İzmir Tabip Odası yeni yönetim kurulu Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde hekimler ve öğrenciler ile buluştu. DEÜ Tıp Fakültesi Kurucu Öğretim Üyeleri Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda yönetimin bundan sonraki süreçte nasıl çalışacağı tartışıldı.

Evrensel'de yer alan habere göre, Oda Başkanı Dr. Funda Obuz, meclisler ve komisyonlar ile güçlenecek, katılımcı ve hekimlerin mesleki sorunlarını önemseyen bir İzmir Tabip Odasının bu dönemki hedefleri olduğunu, bu doğrultuda gerçekleştirilen buluşmanın, oda ile hekimlerin ilişkisini geliştirmek için başlangıç olacağını kaydetti. Dr. Obuz, son 16 yıldır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı ile hastanelerin adeta sağlık üretim merkezlerine döndüğünü, performans sisteminin ve aşırı çalışmanın hekimlerde tükenmişlik yarattığını, iş barışını bozduğunu dile getirdi. Yoksulluk sınırının 5500 lira olduğu ülkede, çalışan bir hekimin ise bu miktarın en az iki katını alması gerektiğini ifade etti. Hekimlerin ancak şiddet gibi kötü olaylar olduktan sonra bir araya gelebildiğini,  komisyonlar ve hekim meclisi aracılığıyla çalışmalar yürüterek hekimlerin örgütlenmesini sağlamak istediklerini söyledi.

Dr. Obuz’dan sonra söz alan, Genel Sekreter Dr. Lütfi Çamlı, hekimler arasında özellikle “Oda benim için ne yapıyor” sorusunun öne çıktığını söyledi. Odanın ancak hekimlerin katılması ile çalışabileceğini ifade eden Dr. Lütfi Çamlı, katılımın düşüklüğüne dikkat çekti.

Ardından konuşan Dr. Fatih Sürenkök ise oda çalışmalarının engellenmesinden bahsetti. Ege Üniversitesinin aynı içerikli bir toplantıya salon vermediğini, bu iznin çıkmamasının odanın faaliyetlerini engellemeye dönük olduğunu kaydetti. Dr. Sürenkök, Haziran 2017’de üniversiteden uzaklaştırılan üyeleri Cem Terzi, İzge Günal ve Halis Ulaş hocaların durumuna da değinerek, bir aydının ülkedeki gelişmelere dair görüş bildirmesinin doğal olduğunu belirtti.

Editör: Haber Merkezi