TUGAY CAN/İZ GAZETE- KESK İzmir Şubeler Platformu hükümet ile yapılacak olan toplu sözleşme sürecinde hükumetin teklif ettiği zam oranınına tepki göstermek için iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. İzmir Eski Sümerbank önünde bir araya gelen KESK İzmir Şubeler Platformu bir de basın açıklaması gerçekleştirdi.

Ülke çapında gerçekleşen iş bırakma eylemini İzmir’de takip eden KESK Genel Başkanı Aysun Gezen de ayrıca İz Gazete’ye özel açıklamalarda bulundu.

KESK İzmir Şubeler Platformu'nun gerçekleştirdiği basın açıklamasına Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve İzmir İl Eş Başkanı Besriye Tekgür de katıldı. Basın açıklamasında çok sayıda slogan atılırken ‘Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınsın’ başlıklı döviz ise dikkat çekti.

Basın açıklaması öncesinde konuşma yapan Necip Vardar, kamu emekçilerinin açlığa mahkum edilmek istendiğini belirterek “Yaşanan bu krizin bedelini bizlere ödetmeye çalışıyorlar. KESK bunu reddetmektedir” şeklinde konuştu.

KESK İzmir Şubeler Platformu adına basın açıklamasını okuyan Dönem Sözcüsü Mustafa Güven ise “Kamu emekçilerinin hem genelde hem de hizmet kolları bağlamında yaşadığı yüzlerce soruna ilişkin tek cümle dahi edilmemiştir. Altışar aylık dilimlere bölünerek sunulan maaş artışı teklifinde ise, 2020 yılını ilk altı ayı için %3,5 ikinci altı ayı için %3, 2021 yılının ilk altı ayı için % 3, ikinci altı ayı için % 2,5 maaş zammı teklif edilmiştir. Yani, o günde vurguladığımız üzere beş milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisi ile açıkça alay edilmiştir” ifadelerini kullandı. Hükümetin kamu emekçilerine yönelik politikalarına yüklenen Güven şöyle konuştu: “Bizi ezenin TÜİK vasıtası ile açıklanan çarpık enflasyon rakamları değil, bu rakamlara perdelenmek istenen sokakta, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon olduğunu vurguladık. Maaşlarımızın, yıllardır bu çarpık rakamlara göre belirlenmesi, hiçbir zaman tutmayan enflasyon hedeflerine göre artırılması sonucunda her geçen gün daha eridiğini ifade ettik”

Güven, açıklamasını “Toplu sözleşme düzeni de kamu görevlileri hakem heyeti 2 milyon adına karar veremez. Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu yetkinin asıl sahiplerinin kamu emekçilerinin ve emekliklerinin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, “hak verilmez mücadele ile alınır” ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçmektedir” diyerek noktaladı.

Basın açıklamasının ardından konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, HDP’li belediyelere ilişkin yaşanan zorlu bir süreçten geçildiğini belirterek seçme ve seçilme hakkının gasp edildiğini ifade etti. Gezen, “Şimdi de Memur-Sen eliyle emekçilerin hakkına ipotek konuşmaya çalışıyorlar. AKP’nin iktidarından beri Memur-Sen’in üye sayısı 47 binden 2 milyona çıktı.Kamu emekçilerinin sendika seçme özgürlüğü elinden alınarak sendikal hakların hepsi çiğneniyor” dedi.

Gezen, Memur-Sen’in yüzde 3 gibi komik zam rakamlarına imza attığına dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır dediler. Ne yaptıkları bugün de ortada. Uzlaşmazlığa götürdüklerine bakmayın. Tabi ki götürecekler. Çünkü 31 Mart’ın ardından başlayan çözülmenin devam etmesini istemiyorlar. Onlar da biliyor ki 7’si Cumhurbaşkanı tarafından atanan hakem kurulundan bir şey çıkmaz. Biz KESK olarak bu haksızlığa bugüne kadar karşı çıktık. Bundan sonra da karşı çıkmaya devam edeceğiz”

İş bırakan memurlar arasında yer alan Özer Kaysavur ise “Kamu emekçileri için aslında çok içler acısı bir durum. Biz KESK olarak toplu sözleşme süreçleri içerisinden çok bir şey çıkacağını düşünmüyoruz. Yine de alanları boş bırakmamak adına buraya geldik. Umut ederiz ki daha güzel günleri birlikte kazanırız” dedi.

KESK GENEL BAŞKANI İZ GAZETE’YE ANLATTI

Basın açıklaması öncesinde gazetemizin sorularını yanıtlayan Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Eş Genel Başkanı Aysun Gezen Toplu sözleşme sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gezen, “Süreç uzlaşmazlık ile sonuçlandı ve hakem heyetine gitti. Bu süreçte görmüş olduk ki yine danışıklı bir süreç söz konusu. Çünkü hükumetin teklifini sunduğu gün de aslında Memur-Sen ve Bakanlık heyeti de görüşerek geldi. Gelediğimiz noktada bu gülünç rakamları kabul etmek zaten başlayan çözülmeyi de hızlandıracağı için Hakem Heyeti’ne götürdüler. Ancak ortada ne tutanak ne de bu tutanakta neyden bahsedildiği açıkça belirtilmiş durumda. Mesele yalnızca yüzdelik artışlara indirgendi” diye konuştu.

Kamu Emekçilerinin iş güvencesi talebi, 3600 ek gösterge ve emekliliğe ek ödemelerin yansıması da aslında yok sayıldı” diyen Gezen, “KESK dışında hiçbir sendika KHK’lar ile işinden çıkarılanları göz önünde bulundurmadı. Dolayısıyla temel sorunlarımızın devam ettiği, sadece artışlara endekslenmiş ve bir danışıklı dövüş ile hakem kuruluna gönderilen bir süreç yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘7’Sİ ATANIYOR’

Hakem Kurulu’nun 11 üyesinin 7’sinin doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atandığını belirten Gezen “Bu yapıdan zaten emekçi lehine bir şey çıkmasını,emekçilerin istediği sonucu alması mümkün değildi. Memur-Sen’in uzlaşmazlık ile bu meseleyi hakem heyetine götürüyor oluşu bir fark yaratmayacak. Bu bir direniş değil. Sadece bir ilde göstermelik gerçekleşen iş bırakma eylemi ile içinden dokuz tane kredi kartının çıktığı bir cüzdanı yere atmak ile tepki geliştirmek mümkün olmuyor” dedi.

Kamu Emekçilerinin 4688 sayılı kanun Hakem heyeti tarafındangrev haklarının yasaklanıyor olsa da uluslarası anlaşmalar gereği grev yapmalarının önünde yasal bir problem bulunmadığını ifade eden Gezen, sözlerini şöyle tamamladı: “Memur-Sen’in grevi tercih etmemiş olması açıkça bu sözleşme sürecinin de kamu emekçilerinin aleyhine sonuçlanacağını gösteriyor. Ancak bizim mücadelemiz burada sona ermeyecek. Bugün Türkiye çapında bir iş bırakma kararı aldık. Biz bunun İzmir ayağına katılıyoruz. Mücadelemiz bugünle ve yarın ile sınırlı kalmayacak.”

Editör: Haber Merkezi