İZ GAZETE - İki üniversite bitiren, asıl mesleği peyzaj teknikerliği ve orman mühendisliği olan Sevi Ulus Şenüstek kendisine 'Artık şambali mühendisiyim' diyor. 2016 yılından beri dede mesleğini eşiyle birlikte yapan Şenüstek, "Eşimle nişanlandıktan sonra para kazanma evresine girmemiz gerekiyordu. Sonrasında Seferihisar'ın ortasında tatlı satıyor bulduk kendimizi. Çözüm yolumuz o oldu" diyerek şambaliciliğe başlama hikayesini anlattı.

Şambalicilik aile mesleği sanırım. Peki, siz nasıl karar verdiniz bu işe başlamaya?

Dedem 1960'dan beri bu işi yapıyordu. Bir süre önce babaannemin vefatından sonra da bırakmayı düşündü. Sonrasında şans eseri bir gün İstanbul'dan bir beyefendi bizim dükkana gelip babama, "Babanızın bir tatlısı var şambali. Her seferinde gelirim, alırım. Onu bulabilir miyiz?" diye sordu. Yaz dönemi olduğu için de babam yapmadığını söyledi. İstanbul'dan gelen birinin bu tatlıyı sorması benim için başlangıç fikrini oluşturdu. Yıllarca dedem bu tatlıyı yaptığı için yakınınızda olunca farkına varamıyorsunuz. Dışarıdan böyle güzel bir tepki gelince iş fikri kafama yattı. Dedemden tarifi istedim. Zaten kendisi de bu işi birisinin devam ettirmesini istiyordu. Kabul etti ve ertesi gün işe başladım.

ÇOK ARAŞTIRDIM

Her şeyden önce iyi bir çırak olmanız gerekiyor. Özellikle dedem için disiplin çok önemli. Başlangıçta sadece gözlem yaptım. Köşede durup neler yaptığını izledim. Tatlıyı mahalledeki kara fırında pişirir. Oraya götürüyordu. Yaptığım tek iş emaye kapaklı şerbet kabını kara fırına taşımaktı. Daha sonra fıstık dizme evresine geçtim. Bir yıl boyunca bu şekilde devam ettim. Ama bir şey öğrenmeniz için ne kadar gözlem yapsanız da dokunmanız gerekiyor. Bir gün tamamen hamuru ben yoğurdum. Tatlıyı her ayrıntısına kadar ben yaptım. Yaptığım tatlı dedemden geçer not aldı ve tamamı satıldı. İnsanlar tezgâhta beni görünce dedesi iki gün önce tarifi vermiş bu da yapmış gözüyle bakıyordu. Arka planında benim yaptığım çok şey vardı. Hem deneyimleme süreci hem de işin ustalık kısmını kavramam gerekiyordu. Arka planı da çok araştırmıştım. Ustalık için neler yapılmalı, dükkan açmak için neler gerekli diye baktım. Meslek eğitim kursuna gidip ustalık belgesi aldım. Onu almam iki sene kadar sürdü. Geçen haziranda ustalık belgesini aldım. Böyle bir süreç yaşadım. Çünkü benim hedefim sadece burada kalmak değil. Bütün insanların bu tatlıyı yiyebilmesini istiyorum.

Bu işe başlama süreci nasıl oldu? Kaç yıl oldu bu işi yapalı?

2016'dan beri de ben yapıyorum.

İlk satıştan sonra neler hissettiniz? Tepkiler nasıl oldu?

Tabii çok heyecanlıydı. İlk satışımızdan müşterimizi hatırlıyoruz. Dedem tatlıyı satışa sıcak çıkarıyordu. Ancak benim satışla ilgili hiçbir birgim yoktu. Belli prosedürleri varmış. Mesela tepsi açma diye bir şey var. Tepsiyi ortadan girip açmanız gerekiyor. Yumuşak bir tatlı olduğu için çıkarırken bölmeyeceksin. Çabuk dağılabiliyor. İlk başlarda elim titriyordu. Zamanla oturdu. Kimse de 'Ne yapıyorsun sen?' demedi. Beni çok desteklediler. Özellikle hem ailem hem Seferihisar halkı bana çok cesaret verdi. İlk iki hafta biraz zorluk çektik ama ondan sonra elim titremeden rahat bir şekilde satış yaptım, alıştım. İnanın o süreç nasıl geçti artık hatırlamıyorum. 10 ay gibi bir süreç su gibi akıp geçti.

Sizi şambali satmaya iten neden neydi peki?

Eşim askerden yeni gelmişti. Nişanlandık. Sonrasında ikimiz de mühendisiz ama iş bulamadık. Para kazanmamız gerekiyordu. Kendi işimi yapsam memleketimde kalamama durumum olacaktı. Ailemden ve şehrimden ayrılmak istemedim. Bir de ticaretten geldiğim için birinin yanında maaşlı eleman olarak çalışmak istemedim. Kendimiz bir şeyler yapalım istiyorduk. Nişanlandıktan sonra para kazanma evresine girmemiz gerekiyordu. Sonrasında Seferihisar’ın ortasında tatlı satıyor bulduk kendimizi. Çözüm yolumuz o oldu.

Seyyar arabadan dükkan açma sürecine geçersek. Nasıl oldu? Böyle bir yer açmayı düşünüyor muydunuz?

Dükkan açmayı hep çok istiyorduk. Çünkü seyyarda iken 4 saat duruyoruz. 4 saat sonrasında insanlar bizi bulamıyordu. İnsanlar sipariş veremiyorlardı. Böyle bir açık da ortaya çıktı. O yüzden bu tatlının her saat burada bulunması gerekiyordu. Bu da tabii dükkan açmaktan ve sabit bir yerde durmaktan geçiyordu. Biz de bir arayış içerisindeydik. Ama nerede olacak, nasıl olacak ile ilgili ilgili hiçbir fikrimiz yoktu. Şans eseri bir arkadaşımız gelip böyle bir yer var dedi. Onun sayesinde bu yola girdik.

Ne kadar oldu dükkanı açalı?

Burayı yeni açtık. 4 buçuk ay gibi bir süre geçti.

Şu anda satışlar nasıl, talep artışı var mı?

Seferihisar'ın eski halkı, yerlisi seyyardan almayı çok seviyorlar. Nostaljiyi yaşamak, çocukluğuna gitmek anlamında. Ama buraya yeni yerleşen insanlar da her an ulaşabildikleri için dükkan olmasından mutlular. Genelde memnun kaldıklarını söylüyorlar. En azından çay ile şambali yiyebiliyoruz diyorlar.

SEYYARDAN DİJİTALE

Evlere sipariş ya da internetten sipariş var mı?

Evlere sipariş alıyoruz. Tepsi siparişleri de alıyoruz. İnternet adresimiz var. İnternetten de İstanbul ve İzmir merkeze gönderim yaptık. Sosyal medyayı da kullanıyoruz.

Dedem aslında 14 yaşında başlamış. Burada Sadık Usta adında bir şambalici varmış. Bu tatlıyı Seferihisar'a getiren kişi. Onun yanında çıraklık yapmış. 1960'dan beri yapıyor dediğimiz şey, dedemin bu tadı oturtup, kendisinin bir tarif üretmesi oluyor. Onun öncesinde çok küçük yaşta başlamış oluyor aslında. Dedem bu işi bıraktıktan 3-4 ay sonra da ben başladım. Yani hiç ara vermeden şambaliciliği devam ettirmiş olduk.

Dedeniz teşvik etti mi? Onun herhangi bir önerisi oldu mu?

Eşim buraya gelmeden önce İzmir'de yaşıyordu. Çok bilmiyordu seyyar şambali işini. Bu işi söyleyince ilk başta sıcak bakmadı. Satamayız diye düşündü. Sonra satışa başladığımız ilk gün çok şaşırdı ve bunun Seferihisarlılarla bir ilgisi var, başka bir büyüsü var bu tatlının dedi. İnsanların çok sevdiğini görünce o da olur bu iş dedi. İlk kez kardeşimle salı pazarına çıktığımızda el açması börek yapıp satalım dedik. Dedem pazara geldi. "Siz bu kadar uğraşmışsınız ama gerek yoktu. Şambali arabasını vereyim sana satış yap" dedi. İlk başta yapamam dedim ama bir sonraki hafta satışa çıktık. Yani dedemin satış yapın demesi, bizi teşvik etmesi sayesinde başlamış olduk.

Seferihisar'da tek misiniz?

Evet, burada bizden başka bu tatlıyı yapıp satan yok. Yani pastanelerde satış var tabii ki. Ama sadece şambali üzerine bir satış yapan geleneksel bir dükkan yok. Butik bir işletme burası.

Satışlar nasıl? Günde kaç tepsi şambali satıyorsunuz?

Seyyar arabayla beraber satış yaptığımız için her gün tepsimiz bitiyor. Sade, fıstıklı ve kaymaklı-fıstıklı çeşitlerimiz var. Genel olarak kaymaklı şambaliye talep daha fazla oluyor. Tabii genel olarak birer tepsiden fazla satıyoruz.

Otel veya büyük işletmelere toplu satışınız var mı yoksa sadece butik satış mı yapıyorsunuz?

Tepsilerimiz bakır olduğu için çok pahalı. Bir bakır tepsi 800-850 lira civarında. O yüzden birine verdiğimizde düzgün kullanmazsa tepsiler kalaya gidiyor. O da 100-150 lira gibi ek bir maliyete neden oluyor. Bundan dolayı şimdilik çok kullanışlı bir sistem değil. Ama ileriki zamanlarda bu düşünülebilir. Çünkü şu anda yavaş yavaş alüminyum tepsilere deniyoruz.

Editör: Haber Merkezi