25 yıl aradan sonra Sosyal Demokrat Belediyecilik ile buluşturduk.
Partimiz, 31 Mart Yerel Seçimlerinde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday belirlemekten, geliştirdiği ittifak politikalarına kadar yapmış olduğu doğru hamleler sayesinde, büyükşehirlerde ve illerde çok önemli başarılara imza atmıştır. 23 Haziran İstanbul seçimleri de bu başarımızı perçinleştirmiştir. İktidara giden yolun yerel yönetim başarılarından geçtiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Ülkemiz ne yazık ki büyük bir ekonomik krizin içinden geçiyor. Üretmeden tüketen ve bunu israf boyutunda yapan yerel yönetim anlayışından büyük borçlarla teslim aldığımız belediyelerimizin başta tasarruf olmak üzere üretim odaklı çalışmaları, işsizliğin ve yoksulluğun önüne geçilmesi için önemli bir adım olacaktır. Biz de Kırşehir’de bu yönde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kırşehir’in tarihsel ve sosyal dokusuna uygun bir yaşam kültürünün belediyecilik hizmetleri ile çağdaş ve yaşanılabilir kentlilik bilincine dönüştürmek ve kadim bir tarih ve kültür şehri olan ilimizi başta kalkınma kooperatiflerimiz olmak üzere, turizm alanında güçlü bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz. Klasik belediyecilik hizmetlerinin dışında geliştirdiğimiz insan odaklı, katılımcı, üretimden yana, sosyal, kültürel ve doğa dostu belediyecilik örnekleri ile bütün Anadolu’ya rol model olacağız. Kırşehir’de yaratacağımız başarılı yerel yönetim örneğinin Parti olarak istenilen başarıyı elde edemediğimiz Orta Anadolu Bölgesi’ne domino etkisi yaratacağını biliyoruz. Büyükşehir Belediyelerimizden İl Belediyelerimize, İlçe Belediyelerimizden Belde Belediyelerimize kadar gösterilen her başarılı çalışma Cumhuriyet Halk Partisi’ni bir adım daha iktidara yaklaştıracaktır.
Bu konuda özellikle Pandemi sürecinde birçok sınırlama ve baskıya rağmen belediyelerimiz sosyal belediyeciliğin gereği yapmış olduğu çalışmalarla bütün halkımız tarafından takdirle karşılanmıştır. Biz de Kırşehir’de sosyal belediyecilik ilke ve anlayışıyla ekonomik olarak bu süreçte olumsuz yönde etkilenen esnaflarımızın ve dar gelirli bütün hemşerilerimize ulaşarak, paylaşmanın ve dayanışmanın erdemini yaşadık. Yerelde yaptığımız insan odaklı çalışmalarımızı, iktidarımızla birlikte ülkemizin geneline taşıyacağız.
Ülkemizi, ekonomik, sosyal ve idari anlamdaki sıkışmışlığından demokrasiden, adaletten, özgürlükten, üretimden, halktan ve haktan yana anlayışa sahip kadrolar çıkaracaktır. Bu anlamda 25-26 Temmuz tarihinde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Ankara Bilkent’te gerçekleştirilecek olan 37. Kurultayımız “İktidar Kurultayı” niteliği taşımaktadır. Partimizi iktidara taşıyacak kadroların belirleneceği İktidar Kurultayımızın ülkemize hayırlı olmasını diliyor, siz değerli yol arkadaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
