GÜLSEN CANDEMİR/ İZ GAZETE- Osmanlı’dan günümüze kadar gelen nadir kuru meyvelerden incir. Yaş hali ayrı güzel, kuru hali ayrı. Ancak her yıl artan fiyatı nedeniyle ulaşmak gittikçe zorlaşıyor. Ege Bölgesi özellikle Aydın, dünya kuru incir üretiminde birinci. Diğer illerimizde de incir üretimi var ancak iklim koşulları uygun olmadığı için kuru incir daha çok Ege Bölgesi’nde elde edilebiliyor. İhracat açısından büyük gelir getiren kuru incirde son yıllarda yaşanan sorunları Çiftçi Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu ile konuştuk.

Kuru incirin raflardaki fiyatı her yıl katlanarak artıyor. Bunun nedeni girdi fiyatlarının yüksek olması mı yoksa başka nedenler var mı?

"Girdi maliyetleri tabi ki var ancak bunun yanında iklime bağlı sorunlar daha fazla. Bölgedeki barajlar ve JES’ler incir üretiminin yoğun olduğu Aydın Bölgesinde başka sorunların yaşanmasına yol açtı. Son 4-5 yıldır bölgedeki barajların iklimi yumuşatması, JES’lerin havaya saldığı nem ve kükürt dioksit hem üretimi etkiledi hem de kurutma sorunu ortaya çıkardı. Kuru incir bu nedenle daha pahalı hale geldi. Bölgedeki iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan sorunlar daha fazla ilaç kullanma zorunluluğu getirdi. İklimin değişmesine bağlı kurutma süresinin uzaması ve tam kurumamaktan kaynaklı oluşan afratoksin maddesi (kanserojen)ni engellemek için kullanılan ilaçlar üretim maliyetini artırdı. Bu sadece incirde değil, üzümde de yaşanan bir sorun artık."

Bu anlattıklarınız sadece fiyatları mı artırdı yoksa başka sorunlar da yaşanacak mı önümüzdeki dönemde?

"İklimin değişmesi, ürünün dalında çürüyerek azalmasına davetiye çıkarıyor. İncir sağlıklıdır demek bir süre sonra anlamsız hale gelecek. Tüketici sağlıklı ürün istiyor tabii ki, bu en doğal hakkı. Ancak bu üreticinin belirlediği bir şey değil. Üretici hiç ilaç kimyasal kullanmadan üretim yapsa bile JES’lerin havaya saldığı gazlar ve suya karıştırdığı ağır metaller sağlıklı ürün yetişmesini engel."

Üreticinin JES’lere karşı verdiği mücadele bu noktada çok önem kazanıyor öyleyse. Tüketici bu mücadeleye nasıl dâhil olabilir?

"İklim sorunu dediğimiz sorunlar, enerji yatırımları sonrası oluşan sorunlardır. JES ve barajlardan önce bu tür sorunlar incir için söz konusu değildi. Hükümetin Ege Bölgesi’ni enerji havzası haline getirdiğini görüyoruz. Ülkeler arası anlaşmaların amacı, Türkiye’yi bir tarım ülkesi olmaktan çıkarıp, gıdada dışa bağımlı enerjiye öncelik veren bir duruma getirmek. Jeotermal enerji santralinin ömrü 20-25 yıl. Kaynak bittiğinde bölgedeki tarımsal üretim de bitebilir. Bu yönüyle bakıldığında gıda fiyatlarının ucuzlanması isteniyorsa yapılacak şeyler: aracıların aradan kaldırılması, üreticinin üretim sırasında yaşadığı problemlerin ortadan kaldırılacak bir tarım politikası izlenmesi ve enerji politikalarının değişmesi. Bunlar olmazsa kuru incirde fiyat her yıl önceki yılı katlayacaktır. Bu kaçınılmaz."

TÜKETİCİ FAKTÖRÜ

"Tüketici mevcut enerji politikalarına karşı çıkmalı, doğrudan üreticiden temin etmenin yollarını bulmalı, tüketici insiyatifleri kurmalı. Enerji politikalarına karşı mücadeleyi sadece üreticiden bekleyemeyiz. Şehirde yaşayan insanların da bu sorunlara karşı ciddi tutum alması gerekiyor. Gıdanın şirketlerin kontrolünden çıkartılmasını hedeflemesi gerekir. Ancak o zaman sağlıklı gıdaya erişilebilir."

Editör: Haber Merkezi