Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çeşitli dönemlerde görev yapmış İzmir Parlamenterler Birliği üyesi 20 eski milletvekili Basmane'deki Smart Otel'de bir araya geldi. Referandumda oylanacak anayasa değişikliği ile ilgili gerçekleştirilen toplantıda İzmir Parlamenterler Birliği Başkanı Metin Öney, İzmir'de yaşayan geçmiş dönemde farklı partilerde olduğu halde TBMM'de görev yapmış üyeler olarak, 16 Nisan'da demokrasiye, egemenlik hakkına, parlamenter sisteme, hukuk devleti ilkelerine aykırı bulduklarını belirttiği anayasa değişikliğine 'hayır' oyu vereceklerini açıkladı. Vatandaşlara sandığa giderek oyuna sahip çıkma çağrısı yapan Öney, değişikliğin içeriğine ilişkin görüşlerini de bildirdi. 1982 tarihli Anayasa'nın 18 defa değiştirildiğini, bu değişikliklerle yüzden fazla maddenin yeniden şekillendiğini belirten Öney, "1982 anayasasının iki kusuru vardır. Biri siyasi yasak, ki referandum ile kaldırıldı, diğeri ise seçim yasasıdır. Siyasi partiler yasası da başka bir ayıptır. Bunların hiçbiri referandumda karşımıza gelmemektedir. 15 yılda bu konuda değişiklik yapılmamış, yapılması için de teklifte bulunulmamıştır. Referandumda görünüşte 18 madde değiştiriliyor. Ancak 50'den fazla madde hüküm olarak değiştirilmiştir. Yürürlük maddesinde 'Anayasa'nın şu maddeleri de dahildir' diyor ve 50'den fazla madde sayıyor. Her bir hüküm için ayrı ayrı oylama yapılmalıydı, sadece 18 madde mecliste oylandı. 18 madde yerine tek bir madde sevk edilse ve 'hukuksal ve siyasal bütün yetkiler Cumhurbaşkanı'na verilmiştir' denilse daha kolay olurdu" diye konuştu. 
Kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığını öne süren Öney, "Hukuk devleti insan hak ve özgürlüklerini öne çıkarır, devletin hukuku ise ben yaptım oldu zihniyetindedir. Bu değişiklik bizi anayasal devlet değil, anayasası olan devlete götürmektedir. TBMM'nin yasa yapmak ve denetim sağlama görevi vardır. İkisi de ortadan kalkmaktadır. Kararnameler ile yönetilen devlet haline gelmiştir, güvenoyu ve gensoru ortadan kalkmıştır. Halk denetleyecek diyorlar, 5 yılda 1 sandığa giderek yapılan denetim diktatörlüklerde olur" ifadelerini kullandı.
Partili cumhurbaşkanı ifadesini eleştiren Öney, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Türk toplumu, bayrak, cenaze ve cumhurbaşkanı geçerken ayağa kalkmaktadır. O partiden olmayan adam neden partili cumhurbaşkanı geçerken ayağa kalksın. Cumhurbaşkanı partili olunca, genel başkana rağmen şimdi bile yasa çıkarması zorken, o durumda meclis nasıl çalışacak. Her makama atama yetkisi cumhurbaşkanına verilmektedir. Bakan yok, bunun hukuki karşılığı cumhurbaşkanlığı sekretaryasıdır. Onların atama yapacağı yerlere kim atama yapacak cumhurbaşkanı. Elçi, vali, müsteşar üyeleri bütün bunlar cumhurbaşkanı tarafından atanacak sekretarya görev yapmamış olacaktır. Böyle bir yetkiyle donatılmış cumhurbaşkanının karşısında meclis nasıl kendini ifade edecek. Milletvekili olarak genel başkan barajını aşamıyoruz da bu yetkilerle donatılmış cumhurbaşkanını aşmak nasıl mümkün olacaktır."
Seçilme yaşının 18'e indirilmesine değinen Öney, sözlerini şöyle tamamladı: 
"25'e indirdiler, bu yaşta milletvekili ya da listelerde milletvekili adayı veya belediye başkanı gördünüz mü Cumhurbaşkanının 18 yaşındaki bir genci başkan yardımcısı yapmasının önünde hiçbir hukuki engel yok. Cumhurbaşkanının hastalandığını ya da yurt dışına gittiğini düşünün. Bu 18 yaşındaki yardımcı savaş kararı verecek, meclisi feshedebilecek, vali, elçi ve kaymakam atayabilecek. Ayrıca meclis 600 kişi oldu deniyor. Hayır 700 kişi olacak. Yardımcıları ve bakanlar bütün milletvekili özlük haklarına sahip. Dokunulmazlığı ömür boyu olacak. Bakanı 25 değil de 40-50ye çıkardı, yardımcıları da bu sayıya çıkardıysa 600 milletvekili sayısına bunu da eklemek gerekmiyor mu Özlük hakları var bir tek genel kurul salonunda oturmayacak."

 

Editör: Haber Merkezi