Gizem TABAN/İZ GAZETE- Türkiye’de özellikle son dönemde yaşamın her alanında gelen zamlar yoksulluğu derinleştirirken yeme-içme sektöründe fiyatların katlanması da öğle yemeğini lüks hale getirdi. İzmir’de ortalama bir lokantada bir öğle yemeği yemek isteyen vatandaşın en az 60-70 lira ödemesi gerekiyor. Et ve balık yemek isteyenler için rakamlar daha da yükseliyor. Kira, elektrik, doğalgaza gelen zamlar düşünüldüğünde asgari ücret alan bir vatandaş, öğle yemeğinde ya gevrek/poğaça gibi ürünlere talim ediyor ya da yıllar öncesinde olduğu gibi sefer tasıyla evden yemek getirmek zorunda kalıyor. Vatandaşın yanı sıra esnaf da zorlanıyor. Ürünleri zamlı alan esnaf müşteriye zammı yansıtsa işleri düşüyor yansıtmasa giderini karşılamıyor. Maliyetleri katlanan esnaf her iki şekilde de zarar ediyor. İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı, Konak Belediyesi CHP Meclis Üyesi ve Esnaf Masası Başkanı Doğan Kılıç, öğle yemeğinin lüks hale geldiğini belirtirken esnafın yaşadığı zorlukları da aktardı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise eski dönemlerde olduğu gibi işçilerin sefer tasıyla evden iş yerlerine yemek götürmek zorunda kaldığını vurgulayarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bir an önce toplanması ve emekli ile çalışanlara seyyanen zam yapılması gerektiğini kaydetti.

‘100 LİRAYA ULAŞTI’

İzmir’de ortalama bir lokantada bir öğlem yemeği fiyatının neredeyse 100 liraya ulaştığını belirten İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç,“Etin kilosu olmuş 140 lira, biberin kilosu olmuş 25 lira… Bir et yemeği 70 lira, pilav 20 lira. Bir ana yemek, bir pilav, bir cacık istediğinizde hesap oluyor 100 lira... Bir sebze, bir pilav, bir tatlı yediğinizde en az60-70 lira… Bir çorba bile 40 lira… Esnafın işi de vatandaşın işi de zor. Vatandaşlar, geçim sıkıntısından dolayı az kuru fasulye az pilavla ya da az çorbayla öğle yemeğini geçiştiriyor. Artık öğle yemeği de lüks oldu. En düşük kira 2 bin lira, elektrik, su, doğalgaz fiyatları malum, asgari ücret alan bir vatandaş nasıl gelip lokantada yemek yesin? Esnaf deseniz daha önce öğle yemeğini lokantada yerken şimdi gevrek-peynir ile günü geçirmeye çalışıyor” diye konuştu.

‘ESNAF ZARAR EDİYOR’

“Esnaf ürün satamıyor, satsa da para kazanamıyor” diyerek açıklamalarını sürdüren Doğan Kılıç, “Ürünleri her seferinde zamlı alıyoruz ama bu zammı her zaman müşteriye yansıtamıyoruz. Yansıtsak müşteri azalıyor, zarar ediyoruz, yansıtmasak yine zarar ediyoruz. İnsanların alım gücü yok. Paket yemek işine girdiğinizde bile karton tabakları tanesi 2 buçuk lira, 3 çeşit yemek sipariş verildiğinde sırf tabak maliyeti 7 buçuk lira oluyor. Esnafın para kazanma şansı hiç kalmadı. Elektriğe, doğalgaz masrafı yüzde 100-200 arttı. Yeme-içme sektöründe eskiden 10 kişi çalıştıran dükkânlar şimdi ailece çalışıyor, eleman çıkartmak zorunda kalıyoruz. Esnaf bitmiş durumda…” ifadelerini kullandı.

‘EN AZ 35-40 LİRA’

Ülkedeki derin yoksulluğun toplumun tüm kesimlerine hızlı bir şekilde yayıldığını söyleyen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Çalışanlar, işçiler, işsizler, emekliler bu derin yoksulluğun pençesinde yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. Ancak çok zorlanıyorlar. Örneğin çalışan bir insan günde 3 öğün sadece bir gevrek ve bir peynir yiyip bir çay içse günlük ödeyeceği rakam 35-40 liradan aşağı değil. Herhangi bir lokanta ya da fast-food dükkânında bir öğün yemek yese en az 50-60 lira ödemek zorunda… O nedenle artık çalışanların birçoğu eskiden olduğu gibi sefer tasıyla evinden yemek getiriyor” dedi.

‘ZAM ÇAĞRISI’

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanması, emekli ve çalışanlara seyyanen zam yapılması konusunda çağrıda bulunan Memiş Sarı, “Eskiden bir ailede bir asgari ücretli çalışsa bile 4 kişilik aileye bakabiliyordu ancak şu an 4 kişi çalışsa bile bir eve bakamıyor. Bu tablo, toplumun ekonomik olarak ne kadar zor koşullarda yaşamak durumunda kaldığını gösteriyor. Günümüzde, özellikle asgari ücretliler öğle yemeği ve yol parasına aylık ortalama 2 bin lira harcamak zorunda… Geriye kalan para da ev kirası ve faturalara gidiyor. Dolayısıyla insanlar artık kredi kartlarına bağımlı hale geldi. Bu gidişata göre yakında icra dosyaları sığmayacak. Bu nedenle acil bir şekilde hem Asgari Ücret Komisyonu’nun toplanması hem de emeklilere ve çalışanlara seyyanen zam yapılması gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

Editör: Haber Merkezi