Hukuk Fakültesi'ndeki törende konuşan öğretim üyesi Prof.Dr. Şükran Ertürk, "Ne yazık ki hukuk alanındaki gelişmeler bizlerin başarıları ile doğru orantılı gelişmedi. Hukuku bulmak, adalete erişmek için her geçen gün biraz daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Malesef 1'inci sınıfta öğrendiğimiz kuvvetler ayrılığı, sosyal devlet, hukuk devleti gibi pek çok kavramı sorgular hale geliyoruz" dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne 35 yıl önce kayıt yaptırıp, ardından mezun olan 200 hukukçu, o dönemde olanaksızlık yüzünden yapamadıkları mezuniyet törenini şimdi yapıp kep atmak için bir araya geldi. Kendisi de bu gruba dahil olan Prof. Dr. Şükran Ertürk, arkadaşları için tören düzenleyerek, 31 yıl sonra kep atma heyecanını yaşattı. Fakülte binasında düzenlenen törene, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Sancaktar da katıldı. Açılış konuşmasını yapan Sancaktar, kendisinin fakülteye 1985 yılında girdiğini belirterek, şöyle dedi:

"O dönemde imkansızlık vardı. Ders yapılacak sınıf bulunamıyordu. Bazen yemekhanede ders işleniyordu. Artık çok güzel bir binamız var. Üniversitemiz de Türkiye'nin önde gelen üniversiteleri arasına girdi. Biz zamanında yapılamayan mezuniyet törenini şimdi sizin için düzenlemek istedik. Katılımınız için teşekkür ederiz." 

"ZOR ŞARTLARDA EĞİTİM ALDIK"

Prof. Dr. Şükran Ertürk, 35 yıl önce tanıştığı arkadaşlarıyla yeniden bir araya geldiği için mutlu olduğunu anlatırken, şunları söyledi: "Hukuk Fakültesi tercihi ile başlayıp daha sonra bu çatı altında ilk karşılaşmamızın üzerinden çok uzun zaman geçti. Gencecik, temiz ve iyi yürekli insanların karşılaşmasıydı. Çok kısıtlı fiziki imkanlar vardı. Zor şartlarda eğitim aldık. Sabah karanlığında Gümrük durağında 104 numaralı otobüsü bekler, sobayla ısınan amfilere gelirdik. Haftalarca vizelere çalışırdık. İyi not tutan arkadaşlarımızın defterleri fotokopicilerde kaybolurdu. 4 yıl çok çabuk geçti. Haziran ayında 11 kişi mezun oldu. Ben de onlar arasındaydım, ancak hala mezun olamadım, aynı üniversitedeyim. Sonrasında gecikmeli de olsa hepimiz mezun olduk. Hayata bir kısmımız savcı ve hakim olarak devam ederken büyük çoğunluğu avukat olarak devam etti. Az bir kısmımız da benim gibi akademisyen oldu."

"MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK"

Prof. Dr. Şükran Ertürk, çok önemli mevkilere gelen arkadaşları da olduğunu ifade ederken, hukuk alanındaki gelişmelerin kendi başarıları ile doğru orantılı gelişmediğini ifade ederek şöyle konuştu: "Hukuku bulmak, adalete erişmek için her geçen gün biraz daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Malesef birinci sınıfta öğrendiğimiz kuvvetler ayrılığı, sosyal devlet, hukuk devleti gibi pek çok kavramı sorgular hale geliyoruz. Kendimi bu alanda biraz daha şanslı hissediyorum. Hiç olmazsa olması gerekeni öğretebiliyor anlatabiliyorm. Hakim, savcı, avukat olarak sizin işiniz bizden daha zor. Çocuklarımıza daha iyi, daha adil yarınlar bırakabilmeliydik. Ama mücadelemiz devam edecek. Bize başka türlüsü de yakışmaz. Gördüğünüz gibi bu yıl ilk kez, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi bir binaya sahip oldu. Biz çok ilkel koşullarda eğitim görmüş olmamıza rağmen mutluyduk, çok istekliydik. Önümüzde parlak bir geleceğimiz var zannediyorduk. O yüzden diploma töreni yapılmamasını dert etmedik. Gecikmeli de olsa bir araya gelebilmek amacıyla tanışmamızın 35. yılı şerefine bu binada böyle bir tören yapılması fikri oluştu." 

Konuşmaların ardından tek tek sahneye çağrılan mezunlar, sınıf arkadaşları Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Şükran Ertürk'ün elinden sembolik diplomalarını aldı. Sahnede toplu fotoğraf çektiren hukukçular, keplerini de havaya attı.

Editör: Haber Merkezi