GÜLSEN CANDEMİR / İZ GAZETE - Toplumsal cinsiyet rollerinin oluşmasında oyuncakların da büyük rolü var. Oyuncakları cinsiyetlere göre ayıran oyuncak mağazaları, seçimlerinizde kendi isteklerinizi değil mağazanın tercihlerini seçmenizi amaçlıyor. Kız çocukları için ayrılan alanda pembe kutularla dolu raflar sizi beklerken, erkek çocuklarının reyonlarına ise koyu renkler hakim. Kızlara, ev işlerine hapsolmuş ama pembe, erkek çocuklarına ise her renge sahip oyuncaklar tavsiye ediliyor.

KALIPLARA HAPSEDİYOR

Sadece renk seçimleri değil, oyuncak seçimleri de çocukları toplumun kabul ettiği rollere uygun olarak şekillendirmeyi dayatıyor. Kız çocukları için ayrılan bölümde; kovalı, fırçalı temizlik seti, pembe renk mutfak dolapları, fırın ve pasta yapım malzemeleri, küveti olan bebek yıkama malzemeleri, yeni doğan bebek bakım ürünleri, dikiş makinesi, ütü, çamaşır kurutmalığı, elektrik süpürgesi, fırın, çamaşır makinesi var. Erkek çocukları için ayrılan reyonlarda ise, araba çeşitleri, tanınmış çizgi film karakterleri, arabalar, dünya haritaları, spor aletleri ve şiddete özendiren silahlar.

Kız çocuklarına küçük yaştan itibaren barbi bebekler gibi güzel olması, evin işlerini yapması gerektiği öğretilirken, erkeklerin ise yaratıcılığını artıran Legolar ve evin dışındaki her şeyi yapabilme kabiliyeti kazandıracak oyuncaklar dayatılıyor.

CİNSİYETE GÖRE RENK

Oyuncaklardaki cinsiyetçi yaklaşımı Uzman Klinik Psikolog Özge Hazneci ile konuştuk. Cinsiyete göre renk ayrımının sadece oyuncaklarda değil, giysilerde de yapıldığını söyleyen Hazneci, renkler üzerinden toplumsal cinsiyet rollerinin belirlenmeye çalışıldığını ifade etti.

Hazneci “Kliniğimizde oyun odası var ve tüm çocuklar istediği oyuncakla oynayabiliyor. Kız çocukları arabalara, silahlara yönelirken erkek çocukları da bebeklere veya mutfak eşyalarına gidip oynayabiliyor. Onları özgür bıraktığımızda ilgi alanlarına göre seçim yapıyorlar. Çocukları belli kalıplara koyduğumuzda onlar da o kalıplara giriyor ne yazık ki. Toplumsal cinsiyet rollerini daha çok ebeveynler veriyor çocuklara. Örneğin, kliniğe gelen bir kız çocuğu annesi, kızının arabayla oynamasından endişe duyduğunu anlatmıştı. Bir çocuğun arabaya merak duyması çok doğal bir durumdu aslında. Bu mesele o nedenle sosyolojik açıdan da ele alınması gereken bir konu.” Diye konuştu.

ÇOCUKLARI KALIPLARA KOYUYORUZ

Erkek çocuklarının ev işleri öğrenmesinin, kendi işlerini yapabilmesi açısından faydalı olacağını, kızların da araba kullanmasının yetişkin olduğunda mutlaka işine yarayacağını söyleyen Klinik Psikolog Özge Hazneci, “Çocukları niye kalıplara koyuyoruz ki. Bırakalım istedikleri ile oynayıp kendilerini keşfetsinler, becerileri ve deneyimleri gelişsin.” dedi.

Son yıllarda bazı ailelerin toplumsal cinsiyet rolleri konusunda daha duyarlı olduğunu da söyleyen Uzman Psikolog, “Yeni dönemdeki ebeveynler çocuklarına daha hassas yaklaşıyor. Oyuncak ve kıyafet seçimlerinde yönlendirmelerden ziyade kendi fikrini oluşturabiliyor. Çocuklar zaten büyükleri taklit eder. Bir evde baba ütü yapıyor, mutfakta zaman geçiriyorsa çocuk bunu beynine yerleştiriyor.” şeklinde konuştu.