Gizem TABAN/İZ GAZETE- İz Medya Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, İz Televizyonu’nda Bülent Kepenek’in sunduğu Emek Dünyası Programı’na konuk oldu. Kartal, yeni çıkan; ‘Dünya Döner de Devran Dönmez mi’ adlı ikinci kitabını anlattığı programda; tüm okur ve dostlarını 29 Mayıs Pazar Günü Penguen Kitabevi’nde gerçekleşecek İmza gününe çağırdı. Kartal, Türkiye tarihine damga vuran olayları ele aldığı yazılarından söz etmenin yanı sıra CHP’nin İstanbul mitingini de değerlendirdi.

‘KAYBOLMALARINI İSTEMEDİM

‘Dünya Döner de Devran Dönmez mi’ adlı kitabını yazmaya nasıl karar verdiğini ve kitabın içeriğini anlatan İz Medya Genel Yayın Yönetmeni Kartal, “Kitap yeni ama yazılar eski… Daha çok 10 yılı kapsayan yazılar… Gazetemizin eski merkezinde ekibimizle benim eski köşe yazılarımdan bir tanesini okuyorduk, ‘Bu yazı da güzelmiş, bir de şöyle bir yazı vardı, o da önemliydi’ derken şunu fark ettim; İz Gazete öncesinde de çeşitli mecralarda yazdığım yazıların bugün de önemi var. Bunların bir kısmını kendim de okuyunca hoşuma gittiğini fark ettim, bir kısmını da internet siteleri kapatıldığı için bulamadığımı gördüm. Sonra gazeteden arkadaşlarla da konuşurken bunları toplayıp bir kitap haline getirmemiz gerektiğine karar verdik. Kitaptaki yazılar şu ana kadar yazdığım tüm yazıları kapsamıyor, olabildiğince bir bütünlük oluşturmaya gayret ettik. Son 10 yılda neler yaşadığımızı olabildiğince hatırlatmaya çalışan bir kitap oluşturduk. Yazıların bir kısmı işçi-emek mücadelesi, sosyalist mücadeleye dair yazılar, bir kısmı İzmir özelinde yazılar… Kitabın 3’te birini de Ankara Gar Katliamına dair yazılar oluşturuyor. Gitmek istediğim ve gitmem gereken bir eylemdi ancak çocuğumun annesi çocuğuma hamileydi, o yüzden gidemedim. Gidemediğim için kendimi eksik hissettim, gitseydim muhtemelen bombanın patladığı alanda olacaktım, belki bir yoldaşımı kurtaracaktım. Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı, ülkenin başkentinde… Ülkenin 30 farklı iline bu ülkenin gençlerinin cenazeleri gitti. Sadece barış istedikleri için bu katliamı yaşadılar. Bu duygunun unutulmaması gerektiğini düşünüyorum. O dönem öfkemin, bir şey yapma isteğimin arttığı dönemlerdi. İnsan ihtiyaç duydukça yazıyor. Hem ilk kitabım Ahraz hem de Dünya Döner de Devran Dönmez Mi kitabımdaki yazılar; bunu yazmalıyım, bunu yazmaya mecburum dediğim, kaybolmasını istemediğim yazılar” diye konuştu.

‘TESLİM OLMADIK’

“Yazılarımla 10 yılı özetledim iddiasında değilim ama memleketin halini konuştuğumuzda muhalefet cephesinin, bizlerin, tuhaf bir özgüvensiz duygu halinin olduğunu düşünüyorum” diyerek açıklamalarını sürdüren Kartal, “Geçen Rasim Ozan Kütahyalı bir tweet attı, ortalık karıştı, şöyle diyor; ‘bırakmazlar, şöyle yaparlar’ vs… Bunun böyle kolay olmadığını hatırlamakta fayda var; bu ülkenin ciddi bir demokrasi geleneği var, laiklik mücadelesi geleneği var, 68 kuşağı, 78 kuşağı, Gezi gençliği… Gar katliamı ile ilgili kitabın; ‘Yılmayacağız, Geri Durmayacağız’ başlıklı yazısında; ‘Katliam öncesinden bir adım gerisinde değil mi barış mücadelesi yürütenlerin hali’ diye yazmışım. Evet, Türkiye tarihinin en büyük katliamı gerçekleşti ama kimse ‘barış’ demekten bir adım geri atmadı. Gezi tutuklamaları oldu ama kimse ‘Gezi tukaka’ demedi. Aslında kimse geçmişinden, yaptıklarından, fikirlerinden, mücadelesinden utanmıyor. Bunu şunun için söylüyorum; biz belki 20 yıldır seçimleri kazanamıyoruz ama teslim olmuyoruz. Kaybetmediğimize dair duygu hali çok önemli… Kazanamadık evet ama kaybetmedik de geri durmadık da. Kimse, ‘barış, özgürlük, adalet, demokrasi’ demekten bir adım geri atmadı. Bence ülkeyi bu sarmala sürükleyenlerin çekinmesi, korkması gerekir” ifadelerini kullandı.

‘HATIRLATMAKTA FAYDA VAR’

Kitaptaki yazıların içeriklerinden bahseden Kartal, “İzmir ile ilgili bölümler de var. Referandum süreci var, Adalet Yürüyüşü süreci var. Hatırlayalım; Kılıçdaroğlu, ‘Elime adalet yazısını alacağım yürüyeceğim’ dedi. Bir kısım muhalif dedi ki; Kılıçdaroğlu ne yapabilir? CHP’den bir şey çıkmaz, yapar yapar susar’ dedi. Ama Türkiye tarihinin, dünya tarihinin en uzun yürüyüşü oldu, çok kitlesel bir mitingle tamamlandı. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu anki geldiği süreç için milat olarak değerlendirebileceğimiz bir dönüm noktası oldu” dedi. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP’nin İstanbul’da gerçekleştirdiği ‘Milletin Sesi’ mitingine de değinen Kartal, “Kaftancıoğlu konusunda CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu bir adım geri atmadı. Oradan yalnızlaştırmak istediler, ‘Kaftancıoğlu daha marjinal görünümlü bir CHP’li, biz buna ceza veririz, sol kanatta duruyor, kimse sesini çıkaramaz, buradan başlatırız baskı ve korku iklimini’ diye düşündüler. Ama kimse geri adım atmadı. İstanbul mitingini hepimiz izledik. Yani, ‘Adalet Yürüyüşü oldu bitti’, öyle değildi başta… İnsanlar şüpheyle bakıyordu. Ya da referandum sürecinde dediler ki; ‘Çaldılar, ettiler ama kazandılar…’ Ama öyle değil, gördük ki kazandılar ama sürdüremiyorlar. Onu tekrar tekrar hatırlatalım. Neden ‘Hayır’ dediğimizi, neden adalet için yürüdüğümüzü neden Ankara’da barış isteyen canlarımızı kaybettiğimizi hatırlatmakta fayda var.” dedi.