İnisiyatif adına serbest muhasebeci mali müşavir Ali Akgün'ün kolaylaştırıcılık yaptığı panelde İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İZSMMMO) Başkanı Vedat Adak, gazeteci yazar İrfan Aktan ve CHP İzmir İl Sekreteri Av. Birgül Değirmenci konuk konuşmacı olarak yer aldı.

İlk konuşmayı yapan Adak, her türlü darbe girişimine, dikta rejimine ve antidemokratik uygulamaya karşı mücadele etmek gerektiğini ifade etti. Ne darbelere ne diktalara boyun eğmemek, tam bağımsız demokratik Türkiye için daha çok mücadele etmek gerektiğini vurgulayan Adak "OHAL uygulamalarına, KHK'lara, kamuda görevden almaların cadı avına dönüşmesine, tüm anti demokratik uygulamalara, ülkemizin içine sokulduğu şiddet, terör ve savaş girdabına, çalışanların kazanılmış haklarının bir bir yok edilmesine dur demeliyiz. Cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe, özgürlüğe ve adalete her zamankinden daha çok sahip çıkmak gerekiyor" dedi. Adak, özgür ve demokratik bir Türkiye için tüm demokrasi güçlerini dayanışma içinde olmaya ve birlikte mücadele etmeye davet etti.

Avukat Birgül Değirmenci ise OHAL'in hukuksal boyutlarını irdeleyerek anayasa ihlalleri ve OHAL'in ülkedeki ilerici, demokrat ve aydınlar üzerindeki olumsuz etkileri üzerine görüşlerini aktardı.

Son olarak söz alan gazeteci yazar İrfan Aktan Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın verilerine göre halihazırda 10 bin basın çalışanının işsiz olduğunu belirterek, iktidarı rahatsız eden hiçbir gazeteciye çalışma alanı bırakılmadığını söyledi. Kendi alanlarında son derece önemli, izleyici ve dinleyicilerinin hakikatleri görme penceresi olan 12 televizyon ve 11 radyo istasyonunun tek bir kanun hükmünde kararnameyle kapatıldığını vurgulayan Aktan, bu süreçte yüzlerce gazetecinin işine son verilebildiğini, gazeteciliğin fiilen yasaklandığını belirtti. "Egemen olağanüstü hale karar verendir" sözüyle Carl Schmitt'i anan Aktan, "Egemenliğin millette olmadığını 7 Haziran'dan sonra herkes çok iyi biliyor" dedi.

Salondan gelen "Neden bir arada olamıyoruz" sorusunu yanıtlayan İZSMMMO Başkanı Vedat Adak bu sorunu özelde odada, genelde de ülkede toplumsal muhalefetin bir arada olamaması olarak iki ayrı başlıkta değerlendirdi. Uzun yıllardır birlikte olma mücadelesi verdiğini aktaran Adak, deneyimlerinden hareketle söz konusu ayrışmayı "ideal tarifindeki farklılıklar, kişisel çıkar ve hesaplar, liderlerden bekleme ve geçmişten kaynaklanan küskünlükler" olarak tarif etti. Ama bugün kimsenin böyle bir lüksü olmadığını söyleyen Adak "Bugün öncelikle mevzilerimizi korumak zorundayız. Bunu sağlayamazsak ne özelde Odalar ne de genelde Cumhuriyet ve demokrasi ortada kalmayacak" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi