İz TV'de ekranlarında yayınlanan Bülent Kepenek’in sunumuyla gerçekleşen Emek Dünyası’nın konuğu olan Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Veysel Beyazadam, salgın sürecinde devam eden yüz yüze eğitimi, öğrenci ve öğretmenlerin endişelerini ve iktidarın virüsle ilgili yanlış politikalarına dair önemli değerlendirmede bulundu.

Beyazadam, salgın sürecinde iktidarın izlediği politikalara yönelik eleştiri de bularak sözlerine şöyle başladı: “İktidarın maalesef temel yaklaşımı sorunları çözmektense öte özellikle kendi gündemini dikte etmektir. Siyasi varlığını tahakküm ettirme olarak düşündüğümüzden dolayı karşılığını hizmet politikaları olarak göremiyoruz. Bu süreçte Kovid-19 salgını yokmuş gibi davranan bir iktidar vardı. Basit bir suçlama değil. Verilen rakamlarda sanki salgın yokmuş gibi ortaya çıkarılmıştı. Yönetenler olarak salgında yaşamsal önlemlere dair bütçe ayırmıyorsanız bu sizin niyetinizi ortaya koyuyor. Bu niyette halktan yana politika üretmeyeceğinizi bununda tedbirlerini almayarak, çözümün vatandaşa ihale edildiği yöntem mevcut. Bu durumda bizler tedirgin ediyor.”

KÖY OKULLARI VURGUSU

Beyazadam, vaka sayılarındaki artışa rağmen İzmir’de de devam etmekte olan yüz yüze eğitimle ilgili, “15 Şubat’tan itibaren köy okullarını açacağız dediler. Bizler köy okullarının açılmasına hayır demedik. Burada söylemek istediğimiz, köy okullarını açmıyorsunuz birçok okulu birleştiriyorsunuz. Okulları açtık dediniz. Peki ısınmayı çözebildiniz mi? Öğretmen alımını yaptınız mı? Bunları alt alta koyduğumuzda köy okullarında bile Kovid vakaları bile iç yakıcı durumda” dedi.

Salgın sürecinde yetkilileri zorlamaya dair tutum geliştirilmesini söyleyen Beyazadam, “Vaka sayıları ülke genelinde maalesef aritmetik olarak artıyor. Ama cafeler ve restoranlar sorumlusu olarak gösterildi. Bunu defalarca söyledik. Yetkilileri zorlamaya dair tutum geliştirmemiz lazım. Nedir bu? Kapalı mekanda seyreltilmiş sınıf adı verilen 30 dakikalık  sürede bulunmanız mı daha tehlikeli, yoksa cafede oturmak mı?  Burada okulların salgından kaynaklı salgındaki temel etkisi görmezden geliniyor. Daha önceki süreçle baktığımızda tek fark okulların açılmasıdır” dedi.

‘HAZİN TABLO’

Beyazadam, yurttaşın salgın sürecindeki çekincesini şu sözlerle dile getirdi: “Ekmek ile virüs arasına sıkıştırılmış yaşamlar derken boşa konuşmuyoruz. Vatandaş ya da köylüyle konuştuğumuzda ‘Kovid olma durumu ortaya çıkarsa, dışarı çıkması yasaklanacak ve paramı kim verecek’ düşüncesinde. Ne kadar hazin bir tablo.”

‘SESİMİZİ DUYURACAĞIZ’

Son bir buçuk ayda virüs nedeniyle 16 öğretmen hayatını kaybetti ve Eğitim SEN okullarda öğretmenleri anmak adına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunmasıyla ilgili, “Yereldeki okullardan aldığımız bilgileri genel merkezle paylaşıyoruz.  Ancak salgındaki artışın karşılık bulmadığını gördükçe yılgınlık oluşuyor. En son Eğitim SEN-2 No’lu Şube olarak geçtiğimiz hafta Karşıyaka Gazi Anadolu Lisesi’nden iki öğretmenimizin testi pozitif çıktı. Çözüm olarak okulların önünde basın açıklaması yaparak ‘sesimizi duyurmaya çalışacağız’ dedik. Bu durumu dile getirmek bizlerin görevidir. Sizin anayasal sorumluluğunuzu yerine getirmeyişinizden kaynaklıdır ve bunu anımsatıyoruz. Bununla ilgili bir adım atılmazsa da, Kovid vakalarının öğretmenlerimizde çıktığı her okulda basın açıklamalarımızı yapmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

KESK İzmir Şubeler Platformu, Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararı verilen güvenlik soruşturmalarının yeniden Meclis gündemine getirilmesini reddettiklerini dile getiren Beyazadam, “Hukukta yeri yoktur. Anayasa Mahkemesi’nde önceden başvuru var. Özellikle iş alımında güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek işe alınmayan kişiler başvuruda bulunduğunda şu söyleniyor; ‘Güvenlik soruşturması adli kayıt iş başvurusu ölçüt olamaz’. Bunun üzerinde daha ne olabilir” açıklamasında bulundu.

‘ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ’

KESK’in yaptığı araştırma sonucunda, memurların bir yılda maaşından 80 dolar ya da 2.7 çeyrek altın kaybettiğini hatırlatan Beyazadam, “Pandeminin faturasını işçiye, emekliye, esnafa çıkarmanın kimsenin hakkı yok. Toplumun dinamikleriyle uğraşmasınlar. Alım gücünün düştüğünü görüyoruz ve bunun nedeni halk değildir. Sizin politikasızlığınızdan ve yönetememenizdendir. Vatandaşa ‘zam yaptık’ diyorsunuz ancak bunu reelde enflasyonla karşılaştırdığınızda çoktan tükendiğinizi görüyorsunuz.  İnsanın aklıyla dalga geçer gibi ve bu tutumun kendilerine de yararı yok” dedi.

KESK olarak söylediklerinde kamu yararı gözeterek talepte bulunduklarını dile getirerek, “Bin  liralık seyyanen zammın dışında dolaylı vergilerin kaldırılması da bizler için oldukça önemli. Temel tüketim maddelerindeki vergileri de sıfırlansın” dedi.

Editör: Haber Merkezi