ŞERMİN ÇOLAK - İngilizce; ESC –( European Solidarity Corps), Türkçe olarak ise ADP – (Avrupa Dayanışma Programı) olarak adlandırılan servis, Avrupa Birliği’ne üye ve aday ülkeler arasında gerçekleştirilmekte olan bir Avrupa Birliği Projesi. Bu proje ile 18-30 yaş arasındaki herhangi bir genç, Avrupa içerisinde bulunan herhangi bir ülkeye giderek, asgari yaşam şartları AB fonundan karşılanacak şekilde 2 ila 12 ay süre boyunca ‘gönüllü’ olarak, haftada en fazla 35 saat çalışabiliyor. Nazlı Deniz Ataman’da bu projeden faydalananlardan. Ataman, Romanya’da faaliyet gösteren ‘SUPER TINERI (ASIRYS) ’ derneğinin ev sahipliğinde çok sevdiği seramik üzerine çalışmalar yürütüyor. Gönderici kuruluşu da İzmir’de faaliyet gösteren Pi Gençlik Derneği olan Ataman, Romanya ve Türkiye arasındaki kültür benzerliklerinin bazen kendisini evinde hissettirdiğini söylüyor.

Kısaca kendini tanıtır mısın?

İsmim Deniz, Antalya doğumluyum. 2008 yılında İzmir'e taşındım ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde seramik eğitimi aldım.

Erasmus plus ve ESC’yi nereden öğrendin?

Ne zaman başladı bendeki bu 'yabancı yerler' tutkusu bilemiyorum ama üniversite yıllarımda yapmak istediğim tek şey öğrenci değişim hareketliliğiydi. Erasmus Plus'ı tam da bu zamanda keşfettim. Biri Slovakya, diğeri Polonya olmak üzere iki değişim gerçekleştirdim. Esc'yi keşfim ise birkaç yıl sonra oldu.

ESC’ye nasıl ve ne zaman başvurmaya karar verdin?

Yüksek lisansını bitirdiğim yıl, 'peki şimdi ne olacak' dediğim bir sürece girdim. Bilmiyordum ki öğrenciliğimle birlikte de yurtdışı değişim haklarım da son bulmuştu. Tam da bu anda önceki ismiyle EVS tecrübesi olan bir arkadaşımla gönüllülük projeleri hakkında biraz sohbet ettik. Başvurduğum projemden de yine ayni arkadaşım sayesinde haberim oldu.

‘HEP YANIMDAYDILAR’

Pi Gençlik Derneği ile nasıl tanıştın? Gönderen kuruluş olarak seni nasıl desteklediler?

Tamamen tesadüf oldu aslında. İzmir merkezli bir kuruluş arayışındaydım, birkaç eski ESC gönüllüsü tavsiyesiyle Pi'ye ulaştım. Anında yardımcı oldular. Sonrasında ise, ne zaman bir sorum veya sorunum olsa anında yanımdaydılar. Proje öncesinde, sırasında veya sonrasında aklımda hiçbir soru işareti bırakmadılar.

Başvuru süreci ve mülakat aşaması nasıldı?

Her kurumun kendine özgü bir başvuru süreci olduğunu biliyorum, ancak hepsi az çok benzer prosedürleri uyguluyor. Benim kurumum da yazılı başvuru ve motivasyon mektubu sonrası benimle bir Skype mülakatı gerçekleştirmek istediler. Kısa süre içinde olumlu cevap aldım.

Kurumundaki görevin nedir, neler yapıyorsun? Karşılıklı olarak aldığınız verimler ne yönde?

Koordinatörümle birlikte kurumumun eski gençlik merkezini küçük bir seramik atölyesine dönüştürdük. Ben genellikle vaktimi atölyede, özellikle maddi yetersizliği olan çocuklara ücretsiz seramik dersleri vererek geçirdim. Kalan zamanlarda ekip arkadaşlarımla bölgedeki farklı köy okullarını ziyaret edip sanat alanında atölyeler düzenledik. Koordinatörüm, yerel gönüllüler, ekip arkadaşlarım… Hepimiz birbirimizden bir şeyler öğrendik diyebilirim.

Seramik üzerine yüksek lisans yaptın ve projende bu yönde, yeni şeyler öğrenme sürecin nasıl gidiyor?

Kendi alanımda bir gönüllülük projesi bulmuş olmam büyük şanstı benim için. Yüksek lisansın bile yetersiz kaldığı anlar yaşadım projemde. Daha ne öğrenebilirim ki derken hep yeni şeyler öğrendim. Çok farklı bir okul oldu burası benim için. Hala da öğrenmeye devam ediyorum.

‘BURAYA AŞIK OLDUM’

İlgi duyduğun bir projeyle karşılaşmak motivasyonunu nasıl etkiledi?

Tabi ki, farklı bir ülkede yaşıyor ve farklı bir kültür tecrübe ediyor olmanın yanında, hayatta yapmayı en çok sevdiğim şeyi yapıyor olmak, projeme daha fazla aidiyet hissetmemi sağladı.

Sence gençler neden ESC yapmalı?

Bütün Avrupa'da yüzlerce, binlerce farklı proje, binlerce kuruluş, binlerce farklı tecrübe demek. Herkes mutlaka kendine uygun bir projeye rastlayıp bu sorunun cevabını kendi verebilir diye düşünüyorum.

Neden gençler Romanya’da ve senin kurumunda ESC yapmalı?

Kişisel bir şey gibi görünebilir ama, ben Romanya’ya geldim, küçücük bir şehirde 8 ay gönüllülük yaptım ama buradan hiç ayrılmadım, çünkü buraya, yaşadığım yere, burada edindiğim tecrübelere, tanıştığım insanlara aşık oldum ve şimdi İasi şehrinde güzel sanatlar eğitimime devam ediyorum.

‘KONFOR ALANINDAN ÇIKIN’

Gönüllüğün sırasında sana en ilginç gelen şey neydi?

Romanya ve Türkiye arasındaki kültür benzerlikleri, bazen kendimi evimde hissetmem gerçekten inanılmaz.

ESC yapmak isteyen gençlere tavsiyelerin nelerdir?

'Comfort zone' (konfor alanı) diye tabir ettiğimiz bir yer var ya hani. Lütfen, oradan çıkmaktan korkmayın. Karşılaşacağınız tecrübeler hayatınızı değiştirebilir.

Editör: Haber Merkezi