Yeni tip Corona Virüs ( Covid-19 ) olarak bilinen solunum yolu bulaşıcı hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü’nün 09.03.2020 tarihli raporuna göre 100’den fazla ülkeye sirayet ederek teyit edilmiş 109 bin kişiye bulaştığı tespit edildi. Bu küresel yayılma karşısında da “ Uluslararası Kamu Sağlığı Acil Durumu” ilan edilmiş ve bu kapsamda karantina ve sokağa çıkma yasağı başta olmak üzere pek çok tedbir pek çok ülke tarafından hayata geçirildi. Peki alınan tedbirlere uymamak kişiye ne gibi kanuni sorumluluklar doğuruyor? Konuyla ilgili açıklama yapan Lider Hukuk Bürosu Avukatı Zafer Binici; ‘’ Corona gibi bulaşıcı hastalıklara ilişkin yetkililerin aldığı tedbirler herkes için bağlayıcıdır. Bu tedbirlere uymamak Türk Ceza Kanunu ( TCK ) 195 uyarınca suçtur ve bu hükümlere aykırılığın cezası 2 ay ile 1 yıl arası hapis cezasıdır’’ dedi.

Bu güne değin hastalığın bulaştığı kişi sayısı 173 bine yükselmiş durumda, vefat eden kişi sayısı ise 6.664’ye yükseldi. Rakamlar, virüsün ne denli hızlı yayıldığını ve bulaşıcılığının ne denli yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Belirtilen rakamlar da devletlerin ve yetkili makamların belirlemiş olduğu önlem ve tedbirlere uyum sağlamanın kamu sağlığı ve güvenliği için ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.

18 vakıanın tespit edildiği ülkemizde de virüsün yayılmasının önüne geçmek için bir takım önleyici tedbirler alındı. Corona gibi bulaşıcı hastalıklara ilişkin yetkililerin aldığı tedbirler herkes için bağlayıcı olduğunu belirten Lider Hukuk Bürosu Avukatı Zafer Binici; Bu tedbirlere uymamanın Türk Ceza Kanunu ( TCK ) 195 uyarınca suç teşkil ettiğini ve bu hükümlere aykırılığın cezasının 2 ay ile 1 yıl arası hapis cezası olduğunu söyledi. Kamuya karşı suçlar bölümünde yer verilen bu suç tipi; hastalığa yakalanmış kişileri değil, hastalığın bulunduğu yer ile bir şekilde temasta bulunan kişileri korumaya yönelik olarak getirildiğini belirten Avukat Zafer Binici şunları söyledi:

Kanunen uyulması gereken önlemler kapsamında (bar, disko, gibi umuma açık eğlence mekanlarına yönelik tedbiri getiren yönerge hükmü hariç olmak üzere) toplu organizasyonlara katılmama gibi genel nitelikli tavsiyeler dâhil değildir. Bu tedbirler kapsamına; corona virüsü bulaşmamış olsa dahi umre ziyareti veyahut üniversite eğitimi dolayısıyla virüsün bulunduğu ülkelere seyahat eden veya bulunan kişilere özel olarak doğrudan direkt olarak bildirilen kişilere bildirilir ve zorunlu tutulur.

Virüsün bulunduğu yerlerden gelen kişilere – imza karşılığı- bizzat bildirilen yükümlülükler ise;

· İlgili kişiye 14 günlük süre içerisinde duruma göre belirli bir tıbbi kurumda ya da evde kalması zorunlu tutulur.

· Somut olayın ciddiyetine bağlı olarak, ev dışına çıkmanın mutlak olarak gerekli olduğu hallerde başka kişilerle aynı ortamda bulunulacaksa tıbbi (cerrahi) maske takılması gerekir.

· Evde bulunulan süre içerisinde tıbbi olarak beklenmeyen bir durum gerçekleştiğinde, semptomun ortaya çıktığı hallerde 112 acil hattına haber verilmesi gerekir.

· Eğer mümkünse ev içerisinde diğer ev sakinlerinden farklı bir odada kalınması gerekir, eğer bu mümkün değilse farklı bir odada bulunulması gerekir, ayrıca diğer kişilerle en az 1 metrelik mesafe korunmalıdır. Bunların yanında tıbbi (cerrahi) maske takmak gene zorunludur.

· Tıbbi (cerrahi) maskenin nemlenmesin halinde değiştirilmesi zorunludur. Eve ziyaretçi kabul etmek yasaktır.

Kişiye imzalatılan evraklarda; yukarıda bildirilen yükümlülüklere uymama durumunda C. Savcılığına suç duyurusunda bulundurulacağı konusunda da bilgilendirme yapıldığına ilişkin ihtarat da bulunmaktadır.

Bu suçla ilgili soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için kimsenin şikayeti gerekmez. Re’sen kovuşturulan suçlar arasında yer alır. Yani savcılık veya kolluk, bu tedbirlere uymayan kişinin haberini bir şekilde aldıktan sonra direkt olarak süreci başlatır ve asliye ceza mahkemesinde yargılama yapılır.

TCK 213- Halk Arasında Korku ve Panik Yaratmak Amacıyla Tehdit

Corona virüsüne karşı ülkemizin yetkili kurum ve kuruluşları tarafından verilen mücadeleyi; sosyal medyada yapılacak olan kötü niyetli ve gerçek dışı paylaşımlarla; değersizleştirmek ve asılsız iddialarda bulunmak suretiyle akamete uğratıp, halk arasında korku ve panik yaratan kişi / kişiler hakkında şikâyet üzerine veya savcılıkça re’sen soruşturma yapılabilecek, mahkemenin suçun oluştuğuna yönelik karar vermesi durumunda 2 yıl ile 4 yıl arasında hapis cezası verilebilecektir.

Bu suç tipine yönelik olarak en güncel örnek ise 24.01.2020 tarihinde Elazığ’da meydana gelen depreme yönelik provakatif paylaşımlarda bulunduğu tespit edilen 50 şüpheli hakkında bu suç tipi nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşma başlatılmasıdır.

Editör: Haber Merkezi