Gizem TABAN/İZGAZETE- Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nde 2018 Mart ayında bu yana Etkinlik Sorumlusu olarak çalıştığını ve geçtiğimiz hafta işine son verildiğini belirten Mimar Buğra Güngör, söz konusu kuruluşta mobbinge uğradığını ve haksız bir şekilde işten çıkarıldığını öne sürdü.  Güngör, yaşadığı süreci İz Gazete’ye anlattı.

‘BASKI VE YILDIRMA’ İDDİASI
Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nde 2020 şubat ayında gerçekleşen seçimler sonucunda Şube Yönetim Kurulu’nun değiştiğini ve yeni yönetimle çalışma sürecinde mobbinge uğradığını ileri süren Güngör, “Yeni yönetim kuruluyla çalışma sürecimizde, başlangıçtan itibaren baskı ve yıldırma politikaları başladı ve maalesef artarak devam etti. Bu süreçte, öncelikle bir önceki yönetim kurulu üyeleriyle aramıza mesafe koymamız hatta taraf olmamız yönünde baskılara maruz kaldık. Çalışma istek ve arzumu her daim dile getirdiğim halde iş alanımdan uzaklaştırıldım. Vasıfsız işlerde görevlendirildim adeta işlevsizleştirildim. Görevim olan ‘Etkinlikler’ çoğu kez benim dışımda birileri tarafından organize edildi, çoğu etkinlikten haberdar dahi edilmedim.  Bu süreçte ‘güvenlik görevlisi, ön büro-sekreterlik-whatsapp hattı kontrolü, mekan düzenleme, ses-ışık teknik desteği, su damacanası taşıma vb.’ gibi kendi görev alanım dışında görevler verilerek adeta yok sayıldım. Tüm bunlara rağmen görevimi layığıyla yerine getirdim” diye konuştu.  

‘MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM’
Haksız bir şekilde işten çıkarıldığını iddia eden Güngör, mücadelesini sürdüreceğini dile getirdi. Güngör, “Tüm bu süreç boyunca aynı zamanda üyesi olduğum ve yıllardır (çalışmadan önce de) parçası olduğum, mücadelesinde yer aldığım meslek örgütüm olan Mimarlar Odası ile karşı karşıya gelmemek adına yaşadığım baskıları, haksızlık ve hukuksuzlukları yöneticilerime dillendirsem dahi kurumuma zarar vereceğini düşündüğüm noktalarda sustum ve düzelmesi yönünde yapıcı eleştirilerimi sürdürdüm. Ancak şube yöneticilerimin bunun tam aksine, tüm bu süreçte yaşattıkları zulüm ve baskı yetmezmiş gibi pandemi döneminin zorlu ekonomik koşullarını umursamadan ve Şube Genel Kurulumuza 4 ay kala aniden beni işten çıkarttığını bildirmesi beni ayrıca çok üzmüş, odamızın hak hukuk temelli, emek ve emekçiden yana tavrının yok olduğunu göstermiştir. İşten çıkarma gerekçesinin “Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Uymayan Haller”in sıralandığı 4857. Yasa 25. Maddesi üzerinden olduğu bildirilmesi ise bunu tescillemiştir. Bilinçli yürütülen bu baskı ve yıldırma politikasına karşı en başta meslek örgütüm için hak, hukuk mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim” açıklamalarında bulundu.

Editör: Haber Merkezi