Tokat'ın Dudurga Köyü'nde yaşayan Dudu- Güngör Aktaş çiftinin iki oğlunun küçüğü olan Birkan Aktaş, 6 Kasım 2001'de dünyaya geldi. Ancak 25 günlük olduğunda daha önceden anlaşılamayan sarılığı iyice ortaya çıktı. Aktaş çifti Birkan'ı Tokat Devlet Hastanesi'ne götürdü. Bir enzim eksikliği saptanan Birkan'ın ilaçlı tedavileri, kontrollerle büyümesi beklendi.

Birkan 9 yaşına geldiğinde ise karaciğer sirozu olduğu, bir an önce nakil olması gerektiği söylendi. Çift, yakınlarının yaşadığı İzmir'i tercih etti. Bir üniversite hastanesine yatırılan Birkan, daha sonra karaciğer nakli için İzmir Kent Hastanesi'ne sevk edildi. 4 Haziran 2010'da Birkan'a, Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığındaki ekip tarafından annesi Dudu Aktaş'tan alınan karaciğer parçası nakledildi. Birkan ve ailesi nekahat döneminden sonra Tokat'a döndü.

HASTANEYE YAKIN OLMAK İÇİN İZMİR'E TAŞINDILAR
Birkan, kontroller için Kent Hastanesi'ne gelip giderken, aile İzmir'e taşınma kararı aldı. Birkan okula yazıldı, köylerinde çiftçilik yapan anne baba da İzmir'de iş bulup çalışmaya başladı. Çok uzun süre hastalığı nedeniyle, özellikle enfeksiyon kapmaması için sokakta koşup oynayamayan Birkan, iyice iyileşince aşık olduğu futbol topuna da kavuştu. Birkan'ın rüyalarına giren yeşil sahalarda top koşturma hayali gerçek oldu. Birkan hem 8'inci sınıf öğrencisi olduğu Engin Hayri Özmeriç Ortaokulu takımında, hem de geleceğin futbolcularını yetiştiren Karşıyaka Spor Kulübü (KSK) alt yapısında top oynamaya başladı. Takım arkadaşlarının birçoğu Birkan'ın karaciğer nakli olduğundan habersizken, KSK alt yapı antrenörü Saffet Kara, "Kulüp olarak her sporcumuzdan sağlık raporu isteriz. Birkan da bize bu raporu getirdi. Karaciğer nakilli olduğunu ise antrenmanlara başladıktan 4 ay sonra annesi söyleyince öğrendim. Neredeyse bir yıldır bizimle beraber çalışıyor ne nefesinde bir daralma oldu ne de erken yorulma. Diğer öğrencilerimden farkı yok. İyi çalışırsa ileride üst takıma gideceğine inanıyorum" diye konuştu.

"BENDEN MUTLUSU YOK"
Okul takımı dışında her cumartesi ve pazar günü KSK alt yapısında antrenman yapan ve "Benden mutlusu yok" diyen Birkan Aktaş, "Çok yasaklı günlerim oldu. Hepsi geride kaldı. Artık sağlıklıyım ve arkadaşlarımdan bir farkım yok. Eskiden arkadaşlarımı top peşinde koşarken gördüğümde kahrolurdum. Şimdi ise hem okul hem kulüp takımındayım. Ben futbol için doğmuşum ve futbolcu olmak istiyorum" dedi.

Oğluna ikinci kez can veren anne Dudu Aktaş da duygularını şöyle dile getirdi:

"Tokat'taki doktorumuz Birkan'ın hastalığının karaciğer nakline götüreceğini biliyordu. Büyümesi gerekir, diyordu. Zor büyüttük tabii ki. Birkan yerinde duramayan bir çocuktu, top oynamayı çok seviyordu ama biz hep engel olduk, üşütür, enfeksiyon kapar, hasta olur diye. Üzerine titriyorduk. O yüzden İzmir'e taşındık, hastaneye yakın olalım istedik. Nakilden sonra da Birkan'ın hem yaşıtları gibi olsun istiyorduk, hem de bir şey olur diye korkuyorduk. Kent Hastanesi'ndeki doktorları spor yapmasında sakınca olmadığını söylediklerinde, biz de engel olmaktan vazgeçtik. Oğlum artık hayallerinin gerçek olmasının mutluluğunu yaşıyor."

NAKİLLİ FUTBOLCU DA VAR NBA'DE OYNAYAN BASKETBOLCU DA
Doç. Dr. Murat Kılıç, Alfa- 1 antitripsin eksikliği denilen karaciğerde bulunan bir enzimin çalışmaması sonucu anormal maddelerin karaciğerde birikerek siroza yol açtığını, Birkan'ın bu nedenle nakil olduğunu söyledi. Doç.Dr. Kılıç, nakil olmuş hem çocuk hem yetişkin hastalarını spora teşvik ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

"Nakil oldukça ağır bir ameliyat. Nakil sonrası da oldukça zahmetli bir süreç. Özellikle ilk birkaç ayda hastalar zorlanıyor. Onların 6 aydan sonra normal yaşantılarına dönmelerini bekliyoruz. Bir yıldan sonra da spor yapmaya teşvik ediyoruz. Karın kaslarını zorlamayacak sporlar hem çocuklar, hem erişkinler için oldukça faydalı. Birkan da futbol oynuyor. Normal çocukların oynayabileceği futbol, basketbol, voleybol Birkan'ın da rahatlıkla yapabileceği sporlar. Aşırı kontak gerektiren sporlar tekvando, karate, güreş belki sakıncalı olurdu, ama bu sporların zararı yok. Bu en sevindiğimiz olay, çünkü nakilli hastalar cam fanus içinde korunarak yaşamıyorlar. İnsanlar belki öyle zannediyorlar. Belki ilk başlarda vücudun bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları yoğun kullanıyoruz ve mikroba açıklar. Ama 6 ay-bir yıldan sokakta normal insan gibi yaşıyorlar. Bu insanları normal insanlardan ayırt etmek mümkün değil. Biz de hastalarımızı bu tür aktivitelere katılmaya teşvik ediyoruz. Birkan iyi bir örnek. Normal bir insan gibi futbol oynayıp iyi bir futbolcu olabileceğini düşünüyoruz. Dünyada da örnekleri var . İspanya'da Abidal, karaciğer nakli olmuş bir futbolcu, NBA'de böbrek nakilli sporcular var. Bunlar iyi örnekler. Ve organ naklinin de amacına ulaştığını gösteriyor. Nakil olmasa bu çocukları kaybedecektik, nakilden sonra normal insanlar gibi yaşadıklarını gösteriyor. Birkan çok iyi resim de yapıyor, sanatçı yönü de var."

DHA

 

Editör: Haber Merkezi