GÜLSEN CANDEMİR/İZ GAZETE - İzmir’de, bakımsızlık nedeniyle yıkılan eski evler otopark olarak oluyor. Şehrin merkezindeki otopark ihtiyacına iyi gelen bu dönüşüm kentin belleğine ise büyük zarar veriyor. Basmane’de Yahudilere ait yerleşim alanı olan büyük bir Kortejonun otopark olduğu, Alsancak’ın Gar tarafında kalan bölümündeki evlerin de otoparka dönüşmesi üzerine konuyu Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı H. İbrahim Alpaslan ile konuştuk. Oda Başkanı Alpaslan, ortada bir suç olduğunu ifade etti.

FARKINDA DEĞİLİZ

Kentteki eski evlerin yerine otopark yapılıyor. Bu sonuç neyin göstergesidir?

Özellikle kent merkezinde tarihi yapıların yıkılarak arsalarının otopark olarak kullanılması birçok kanunsuzlukla birlikte iki temel şeyin göstergesi. Birincisi biz toplum olarak hala tarihi çevrenin, mimari mirasın bize sağladığı maddi ve manevi getirinin farkında değiliz. Mimari mirasın doku ve yapı ölçeğinde korunmasının bize hem daha nitelikli yaşam çevreleri sunacağını hem de orta ve uzun vadede maddi getirilerinin kısa vadede yıkıp başka bir yapı veya otopark yapmaktan çok daha fazla olacağı bilincine erişemedik. İkinci olarak da bu gelişme hala sağlıklı bir ulaşım sistemimizin olmadığına dair de ipuçları veriyor diye düşünüyorum.

Bu otoparklara her gecen gün yenileri ekleniyor. Nereye gider bunun sonu?

Eski yapıların yıkılıp yerine otopark yapılması, çift yönlü bir kayıp anlamına gelir. Bu süreç, hem daha çok tarihi eseri kaybetmemize ve zaten sağlıklı olmayan ulaşım sistemimizin daha da kontrolden çıkmasına neden olur.

Bu konudan sadece ev sahipleri mi sorumlu?

Burada tüm sorumluluğu ev sahiplerine yüklemek doğru olmaz. Tarihi eserlerin restorasyonunun bugün ciddi bir maddi güç gerektirdiği bir gerçek. Ancak devletin bu tür projelere maddi avantajlar ve kolaylıklar sağladığını da hatırlatmak gerekir.Bu durumdaki mülk sahiplerinin restorasyon konusunda deneyimli mimarlardan görüş almalarını öneririm.

Bir şeyi daha vurgulamak lazım, tarihi yapıları yıkmak çok ciddi bir suç, bu yapıları tereddütsüz biçimde korumalıyız. Olur da yıkılırlarsa zaten tescilli yapıların yerine yıkılan yapının aynısını tekrar yapmak gerektiğini, bunun dışında bir yapılaşmaya izin verilmeyeceğini de hatırlatmak lazım. Ayrıca imar planlarında konut olarak işlevlendirilmiş parsellerde otopark işletmenin yasadışı olduğunu ve bu denetimi yapmanın da yerel yönetimin sorumluluğu olduğunu vurgulamak lazım. Dolayısıyla bu kuralları işletmek, denetimleri yapmak, tarihi eserleri bu amaçla yıkmayı düşünenler için de caydırıcı olacaktır.

Editör: Haber Merkezi