İz Tv’de yayınlanan Tugay Can ile Gün Doğdu programının konuğu olan önceki dönem baro başkanlarından ve eski Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Pekdaş, İçişleri Bakanlığı’nın pandemi gerekçesiyle baro seçimlerini ertelemesine ilişkin “Gerekçe sadece pandemi değil. Baroların kurumsal yapısıyla oynamaktır. Sadece Metin Feyzioğlu’nun yeniden birlik başkanı seçilmesine indirgenemeyecek kadar önemli bir olaydır. Kendisi barolara yönelik saldırıda iyi bir sınav vermedi. Bu saldırı hukuk devletine yapılan saldırıdır. Türkiye hukuk devletidir. Barolar, hukuk devletinin en önemli organlarından birisidir” açıklamasında bulundu.

Yaşanılan süreçte insan hakları ve hukuk devletine yönelik mücadeleden rahatsızlık duyulduğunun altını çizen Pekdaş, “Bu süreçte yargının demokratik olması barolar sayesindedir. Kürsüde oturan hakimin kararının bağımsız olmasını sağlayacak olan güçlü avukatlık mesleği ve barodur. Sadece meslek örgütü değildir, yargının kurucu unsurudur. Rahatsızlık bu noktada başlar. İnsan hakları ve hukuk devletine yönelik mücadelelerinden rahatsızlık duyuluyor. Çünkü ‘meslektaşlarının sorunlarıyla ilgilenilsin’ deniliyor.  Barolar insan haklarının hukukun üstünlüğüdür. Devletin amaçlarından en önemlisinde yurttaşlarının haklarının ve mutluluklarının sağlanacağı düzen kurmaktır. Devlet hukuk devleti olmalı ve yasama, yargı, yürütmenin kuvvetler ayrılığı çerçevesinde denetlenebilir olması gerekir. Burada, barolar kilit role sahiptir ve bunu yapmayınız deniliyor” dedi.

‘SİSTEM DEĞİŞTİ’

Barolara karşı oluşan tahammülsüzlüğün altında yatan zihniyetin önemine dikkat çeken Pekdaş, “Bu dönemde sistem değişti.  Eskiden yürütmemiz cumhurbaşkanı ve bakanlar kuruluydu. Şu an Bakanlar Kurulu organımız kalmadı. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra süreçte yargıyı belirlerim diyor. Egemen seçilen cumhurbaşkanı değildir, halktır diyen kurumlara, kişilere, partilere duyulan rahatsızlıktır. Anayasalı devlet olmaktan, hukuk devleti olmamız lazım. Barolara olan tavrın altında bu neden yatmaktadır.”

FEYZİOĞLU, İKTİDAR GÜCÜNE TESLİM

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun çoklu baroların oluşturulmasına dair aldığı tavır ve söylemlerini değerlendiren Sema Pekdaş, “Devlet Bahçeli ne yapmak istediğini kendi de bilmiyor. Yedek lastik olarak duruyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın gündem değiştirmeye ihtiyacı olduğunda konuşuyor. Hukuk devletinin siyasi partisi gibi çalışmayan partinin genel başkanından ne beklememiz gerekiyorsa onu yapıyor.  Barolar Birliği Türkiye’nin göz bebeğidir.2013 yılında Metin Feyzioğlu, aday olduğunda desteklemedim. Siyaset ve hukuk mücadelesi yürekle, inançla yapılır. Kendisinde bu özellikler yok. Vücut dili, söylenen sözler bireyin ne kadar samimi olduğunu gösterir. Feyzioğlu, iktidar gücüne teslim oldu. Bazı kurumlar nitelikleri gereği muhalif olmak zorundadır. Medya ayna tutar yönetim ve yöneticilere. Medyaya baktığınızda kendinizi aynada görürsünüz.  Eleştiren kötü birey olarak görülüyor. Barolarda itiraz eder ve görevleri budur. İtirazları muhalefetlik olarak görüyorlar. Muhalif demek yanlıştır, görevini yapıyor demeliyiz. Görevini yapan kurumlardan rahatsız oluyorlar” dedi

'ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU'NUN YANINDAYIM'

Önümüzdeki hafta sonu gerçekleşecek olan genel kurul seçimlerine ilişkin, “Hafta sonu İzmir Barosu’nun genel kuruluna ilişkin Türkiye’nin geleceğinin konuşulacağını söyleyen Pekdaş, “Türkiye’nin hukuk düzeni, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konuşulacak. Bizim anayasalı devlet değil, anayasal devlet, hukuk devleti olmamız ve ülkede yaşayan insanların yurttaş olarak yaşaması etkin mücadeleci barolar olmasını sağlaması açısından değerlidir. Cesaretle korkmadan, insan hakları hukuk devleti diyecek barolara ihtiyacımız vardır. Rekabet iyidir ve gönlüm Çağdaş Avukatlar Grubu’ndan yanadır. Korkmadan, cesaretle yanlışların üzerine gittikleri, aktif baroculuk yaptıkları, insan hakları mücadelesinde bayrağı dik tutarak gece gündüz çalıştıkları için yanlarındayım.  Cumhuriyetçi Hukukçular da arkadaşlarımdır, bu durum hayata nereden baktığınızla alakalı bir olaydır. 1986’dan bu yana gönlüm Çağdaş Avukatlar Grubu yanında attı. Özkan Yücel ile de iki dönem aynı yönetimde çalışmıştık” açıklamasında bulundu

Türkiye’de tüm demoratik kanalların tıkandığını belirten Pekdaş, “ Türkiye cumhuriyeti tarikatlar koalisyonu değildir. Bakanlar memur artık, bir tek cumhurbaşkanı var. Türkiye 150 yıldan fazladır meclisli yönetime alışkındır. AKP’lilerde bundan memnun değil. Yurttaş olarak egemenlik hakkını, seçimlerde, meclis araştırmalarıyla, gen sorularla vs. fark ediyorduk. Şuan hiçbiri yok. Tüm demokratik kanallar tıkandı. Bu durumdan kendilerini de memnun olmadığını düşünüyorum. Türkiye hukuk devleti değildir. Güçler ayrılığı yoktur. Bağımsız yargının önündeki büyük engellerden birisi de Baroların siyasallaştırılmasıdır. Bunun öncesinde hukuk mücadelesiydi.

Pekdaş, İstanbul'da ikinci baronun kurulması için 2 binin üzerinde avukatın imzasıyla Türkiye Barolar Birliğine başvuru yapılmasını ‘Boşa kürek çekmektir’ şeklinde yorumladı. 

Siyasetin içerisinde aktif olarak yer alıp almayacağı sorusuna, “Aktif olarak avukatlık yapmıyorum. Görevi bıraktıktan sonra kişisel ve ülke yaşamında normalleşme olmadı. Yurttaş kimliğimi bütün kimliklerimin önüne koyarım. En başta kadın yurttaşım. Yurttaş ve kadınların eşitlik mücadelesini yükseltmek için hep var oldum. Yurttaş kimliğine sahip olmak hukuk devleti içerisinde kaçınılmazdır.” dedi

Pekdaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un yerel yönetimlerdeki performansını başarılı bulduğunu söyledi.

Editör: Haber Merkezi