Olay, dün saat 17.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, merkezi sistemin frekansına korsan şekilde giren kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, İzmir'deki bazı camilerden müzik yayını yaptı. Camilerin müzik yayını yapması karşısında şaşıran vatandaşlar, cep telefonlarına sarılarak o anları kayıt altına aldı. Vatandaşların görüntüleri sosyal medyada paylaşması üzerine İl Emniyet Müdürlüğü konuyla ilgili soruşturma başlatırken, İzmir Müftülüğü de İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na konuyla ilgili suç duyurusunda bulundu.

Olayla ilgili açıklama yapan İzmir İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan, olayın kendilerini çok üzdüğünü, kanlarına dokunduğunu belirterek, "Bunlar kim olduklarını bilemediğimiz art niyetli kişiler, kimsenin günahını da almak istemiyoruz. Mübarek Ramazan ayında bizim kutsallarımıza, dini değerlerimize bu kadar saygısızlık yapılmasını da anlamış değiliz. Maalesef telsiz sistemiyle çalışan merkezi sistemimizin frekansına şifreyi kırmak suretiyle girilip, profesyonelce yapılan bir saldırıyla karşı karşıya kaldık. Bazı camilerimizde maalesef, bu 'çav bela' diye bilinen, garip, anlamakta güçlük çektiğimiz müzik yayınını minarelerden yayınladılar. Şu anda emniyet müdürlüğü yetkililerimiz gerekeni yapıyorlar. Başsavcılığımıza da gerekli suç duyurusunda bulunduk. Onlar da hem resen soruşturma açmışlardı zaten hem de bizim başvurumuz sonucunda bir soruşturma açtılar. Her yerden her türlü inceleme yapılıyor ve yapılacak. İnşallah bu milletin dini değerlerine bu saygısızlığı yapanların gerekli cezayı almalarını istiyor ve bekliyoruz" dedi.

'GAYRİMÜSLİM VATANDAŞLARDAN TELEFON AÇIP, TEPKİ KOYANLAR OLDU'

Balkan, bu olayda kendilerini sevindiren bir taraf da olduğunu belirterek, "Başta İzmir olmak üzere bu olaya Türkiye'nin her yerinden, her kesiminden çok ciddi tepki yağdı. İnsanımız konuyu sahiplendi ve bunu yapanlara çok ciddi tepki ortaya koydu. Bazı kesimlerde maalesef İzmir ile ilgili bazı algılar oluşturulmaya çalışılıyor. İzmir o algıları hak eden bir şehir değil. İzmir her türlü hoşgörünün, sevginin, saygının hakim olduğu bir şehirdir. Biz bunu yaşayarak burada görüyoruz. Ben bunun bütün İzmir'e mal edilmesine üzülürüm, bunu yanlış bulurum. İzmir'deki her kesim, tabiri caizse dindar olmayan insanlarımız bile bizi aradılar ve bu konudaki üzüntülerini dile getirdiler. Düşünün ki gayrimüslim vatandaşlarımızdan bile telefon açıp, tepkisini ortaya koyan vatandaşlar oldu. Birkaç kişinin yaptığı bu densizliği bütün İzmir'e mal etmenin yanlış olacağını düşünüyorum" dedi.

BAŞSAVCILIK AÇIKLAMA YAPTI

Öte yandan, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı da konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Bazı internet sitelerinde, İzmir ilindeki birçok caminin hoparlörlerinden aynı anda ezan yerine İtalyanca bir parçanın çalındığı ve sosyal medyada ilgili videoların yer aldığı yönündeki haberlerin yayınlanması üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığımızca 'Dini değerleri alenen aşağılamak' suçundan resen soruşturma başlatılmıştır" denildi.

'CHP'LİLERİN BUNU KINAMAYIP, DESTEKLETİYİCİ TWEET ATMASI KUTUPLAŞTIRMAKTIR'

İzmir'de, frekansına korsan yolla girilerek müzik yayını yapılan  Hisar Camii'ndeki merkezi sistem frekansına merkezi sistem görüntülendi. Müezzinin ezan, sela ya da duaları okuduğu odada, sinyal kesici 'jammer'  bulunmasına rağmen frekansa giriş yapıldığı öğrenildi.

Cami imamı Beytullah Anar, bu olayın Müslümanlar olarak kendilerini son derece üzdüğünü belirterek, "Diyanet personeli arkadaşların şu anda üçte ikisi sahada Vefa Destek Grupları'nda çalışıyorlar, dolayısıyla her zaman camilerinde olmayabiliyorlar. Tunç Soyer'in açıklaması, İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir'in aynı anda fotoğrafları paylaşması, bu işte bir organizasyon olduğu intibasını uyandırıyor. Onların da olaya tepki göstermesini istiyoruz. Biz herkesi kucaklayalım derken, bizleri, bazı kesimler kendilerinden uzaklaştırıyor "dedi.

Bayraklı'nın Emek Mahallesi'ndeki Çamlık Camii cemaatinden Vehip Sevgi(48) de camiden gelen sesi duyduklarını ve çok rahatsız olduklarını dile getirerek, "Bu durum aslında demokrasiye inanmayan insanların aşağılık duygusu ve kompleks duygusunun dışa vurumudur. Yoksa bir insanın ezanla, namazla ne sıkıntısı olabilir? Birbirinin inancıyla ne zoru olabilir? Bu nasıl bir düşmanlıktır? Bence bu sadece 3-5 kişinin kamuoyunda sıkıntı yaratmak için yaptığı bir eylemdi. Bu konunun iyice araştırılıp, mümkünse sistemin daha güvenilir hale getirilmesini istiyorum. Kimlerin yaptığı tespit edilerek bir sonraki hamlelerinin önüne geçilmiş olur. Neticede biz rahatsız oluyoruz. Buradaki bütün camilerde bu duyuldu, ben de duydum. Kişilerin sinir uçlarına çok dokunuyorlar. İnsanın canı sıkılıyor, bir şey de yapamıyorsunuz. Müdahale edemiyorsunuz. Yetkililerden ve Cumhuriyet savcılarından hatta milletvekillerinden ricamız, bu parti işi değildir, hepsi konunun üzerine eğilsin. Suçlular cezalandırılsın. Üstü örtülmesin. Ben kasıtlı olduğunu sanmıyorum birkaç kişinin aşağılık kompleksinden kaynaklanıyor" diye konuştu.



'YAPANLAR BİR YANA BİR DE BUNU DESTEKLEYENLER VAR'

Cami cemaatinden İsmail Vural (55) da yaşanan olaydan sonra CHP'li bazı kişilerin olayı kınamayıp, o anlara ait görüntüyü paylaşmasını eleştirerek, "Üzüldük tabii. Müslüman bir ülkede bunların yaşanması doğru değil. Yapanlar bir yana bir de bunu destekleyenler var. CHP il başkan yardımcısının bu eylemi destekleyen tweet atmasına çok üzüldüm. Ne gerek vardı? Müslümanlarla laikler arasında bir ayrım oluşturmasınlar. Biz hem Atatürkçüyüz hem de Allah'ı, Peygamberi seviyoruz. Bunlar dış mihraklara malzeme oluyorlar, onların değirmenlerine su taşıyorlar. Ben başka bir anlam veremiyorum. CHP'lilerin bunu kınamayıp, destekleticiyi tweet atması kutuplaştırmaktır. Dindar ve muhafazakar kesim ile laik kesim diye ayırmaya çalışıyorlar. Atatürk'e biz saygı duyuyoruz o bizim liderimiz. Türkiye hepimizin Türkiye'si. Burada Ermeni'si de yaşıyor Katolik'i de yaşıyor Müslümanı da yaşıyor. Kardeşçe yaşıyoruz" diye konuştu.

'O ŞARKIYI ÇALARAK DOLAŞMASINA ANLAM VEREMİYORUM'

Ali Sirkova (57) da cami hoparlörlerinden gelen sesi duyduğunu belirterek şunları söyledi:

"Dün akşam üzereydi ikindi namazında duydum. Ezan okunmadan bir iki dakika önce bir zil sesi gibi bir ses geldi ve şarkı çalmaya başladı, dikkatimi çekti. Hemen cami imamını aradım. Bir saldırı olduğunu anladık. Ben 48 yıldan beri İzmir'deyim 5 tane il dolaştım devlet memurluğu yaptım. Bu kadar cami düşmanlığı görmedim. Biz Osmanlı torunuyuz, Atatürk'ün bir maske gibi kullanılmasına tahammül edemiyorum. Camilere saldırarak bizi Atatürk düşmanı göstermeleri zorumuza gidiyor. Büyükşehir Belediyesi'nin arabalarda o şarkıyı çalarak dolaşmasına anlam veremiyorum. Bu memleket 80 öncesi çok olaylar gördü. Atatürk maskesi takıp da Türkiye'de komünizmi savunmasınlar. Camiler bizim ibadet yerimiz Buralar elden gittikten sonra bu memlekette hiçbir şey kalmaz."



Mahalle sakinlerinden 59 yaşındaki Ayhan Duman da "Dün 5 gibi camilerden o sesi duyunca diyanetin ele geçirildiğini sandım. Çok yadırgadım" dedi. Taner Şahin ise şöyle konuştu:

"Şu mübarek Ramazan ayında, devletimiz koronavirüsle büyük mücadele verirken İzmir'de yapılan bu saygısızlığı şiddetle kınıyorum. Biz Müslüman bir toplumuz, bu çalan müzik bize hitap etmiyor. Bizim dini duygularımızı suiistimal ediyorlar. Biz kimsenin bir şeyine karışmıyoruz. Seçilmiş bir başkandır, bizim sözümüz yok ama ben 40 yıldır bu mahalledeyim hizmet görmüyoruz. Emek Mahallesi'ndeki pazar yerinde 4 tane tezgah var. Nerede hizmet? Şu mübarek ramazan gününde Müslümanlar'dan çıkıp en azından bir özür dilesinler."

'15 TEMMUZ'DA SELALARIMIZLA DARBELERİ SAVDIK'

Ayrıca, Diyanet-Sen üyeleri de, Eşrefpaşa semtindeki Odunkapı Camii önünde toplanarak, yaşanan olaya tepki gösterdi. Diyanet-Sen 1 No'lu Şube Başkanı İbrahim Güzeldağ, koronavirüs nedeniyle bir süredir camilerden sela ve dua okunduğunu, saldırının bunu hazmedemeyen bazı kesimler tarafından yapılmış olabileceğini belirterek, "Halkımız balkonlardan bizim dualarımıza amin diyor. Bizler 15 Temmuz'da selalarımızla darbeleri savdık. Bizler yine dualarımızla, salavatlarımızla ihtilal marşı çalanlara yine Allah'ın izniyle 'dur' deriz. Biz din görevlileri olarak mahzunuz. Cemaat camide buluşamadığı için üzgün. Bu dönemde, insanların ramazandan zevk almadığı bir zamanda, İzmir gibi bir ilde bin 300 din görevlisinin VEFA gruplarında çalıştığı bir zamanda, kimliği belirsiz kişilerin İtalyan devrim marşını camilerden çalması çok yakışıksız, isabetsiz ve amacının ne olduğu, neye hizmet ettiği bilinmeyen bir eylemdir. Biz bu kişileri kınıyor ve lanetliyoruz. Olayla ilgili gerekli işlemleri yapılıyor. Camiye siber saldırı yapan, caminin kendisine saldırmış demektir, Müslümanlara hakaret etmiş, ramazana saygısızlık etmiş demektir. Müslümanların vicdanıyla, caminin kimliğiyle, ramazanın onuruyla oynayan kişilerin bir an önce bulunup, cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.

'TESTİNİN İÇİNDE NE VARSA DIŞARI O KADAR'

Güzeldağ, Tunç Soyer'in, 'Çav Bella benimle özdeşleşti' açıklaması ile ilgli olarak da "İnsanlar zihniyetini, içinden geçenleri dışına yansıtır. Testinin içinde ne varsa dışarıda da o akar. Bu zihniyet hep böyledir. Biz Diyanet-Sen olarak insanları hep kucaklamak istiyoruz, amacımız budur. Ramazan gününde böyle bir şey yapılması, Tunç Soyer'in söyledikleri, İl Başkanı Yardımcısı Banu Özdemir'in yaptıkları sanki organize olmuş gibi aniden fotoğrafları paylaşması gerçekten düşündürücü" dedi.

DHA

Editör: Haber Merkezi