İZ GAZETE- Somalı mevsimlik tarım işçileri nakdi destek ödeneğini yatırmayan İŞKUR'a yürüdü, yapılan açıklamada, "Yasa açıktır, İŞKUR gibi bir kamu kurumu işçiyi koruma ilkesine ve yasaya aykırı davranamaz. Nakdi ücret desteği, pandemi döneminde çalışamayan, emeğiyle geçinmek için mevsimlik tarım işlerinde toprağa emeğini veren işçilerin de hakkıdır.  İŞKUR, Özel İstihdam Büro’larının değil, emeğiyle geçinen işçilerin güvencesi olmalıdır. İŞKUR’u hukuksuz ve keyfi uygulamalarından, bazı işçilerin ödemelerini yaparak bazılarının ödemelerini yapmayarak ortaya çıkardığı ayrımcı davranışından, bu davranışına gerekçeler yaratmasından geri dönmeye çağırıyoruz" denildi.

‘KÖLELEŞTİRMEK YASALLAŞTI’

Yapılan açıklamada, “Soma’da mevsimlik tarım işçiliği yaparak geçimlerini sağlamaya çalışanların çoğunluğu kadın işçilerden oluşmaktadır. Çok zor koşullarda, çoğu zaman güvencesiz çalışmak zorunda kalan mısır püskülü işçilerinin bir bölümü hukuksuz uygulamalar nedeniyle Nakdi Destek Ödemeleri’ni alamamaktadır.  2003 yılına kadar özel kuruluşlar tarafından yürütülmesi yasak olan ama fiilen sürdürülen “amele pazarları”, bütün karşı çıkışlara rağmen 2016’da çıkan bir yasa ile Özel İstihdam Büroları olarak karşımıza çıkmıştır. Böylece İŞKUR’un yapması gereken aracılık faaliyetlerinin bir bölümü şirketlere devredilerek işçilerin köleleştirilmesi yasallaştırılmıştır” denildi.

‘İŞKUR TARAFINDAN GASP EDİLDİ’

“Ülkemizde mevsimlik tarım işçiliği “dayıbaşılık sistemi” adı altında sigortasız ve güvencesiz olarak sürdürülmektedir” ifadeleri kullanılan açıklamada, “Mısır püskülü işçilerinin farklılığının nedeni çokuluslu şirketlerin sözleşmeli üretimle bölgede tohumluk mısır üretmeleridir. Bu şirketler işçilerin İstihdam Bürolarından temin edilmesini istemekte, temin edilen işçilerle sözleşme imzalanmakta ve işçiler kısa süreli de olsa sigortalı olmaktadır. Pandemi nedeniyle sigortalı olup işten çıkarılan, işsiz kalan işçilere ödenen Nakdi Destek Ödeneği’nden sigortalı olan mevsimlik tarım işçilerinin de faydalanmasını yolu açılmıştır. İşçilerle sözleşmeyi yapan Güleryüz İstihdam Bürosu’dur. İşçilerin bir bölümü nakdi ödemelerini almıştır. Bir bölümü ise Güleryüz İstihdam Bürosu’nun işçilerin işten çıkış kodlarını bile isteye yanlış bildirmiş olmasından Nakdi Destek Ödemeleri’ni alamamıştır. Haklı itirazlar sonucu kodlar düzeltilmiş olsa da nakdi ücret desteği bu kez İŞKUR tarafından gasp edilmiştir” denildi.

‘KABUL EDİLEMEZ’

Açıklamada, “Güleryüz ve özel istihdam büroları işverenlere kiraladıkları işçilerin alt taşeronlarıdır. Sistemin hukuksuzluklarını örten ise İŞKUR’dur. Burada yaşanılan hukuksuzluğun, yani nakdi ücret destek ödemelerinin işçilerden kaçırılması tesadüf veya gözden kaçırılmış bir ayrıntı değildir. İŞKUR ile görüşmelerden,  “başvuruların sayısının fazla olmasından dolayı hepsini tek tek inceleyemediklerini” ve görevlerini keyfiyetle ihmal ettiklerini, işçilerin sözleşmelerinin geçersiz olduğunu tespit ettiklerini adeta bir mahkeme gibi davrandıklarını da biliyoruz.  İş sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti İŞKUR’un görevi değildir. Güleryüz İstihdam Bürosunun açıkça yanlış bildirdiği işten çıkış kodlarının güncellemiş halini, İŞKUR’un bir genelgeyi gerekçe göstererek kabul etmemesi kabul edilemez” ifadeleri kullanıldı.

ÇAĞRIDA BULUNULDU

“Yasa açıktır, İŞKUR gibi bir kamu kurumu işçiyi koruma ilkesine ve yasaya aykırı davranamaz” denilen açıklamada, “İşverenin açık kötülüğünün ispatı yükü emeği ile geçinen işçilerin omzuna yüklenemez.  Nakdi ücret desteği, pandemi döneminde çalışamayan, emeğiyle geçinmek için mevsimlik tarım işlerinde toprağa emeğini veren işçilerin de hakkıdır.  İŞKUR, Özel İstihdam Büro’larının değil, emeğiyle geçinen işçilerin güvencesi olmalıdır. İŞKUR’u hukuksuz ve keyfi uygulamalarından, bazı işçilerin ödemelerini yaparak bazılarının ödemelerini yapmayarak ortaya çıkardığı ayrımcı davranışından, bu davranışına gerekçeler yaratmasından geri dönmeye çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.

Editör: Haber Merkezi