Seferihisar ilçesinde özel bir şirket tarafından ilçeye 21 kilometre mesafedeki Orhanlı Mahallesi ile Menderes ilçesine 6 kilometre mesafedeki Yeniköy mahalleleri mevkiinde 37,5 MWe Jeotermal Enerji Santrali ve Yardımcı Kaynak (GES + RES) Tesisleri projesi planlandı. Proje kapsamında yılda 280 GWh elektrik üretilecek. Bu kapsamda, toplam 23 jeotermal kaynak arama (sondaj) çalışması yapılacağı bildirildi. Sondajların 12'sinin üretim kuyusu, 10'u tekrar basma (reenjeksiyon) ve 1'inin de arama kuyusu olarak planlandığı kaydedildi. Seferihisar'a 1257 nüfuslu kırsal Orhanlı Mahallesi'nde yapılması planlanan jeotermal santrale, köylüler zeytin ağaçlarına zarar vereceğini gerekçesiyle karşı çıkıyor.

"TARIM VE ÜRETİM KÜLTÜRÜNÜ BİTİRECEK"

Orhanlı'da yapılması planlanan jeotermal enerji santralinin zeytin ağaçlarına zarar vereceğine dikkat çeken köylülerden Galip Ener, "Geçtiğimiz aylarda bir anda mahallimize konteynerler gelmeye başladı. Konteynerlerin burada açılacak olan sondaj çalışmalarında görev alacak işçilerin kalacakları yerler olduğunu öğrendik. Tüm köylüler olarak tepki koyduk. Yapılmak istenen jeotermal sondaj çalışmalarıyla birlikte jeotermal elektrik santralinin de kurulmak istendiğini öğrendik. Buraya yapılacak olan  jeotermal santral, bölgedeki tarım kültürünü ve üretim kültürünü bitirecek. Bütün mahalle, bu jeotermal santraline karşı. Her ne kadar güneş enerji santrali (GES) ve rüzgar enerji santrali (RES) zararsız gibi görünse de proje kapsamında jeotermal santrale destek vereceği için onlara da karşıyız. Bu proje, buradaki tarımsal ekonomiyi etkileyerek buradaki insanların göç etmesini kolaylaştıracak. Biz bunu istemiyoruz" dedi

"KÖYLÜNÜN GEÇİM KAYNAĞI BİTECEK"

Mahallerinin geçim kaynağının zeytincilik olduğunu ifade eden Ener, "Bu tür projelerin planlı olması gerekiyor. Burada yaşayan köylülerin çoğunluğunun geçim kaynağı zeytincilik ve hayvancılık. JES'in burada yapılacak olması, mahallede yaşayanların geçim kaynağını sıkıntıya sokacak. Burası ürünleriyle, hayvanlarıyla, insanıyla yaşayan bir mahalle. Bu tür alanların oluşması için binlerce yıl geçmesi gerekiyor. Mahallemize hançer sokulmasını istemiyoruz. İzmir'in kalbi yok edilmesin" diye konuştu.

Ener, 1005 nüfuslu komşu Yeniköy Mahallesi'nde kurulması planlanan jeotermal santralinin de kendi mahallelerinin sınırına yakın bir bölgede olduğu için buradan da olumsuz etkileneceklerini kaydetti.

Mahalle sakinlerinden Hatice Ener (60) de projeye karşı çıktıklarını belirtip, "Doğma, büyüme buralıyım. Topraklarımızı da çok seviyorum. Köylüler olarak jeotermal santrale karşıyız. Mahallemize böyle bir zehir istemiyoruz. Arazilerimizin, zeytin ağaçlarımızın yok olmasını istemiyoruz. Geçim kaynağımız, buradaki ağaçlarımız. Organik tarım yapan var, zeytincilik yapan var. Biz bu tesisi istemiyoruz. Doğayı koruyalım, yeşilimizi koruyalım" dedi.

Samet Ener (16) ise, "Burada doğan ve burada yaşayan biri olarak ben de jeotermal santral yapılmasını istemiyorum. Geleceğimiz için yeşilliklerin yok olmaması lazım. Bu mahallenin çoğunun geçim kaynağı zeytinlikler. Bu mirası korumamız lazım" dedi.

Özge Uzunca (30) da şunları söyledi:

"Jeotermal santral yapılacak yerin burası olmaması gerekir. Kendi yağında kavrulan köylünün ağacıyla, toprağıyla oynamasınlar. Mahallemizde jeotermal istemiyoruz. Daha uygun bir yer bulunabilirdi."

Jeotermal santral yatırımını yapacak şirket yetkilileri tarafından konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı.

DHA

Editör: Haber Merkezi