İZ GAZETE-  Tüm dünyanın savaştığı koronavirüsle ülkemiz de mücadele ediyor. Vakaların tırmanmasıyla yasaklar üst üste gelirken, yasaklardan en çok etkilenen birileri de mesleğini sanatıyla icra eden işçiler oldu. Bu zor koşullarda yaşamaya çalışan kültür sanat işçileri, duruma tepki gösterererek basın açıklaması yaptı. Kıbrıs Şehitler Caddesi'nde toplanan kültür işçileri, sanatı üretirken kullandıkları aletleri (enstrüman, tuval v.s) önlerine koyarak, 2 metre aralıklarla bekledi. 

'BELİRSİZLİK GİRDABI İÇİNDE ÇIRPINMAYA TERK EDİLDİK'

Basın açıklamasında, "Bizler hayatını sanat icra ederek kazanan kültür işçileriyiz. Bugün kapsamı genişletilerek uygulanmaya devam eden Covid-19 önlemleri kapsamında yapılan düzenlemeler nedeniyle çoğumuz işsiz kalmış olmakla birlikte, önlemler çerçevesinde kültür-sanat etkinliklerine yönelen kısıtlamalar nedeniyle iş yapabilmemiz de olanaksız hale getirilmiştir. Bu süreçte, şu an yanı başımızda duran restoran-kafe-bar emekçileriyle birlikte açlıkla sınamakta olduğumuz yetmez gibi, geleceğimiz de kısıtlamaları yapanların insafına terk edilmiş durumdadır. Üstelik kamuoyu yoklamasına gerek duymaksızın yapılan bu kısıtlamaların zamanı ve hudutları net olarak belirlenmediğinden, biz kültür işçileri bir belirsizlik girdabı içinde çırpınmaya terk edildik" ifadeleri kullanıldı.

'HASARI TARİF ETMEK İMKANSIZ'

'Biz kültür işçileri olarak farkındayız ki: Türkiye’de pandemi önlemlerinin bilinçli ve istikrarlı olarak kültür-sanat yaşamını kısıtlamaya yöneltilmiş olması asla rastlantı değildir' denilen açıklamada, "Sürekli “kültürel iktidar olamadık” yakınması yapan iktidarın hazırladığı önlem paketleri hususi olarak belirli türden bir yaşam tarzını hedef almaktadır. Geçtiğimiz dönem başlatılan etkinlik yasaklarının, müziğin sesini kısma telaşının ve özellikle kapatılan mekânların alkollü olmasının yegâne anlamı budur. İşte bugün de, bu yasaklar genişletilmiş olup, saat 22.00’nin ardından müzik ve sanatsal etkinlik yapılması engellenmeye başlanmıştır. Bunun kimi işletmeciler ve çalışanlar için yarattığı ekonomik buhran bir tarafa, kapsamı daraltılmak istenen kültürel üretim sürecine de verdiği hasarı tarif etmek imkânsızdır.
İnanıyoruz ki; henüz yaralarını sarmakta olduğumuz deprem felaketi gibi, pandemi de kolektif olarak, dayanışmayla, diri tutulan bir kamusal vicdanın getirdiği sorumluluklarla atlatılması gereken bir süreçtir. Bu süreçte en çok ihtiyaç duyulan şeyleri bir araya getiren, dayanışmayı ören, kamusal sorumluluğun ve bilincin imlasını haykıran şey kültür-sanattır" ifadeleri kullanıldı.

'SANAT ZAMAN İLE KISITLANMAZ'

Basın açıklaması, "Sanat öldürmez, sanat yaşatır! Sanat mekânla, sanat zaman ile kısıtlanamaz. Sanat hayatın ta kendisidir! Kültür-sanat işçileri olarak, etkinlikler üzerindeki kısıtlamaların ivedilikle kaldırılmasını talep ediyoruz" cümleleriyle sonlandırıldı.

Editör: Haber Merkezi