Meme kanserinin meme dokusundan kaynaklanan, hücrelerin kontrollü bir şekilde çoğalmasıyla meydana geliyor. Her  8 kadından 1’inde görülen bir kanser türü olduğunu belirten Prof. Dr. Uslu, “Meme kanserinin en sık belirtisi kitledir. Hastaların yüzde 75- 80’i kendilerinin elle yaptıkları muayene ile  fark ederken geriye kalan kısım ise yapılan yıllık kontroller ile fark edebiliyor” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın kurallarına göre 40 yaş ve üzerindeki kadınların her iki senede bir, 50 yaşından sonra ise senede bir defa mamografi taramasına girmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Uslu, “Bir sigorta kurumu ya da sosyal güvenlik kurumu bunu zorunlu tutsa çok iyi olur çünkü bir insan hasta olduktan sonra sigorta kurumunun harcadığı bütçe, kanser tedavisinin pahalılığı sebebiyle daha da artıyor. O yüzden ne kadar erken tedaviye başlanırsa o kadar iyi” diye konuştu.

Meme kanserinde kullanılan tedavi yöntemlerinin  büyük önem taşıyan kısmı  cerrahi müdahaleyken, kemoterapi, radyoterapi, hormonal tedavi ve hedefe yönelik ilaçlar hastaya ve hastalığın evresine göre değişen tedaviler arasında.  

Prof. Dr. Uslu, “Tedavi süresince bir hasta ile ortalama on sağlık personeli ilgileniyor” dedi. Sağlıklı beslenme ve yüksek tempolu yürüyüşler yaşam kalitesini yükselttiği için sadece meme kanseri değil, diğer hastalıklara karşı vücuda direnç kazandırıyor.

Editör: Haber Merkezi