Gizem TABAN/İZ GAZETE- Milyonlarca öğretmeni ve öğretmen adaylarını etkileyecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. Eğitim emekçileri, söz konusu kanun taslağının yasalaşması halinde; öğretmenleri ayrıştıracağı, toplumdaki itibarını zedeleyeceği ve güvenceli çalışmayı ortadan kaldıracağını belirtirken öğretmenlerin sorunlarına çözüm üretmeyeceğini de ifade etti. Öğretmenlerin söz konusu kanun teklifine karşı çıkma gerekçelerini anlatan Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-iş) İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ahmet Cangı ile Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Veysel Beyazadam, eleştirilerini de sıraladı.
‘GÜVENCE YOK OLACAK’
“Dayatılan kanun Öğretmen Meslek Kanunu değil adeta Öğretmen Kariyer Basamakları Kanunu” diyen Eğitim İş 2 Nolu Şube Başkanı Ahmet Cangı, “Yani öğretmenleri, öğretmenler odasında ayrıştıran ve öğretmenlerin arasına nifak sokacak bir kanun… Bir meslek kanunu çıkarılırken o mesleğin atama yönetmeliği, ekonomik, özlük ve sosyal hakların hepsinin net bir şekilde ifade edilmesi gerekiyor. Ancak söz konusu kanun tasarısında yalnızca kariyerden bahsediliyor. Ülkede öğrencileri yarış atına çeviren bir sistem varken şimdi de öğretmenleri yarış atına dönüştürmeye yönelik dayatılan bir meslek kanunuyla karşı karşıyayız. Bunu reddediyoruz. Öğretmenlik mesleği zaten bir uzmanlık mesleğidir. Öğretmenlik mesleğinin önüne; ‘uzman, başöğretmen’ gibi kavramlar eklenerek öğretmenlerin ayrıştırılmasını istemiyoruz. İstemediğimiz bu güdük kanunun kabul edilmesi neticesinde; biz 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki iş güvencemiz ortadan kalkacak. Aslında en büyük tehlike bu… Biz buna karşı direniyoruz” açıklamalarında bulundu.
‘AYRIŞTIRMAK ÜZERİNE’
Söz konusu kanun tasarısının yasalaşması halinde öğretmenleri ayrıştıracağını söyleyen Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Veysel Beyazadam ise, “Bu tasarı kariyer sistemini getirerek öğretmenlerin çalışma huzurunu bozmayı hedefleyen bir tasarıdır. Söz konusu kanun tasarısı, öğretmenleri yarıştırmaktan öte emeği bölmek, öğretmenleri ayrıştırmak üzeredir. Güvenceli çalışma koşullarını baltalayan istihdam modellerini yaygınlaştırmaya ve öğretmenin toplumdaki itibarını zedelemeye yönelik bir yaklaşımdır. Aynı işi yapmalarına rağmen uzman öğretmen/baş öğretmen gibi tanımlamalarla öğretmenler arasında farklı bir ücret politikası getiren bu kanun Anayasa’nın ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesine de aykırıdır. Uzman öğretmenlik/baş öğretmenlik sınavlarına girmek için bazı cezaların alınmaması gerektiği ifade ediliyor. Yani bir bakıma biat eden bir öğretmen profili çizilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
