İZ GAZETE - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Mahir Polat, Halk Tv’de Fatih Ertürk’ün sorularını yanıtladı. Polat, Dünya ve Türkiye gündemini günlerdir meşgul eden koranavirüse dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

İran’da koronavirüs vakalarının görünmesinin akabinde sürece dair mecliste soru önergesi verdiklerini hatırlatan Mahir Polat,  “Biz defalarca mecliste İran sınırını korumamız gerektiğini söylerken; umreden dönen vatandaşlarımızın geçtiğimiz günlerde hiçbir tedbir alınmadan evlerine gönderilmesi bizi endişeye sevk etti” ifadelerini kullandı.

‘DAHA DERİNLEŞECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ’

Polat, şöyle konuştu:

“Bu virüsün etkileri zamana yayılmış olarak ciddi sonuçlar doğuracak. Bir yıkıma, arkasından da ekonomik olarak başka bir yöne evirileceğini görmek mümkün. Herkesin hareketli olmaya mobilize olduğu bir dünyada uçuşların yasaklandığı bir yerde ticaret hacminin hızlı bir şekilde düşeceğini öngörmek zor olmasa gerek. Daha da derinleşeceğini düşünüyoruz. Örneğin; Türkiye’nin sırf Çin ile aramızda 30 bin turistin gelişi iptal edilmiş.  Bunun turizme etkisi 30 milyon dolar civarında kazanılamayacak para demektir”

‘ZAM HABERLERİ ÇIKIYOR’

Stokçuluğun ve fırsatçılığın arttığını hatırlatan Polat, “Gelecek ile kaygı durumu ile ilgili panik söz konusu” dedi.  Türkiye’nin ekonomide tedbirsiz politikalar uyguladığına vurguda bulunan Mahir Polat, “Virüs salgını ile kaynak ayrılırken Türkiye’den böyle bir ses duyamadık. Maliye Bakanı’nından Türkiye’nin ‘Sağlık Krizi’ ile ilgili açıklama yapmasını beklerken zam haberleri karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

Mahir Polat sözlerini “Parlamento tedbirler alınmazsa salgının yayılacağı bir yer olabilir. Milletvekilleri; Türkiye’nin 81 vilayetinden meclise geliyorlar, ardından tekrar 81 vilayete dağılıyorlar. Bu vahim sonuçlar doğurabilir” diyerek sürdürdü.

Dünyada petrol değer kaybederken Türkiye’de petrolün zamlanmasına yönelik konuşan Polat, “Herhalde Türkiye o kadar tedbirsiz bir şekilde politika uyguluyor, kara gün için hazırlıklı olmadığımızı, kara gün akçelerinin harcanmış olduğunu düşünüyorum. Şimdi de nereden koparsak kardır diye bakıyorlar. Bu zamları ona yoruyorum.

Vatandaşın gıda konusunda endişeli olduğunu ifade eden Polat, “Bu süre iki ay sürerse bizim yeterli unumuz var mı? Bizim ithalata dayalı bir gıda sektörümüz var. Bizim baklagili, patatesi ithal eder duruma geldik. Bu konuda alınan önlemlerin bir an evvel halka anlatılması gerekir” dedi.

‘BU KADAR DUYARSIZ BİR ŞEKİLDE SÜREÇ YÖNETİLMEMELİ’

Polat, Umre’den dönen vatandaşlara herhangi bir tedbir alınmadan evlerine gönderilmesi hakkında konuşarak, “Halk sağlığını göz ardı ederek halkın yaşamını tehdit ederek yapabiliyoruz. Esasen baktığınızda Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri de şeffaf olmamak. Türkiye ne durumda, kaç hasta olduğunu bilmiyor. Bu insanların kendi aileleri ve yakınları için de bir virüs kaynağı olup olmadığını nereden bileceğiz? Maalesef hükümetin iyimserliği bırakarak şapkasını önüne koyup düşünmesi gerek. Hepimizin sağlığını Umre’den gelen bir grup arkadaşımız için tehlikeye atamazlar, böyle bir hakları olduğunu düşünmüyorum. O vatandaşlarımızın da suçu değil bu. Bu kadar duyarsız ve pervasız bir şekilde süreç yönetilmemeli. İnsanların ve Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atmak kimsenin hakkı değil. Gelen herkesin karantina altına alınması gerekir” dedi

‘BU DA SİYASETTEN UZAK BİR ELEŞTİRİDİR’

Polat, “Bizim insanımız gayet iyi niyetli, biz de sağlık bakanlığının siyasetten uzak bir şekilde bu işi götürdüğüne inanmak istiyoruz. Bununla ilgili çekincelerimizi dile getirirken siyasetten uzak toplum sağlığı açısından dile getirmeye çalışıyoruz, bu da siyasetten uzak bir eleştiridir. Onun ötesinde Sağlık Bakanlığımızın Güney Kore'de olduğu gibi hızlıca insanları test edecek yöntemleri geliştirmesi gerektiğine inanıyoruz.

‘SÖZ KONUSU İKTİDAR OLUNCA ŞAHİN GİBİ ORTAYA ÇIKIYOR’

Salgından sonra cumhurbaşkanının ortaya çıkmaması ve konuşma yapmaması hakkında konuşan Polat, "Şahsi olarak konuşmak gerekirse onu görememekten çok da mutsuz değilim. Çıktığı zaman ülkeyi huzursuz eden yaklaşımlara sahip bizim ülkemizin cumhurbaşkanı. Kendisiyle ilgili bir durum olmayınca gayet rahat saraylarından durumu izliyordur, bizim bilmediğimiz pek çok duruma da vakıftır. Söz konusu iktidarın devamlılığıyla ilgili bir durum olduğunda şahin gibi kimseye bırakmadan açıklama yapıyor. Ama bu insanlara verdiğin değerle ilgili. Bu iş AKP CHP MHP İYİ Parti işi değil, bu iş yaşamımıza ilgili bir şey. Bu salgının bize bir bedeli olacak, az ya da çok. Zerre kadar sorumluluk duyuyorlarsa çıkıp önlerindeki tabloyu anlatmaları gerekiyor" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi