Ses İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Baran Ulaşoğlu Türkiye'de Koronavirüs vaka sayısının nasıl bu kadar hızla arttığına ceva aradı. Yaptığı açıklamada gün gün Türkiye'nin attığı adımları mercek altına alan Ulaşoğlu gereken önemlerin zamanında alınmadığını iddia etti.

İŞTE O AÇIKLAMA: 

Sağlık Bakanı 1 nisanda çarpıcı açıklamalarda bulundu, her gün yaptığı açıklamalardan daha farklı olarak tüm ülke genelinde bütün şehirlerde bulaş olduğu, artık şehirleri açıklamada sakınca görmediğini yani insanların panikle şehir değiştirme isteklerinin olmayacağını söyledi. Aslında halk diliyle herkes otursun oturduğu yerde demek istedi. Sayıları günlük veriyorlar zaten tabii dünyada tüm şehirleri enfekte ülke yok diye biliyorum. Dünya Sağlık Örgütünden bir heyet geldiğinin ve bizim ülkemize covit 19 un geç gelmesinin bir başarı olduğunu söylediklerini iletti Sayın Bakan , fakat bu kısa sürede bu kadar virüsün her şehre nasıl yayıldığını anlatmadı. Yurtdışından gelenlerin , umrecilerin kontrolsüzce girmesi, gerekli karantina tedbirlerinin alınmaması konusunda özeleştiri yapmadı.

16 Mart’a kadar eğitime devam edildi

Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın 12 Mart günü ilginç bir açıklama yaptı, Okulların 16 Mart’tan itibaren tatil edileceğini açıkladı. Nedense 13 Mart günü de eğitim devam etti.

Sağlık sektörü için ise sağlık çalışanları için bir düzenleme olmadı. Bu tarihten itibaren rutin hastane işleyişi yani poliklinik ve sağlık kurulları ile ilgili düzenleme yapılmadı. Ayrıca bu tarihten itibaren acil servisler, dahiliye, yoğun bakım ve göğüs hastalıkları servisleri gibi olası hastaların bulunduğu servisler için ek önlemler alınmadı. Ayrıca 16 mart gecesi saat 24:00’e kadar ; kafe, restoran, kahvehane, nargile salonları çalışmaya devam etti.

Acil olmayan ameliyatlar 20 Mart’a kadar devam etti

20 Mart tarihine kadar acil olmayan ameliyatlar devam etti. Yani salgının Türkiye’de başlangıç kabul tarihini 12 Mart olarak kabul edersek, 1 haftadan uzun süre burun deviasyonu, geniz eti, katarakt ameliyatı, tendon sıkışması, diz kireçlenmesi gibi ertelenmesi mümkün olan ameliyatlar hem sağlıkçıları hem de hastaları tehlikeye atacak şekilde devam etti. Nitekim 10 gün sonrasında bazı ameliyathane personellerinde hastalık teşhis edildi.

20 Mart’ta tüm hastalar Aile Hekimlikleri’ne yönlendirildi

Bu tarihte yayınlanan genelgede Aile Hekimlikleri’ne ciddi bir yük oluşturacak madde ilk sırada yer alıyordur.

‘1. Acil bir durumu olmayan hastaların öncelikle aile hekimliklerinden hizmet almasının teşvik edilmesi’’

Acil olmayan sorunların ertelenmesi yerin Aile Hekimllikleri’ne başvurması adeta ‘Vatandaşın işi görülsün’’ mantığının devamı niteliğindeydi. Bugün gelinen noktada ise İzmir ‘de 9 Aile Sağlığı Merkezi geçici olarak kapatıldı ve çalışanları Covid-19 teşhisi ile tedavi veya izolasyon altına alındı. Bir hemşiremiz maalesef yoğun bakım şartlarında tedavi altındadır.

İzmir’de geçen haftaya kadar test süresi ortalama 4 gün idi

Günlerdir bir sır gibi sakladıkları ve sendika ve tabip odası olarak işyerlerinden öğrendiğimiz, İzmir Tabip Odası’nın da bir raporla yazdığı İzmir’de 75 sağlık çalışanının pozitif olduğu duyurulmuştu. Bu gün bu sayı İzmir için 100 civarı hatta an an artmakta, tek bir hastanede İKÇÜ Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinde 28 sağlık çalışanı pozitif bu covid pozitif olan sağlıkçıların öyküsü alınıp incelendiğinde işin boyutu biz sağlıkçılarını daha çok üzüyor ve öfkelendiriyor. nasıl ki ölümlerin istatistiğini yaşlarını, kronik hastalıklarını veriyor sayın bakan, şimdide 601 sağlıkçının nasıl pozitif oldu bunun istatistiğini vermek zorundadır. 11 martta ilk vaka açıklanmıştı Türkiye’de resmi olarak ama daha önce İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü bulaşıcı Hastalıklar bölümünde İzmir genelinde covid çalıştığı hastanelerden oraya test örnekleri alınıp Ankara ya gönderildiği ama çıkan sonucun asla kurum çalışanlarıyla dahi paylaşılmadığı hatta gizlendiği bize gelen bilgiler dahilinde ,toplum panik olmasın diye sakladınız ama birinci derece çalışanlardan ve bu işin uzmanı epidemiyoloji uzmanlarından dahi saklayıp görüşlerini önemsemediler.

18 Mart’ta hızlı test geldiği duyuruldu ama ilk test İzmir'de 24 Mart'ta yapılabildi... Halen yaygın hızlı test uygulaması yok

11 martta ilk covid resmi açıklaması yapıldı ve sağlık örgütlerinin şiddete karşı 15 mart Ankara da beyaz miting kararı, toplumsal sorumluluk gereği duyarlılık gösterilerek iptal edildi. Sağlık Bakanlığı kendi açıkladığı 11 mart resmi açıklamadan sonra bile kongreleri iptal etmedi 13 /14 mart Ege Hematoloji kongresi yapıldı ve İzmir’de hemotolog arkadaşlarımızda , dahiliye kongresi sonrası dahiliye doktoru arkadaşlarımızda pozitif sağlıkçılar var .11 marttan sonra 2 gün daha eğitim devam etti 16 martta okullar kapatılabildi. Şimdi evde kal çağrısı şehirlerarası yolculuk kısıtlaması arttı. Resmi açıklamadan sonra 23 Mart kadar aktif olarak MHRS sisteminden randevu verildi , arkadaşlarımız polikliniklerde aktif çalıştı , diş muayeneleri yapmaya devam edildi ,hatta hasta yatırmak istemeyen hekimlere hasta yatırmaları konusunda uyarı yapıldı ,sağlık çalışanları hastaları kendileri ikna ederek hastanelerden uzaklaştırmaya çalıştı. Sağlık kurulları devam etti, Çiğli Hastanesi Sağlık Kurulu Başkanı şu an yoğun bakımda, sağlıkçılar covidli hastaları bilmeden entübe etti yüksek riskli koşulda önlüksüz, n95 maskesiz hastanın pozitif olduğu öğrenildi ama sağlıkçı karantinaya alınmadı, test olmadığı için birinci derece riskli personele test yapılamadı, hemşire , doktor, personel çalışmaya birbirine bulaşa devam etti evlere taşındı virüs ,şu anda ailece covid virüsü alan sağlıkçılar var. kendisi serviste yatan ,babası yoğun bakımda olan arkadaşlarımız var . Sağlıkçılar resmen bağırdı, test..test..test! Koruyucu ekipman, maske ,önlük dezenfektan … önce erişim zordu 21 martta bakan hızlı test geldi dedi 26 martta Egede ancak kullanıma geçti .. evet simdi bakan her türlü koruyucu ekipman var diyor ve artık veriliyor fakat önce isme verildi , maskeler dikildi ,bulaş olan sağlıkçılar küçücük havalandırma olmayan odalarda nöbet tuttu birbirine bulaş oldu….saatlik kullanılan tek kullanımlık malzemeler 2,3 gün kullanımı istendi , hala siperlik ve gözlük dağıtımı sıkıntılı.. Covid bize 11 martta gelmedi resmi açıklama 11 mart ,sahaya baktığımızda sağlıkçılar 11 marttan öncede covidli hastayla çalışmış bilakis bizden bile gizlenmiş ve dünyada 104 gündür covid savaşı vardı , hazırlıklar ve uyarılar daha kapsamlı şeffaf yapılabilirdi .sağlıkçılar eğitilebilir, bol bol koruyucu ekipman dağıtılabilir, toplu yerlerde dezenfektan kullanımı hijyen artırılabilirdi . Yurtdışından gelenleri ilk salgın duyduğundan itibaren karantina takibi ve sağlıkçılara uyarı olabilirdi tüm rutin kanların içinde yurt dışından gelenlere covid testi istenebilirdi ,Ege Üniversitesinde covid pozitif hemşire yurtdışından gelen bir hastadan almış örnek olarak…formaların hastanede yıkanması , normal yatış ,poliklinik iptalleri …tüm kongre toplantı iptalleri …, çalışırken izolasyona mesafeye ..toplu dinlenme odalarına dikkat çekilebilirdi ,yaygın test diyoruz ve tüm sağlıkçılar taranmalı ,gerekirse 5 güne bir tarama yapılmalı sağlıkçılara tüm halk sağlığı ve covidle mücadele için önemli … sağlıkta tasarruf ölüm demektir …kamusal ücretsiz sağlık hizmeti diyoruz.

Devam eden sorunlar

Halen hızlı test yok, yeterli değil tüm çalışanlara hatta bulaş olan klinikler dahi taranmıyor.. hala gözlük, siperlik sorun hala pozitif personelle çalışan personel karantinaya alınmıyor, şüpheli olan personel iki test negatif olmadan nöbet listelerine yazılıyor …personelde kaygı, korku ve güvensizlik artıyor.

Hülya Baran Ulaşoğlu

Ses İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi

Editör: Haber Merkezi