Gizem TABAN/İZ GAZETE- Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), İzmir Barosu ve İzmir Tabip Odası, Çeşme Projesi sürecine dair bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir okurken, İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel ve İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı da konuya ilişkin değerlendirmelerini aktardı. Projeye ilişkin açılan davanın avukatlarından Ömer Turgut Erlat da bilirkişi raporuna dair bilgiler verdi.

‘ALLANIP PULLANDI’

Basın açıklamasını okuyan TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, Çeşme Projesi ile ilgili en başından bu yana yaşanan süreci özetledi. Akdemir, “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’nin 2019 yılının eylül ayında Resmi Gazete’de ilan edilmesi ile atılmıştı. Bu adımı, merkezi iktidar ile yerel yönetim temsilcilerinin bir araya geldiği bilgilendirme toplantıları izlemiş, arada bölgenin sınırları yeniden belirlenmişti. Toplantıların ev sahipliği ise Bakanlık tarafından İzmir Ticaret Odası’na verilmişti. Bunun gerekçesi de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yakın zamanlı açıklamasında ortaya çıkacaktı; proje parsel parsel ihale edilecekti. Tüccarlıkta deneyim önemliydi ve Sayın Bakan, bunu en iyi kendinden biliyordu. Başlandı hazırlıklara… Çeşme Projesi’ni meşrulaştırabilmek için, sürece üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları dâhil edildi. Yağmanın ve yıkımın boyutu örtülebilsin diye, rötuşlar öne çıkarıldı. Proje allanıp pullandı ve makyajlar yapıldı. 20 yıllık iktidarı boyunca, cumhuriyetin kazanımlarını yok etmek için uğraşanlar Çeşme projesinde, ‘Cumhuriyet Köyü’ kurarken karşımıza çıktılar. İçten içe, cumhuriyetin sadece o köyde yaşamasını isteyenler, kurulacak olan o köye ‘Dinler Bahçesi’ eklemeyi de unutmadılar. Ne de olsa, onlara göre pazarlanamayan bir cumhuriyet yaşayamazdı, nitelikli bir pazarlama için de dinin ticarete de alet edilmesi şarttı. Çeşme projesi içerisinde tarımı destekleyen ‘Green School’ kuracaklarını açıkladılar. Bu okuldaki çocukların, doğa ve ekosistem konusunda bilinçlendirileceğini eklediler. Çeşme projesi ile hedef tahtasına konulan doğayı ve ekosistemi, maket haline getirip okulda korunabileceğine inanmamızı istediler. Projede yapılması hedeflenen, tüketeceği su miktarı Kutlu Aktaş Barajı'nın ortalama üretim kapasitesi düzeyinde olan 20 golf sahası için heyecan duymamızı beklediler. Böylece, dünya tarihine ‘ekmek yoksa golf oyna’ yaklaşımını kazandırdılar” diye konuştu.

‘DERHAL İPTAL EDİLMELİ’

Projeye ilişkin bilirkişi raporunun TMMOB’un raporunun haklılığını ortaya koyduğuna dikkat çeken Akdemir, “Bu hukuki süreçte sunulan bilirkişi raporunun ardından beklentimiz yargının gecikmeksizin yürütmeyi durdurma kararı vermesidir. Son 20 yılda rant uğruna ülkemizin çok değerli fabrikaları, çok değerli kamusal alanlarını satan ve ülkenin geleceğini ipotek altına alanlara sesleniyoruz. İzmirliler bu projenin yapılmaması için tek yürektir. Daha önceki örneklerden rant peşinde koşanların pes etmeyeceklerini, yasa ve yönetmelik değiştirmeye varacak cüretlerle bu projenin yapılmasının önünün açılmaya çalışılacağını biliyoruz. Bir kez daha belirtmek istiyoruz.  Halkın olanın halktan alınmasına da doğanın tahrip edilmesine de izin verilmeyecektir. Çeşme Projesi derhal iptal edilmelidir” açıklamalarında bulundu. 


Çeşme Projesi için kritik gelişme: İşte madde madde bilirkişi raporu


‘HAKLILIĞIMIZ GÖRÜLDÜ’

Çeşme Projesi’ne dair değerlendirmelerde bulunan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, “Bölgenin doğal yaşamına, ekosistemine, su kaynaklarına, her şeyine zarar veren bu talan projesinde ne kadar haklı olduğumuzu, yaşamımızı, doğal çevremizi korumak adına sürdürdüğümüz mücadelenin haklılığını bizzat bilirkişi raporunda gördük. Bir hukuk devletinde, bir bilirkişi heyetinin böyle bir raporundan sonra yapılması gereken bellidir; önce yürütmeyi durdurma kararının verilmesi, ardından ise projenin iptal edilmesi gerekir. Mücadelemize kararlı bir şekilde devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘BİR TUZAĞIN İÇİNDEYİZ’

Bilirkişi raporunun bir an önce mahkeme kararına dönüşmesi gerektiğini vurgulayan İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel ise, “Özkan Yücel, “Doğanın yok sayıldığı ve bir kez elimizden gittiğinde bir daha yerine koymanın mümkün olmadığı bir tuzağın içindeyiz. Ancak ülkesine sahip çıkan bilirkişiler de varmış. Bilirkişi raporu bunu ortaya koydu.  Özel birtakım projeler sebebiyle yetkiyi yerelden alıp belli alanları parsellemeye çalışıyorlar ve hep arkasından 5’li çete çıkıyor. Emek örgütleri olarak birlikte hareket ediyoruz.  Umarım bilirkişi raporu en kısa zamanda mahkeme kararına dönüşür” dedi.

Editör: Haber Merkezi