DUYGU KAYA/ İZ GAZETE- AKP 24. Dönem İzmir Milletvekili ve Madımak katliamı sanıklarının avukatı Ali Aşlık, İzmir’de baro kurmak için hazırlıklara başladı. İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, İzmir Barosu Başkan yardımcısı Özgür Yılmazer, İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Ali Deman Güler ve aynı zamanda bir avukat olan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’dan Aşlık’a yönelik sert tepkiler geldi.

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, İz Gazete’ye yaptığı açıklamada, “Çoklu baro teklifi Meclis'e sunulduğunda, 'Ak barolar kurmak istiyorlar' demiştik, baro kurma girişiminde olanların kimler olduğuna bakarsanız, söylediklerimizin ne kadar gerçek olduğunu bir kez daha görmüş olursunuz. Normalde İzmir Barosu seçimlerinde yüzde 10 oy alamayan AKP'li listeler şimdi kendi kurmaya çalıştıkları barolarda rol almaya, iktidar yanında söz söylemeye çalışıyorlar. ‘Yandaşlaşma başladığında artık adaletten söz etmek mümkün olmaz’ demiştik, işaret ettiğimiz kısım buydu ve şu an yaşadığımız şey tam da bu” dedi.

‘TEHLİKELİ KISIM BİR SİYASİ PARTİYLE İÇ İÇE OLMAK’

Yücel, “O davada ya da bu davada avukatlık yapmak değil de bir siyasi partiyle iç içe olmak, onlara hizmet ediyor olmak... Tehlikeli kısım budur. Tabii Sivas Katliamı ayrı bir başlık. Orada elinde benzin bidonlarıyla yürüyen insanların beraat ettirilmesi için yapılmış savunmalar var, biz savunmanın da etik sınırlar içinde yapılması gerektiğini söylüyoruz. Ama yalnızca o davada ya da bu davada avukatlık yapmanız değil, hala o partilere bağımlı olarak çalışmanız önemli kısımdır. Yandaş barolar iddiamız ete kemiğe bürünmüş durumda. Buna baştan söyledik. Gerçekleri söylediğimizde böylece ortaya çıktı” dedi.

‘KENDİSİNİ GERİ Mİ ÇEVİRMİŞİZ?’

Özkan Yücel, Ali Aşlık’ın, “İzmir Barosu’na kayıtlı 30 yıllık avukatım. İzmir Barosu’nun bugüne kadar herhangi bir faydasını görmedim” cümlelerine yönelik tepki göstererek, “Baroların faaliyetleri bellidir. Bizden herhangi bir talep de bulunmuş da, kendisini geri mi çevirmişiz? Herhangi bir isteği olmuş da biz hukuka aykırı biçimde kendisini red mi ettik? İzmir Barosu 30 yıldır bizim yönetimimizde değildi ama ben inanıyorum ki önceden de yönetimde bulunan arkadaşlarımız gelen talepleri değerlendirip hukuka uygun olan, gerçekleștirilebilen talepler konusunda mutlaka adım atmışlardır. Barodan ne bekliyor bilmiyorum. Barolar eğitim çalışmaları yapıyor, meslektaşları bir sıkıntıyla karşılaştığında onların yanında duruyor, daha iyi iş fırsatları için mücadele ediyor, bu sadece Ali Aşlık için değil, İzmir Barosu'ndaki bütün avukatlar için geçerli. Ali Aşlık herhangi bir talep de bulunmuş da hukuka aykırı şekilde reddedilmişse bunu ortaya koysun. Onun dışında İzmir Barosu'ndan ne bekliyordu, kendisinin kurduğu baroda İzmir Barosu'nun yapamayacağı neyi yapacak, bunları ortaya koysun” diye konuştu.

‘PROBLEMİN KAYNAĞI SİYASİ İKTİDARDIR’

“Sayın Aşlık mensubu olduğu, kadrosu içinde görev yaptığı partinin yarattığı sorunlara baksın” ifadelerini kullanan Yücel, “30 yıllık görev yaptığı avukatlık mesleğinin sorunları, 20 yıldır iktidarda olan AKP'nin yol açtığı sorunlardır. Biz 80 baro olarak, çoklu baronun bu ülkenin başına bela olacağını ve bugün çoklu baro kurmaya çalışanların tarih karşısında sorumluluk alması gerektiğini söyledik. Bu problemlerin kaynağını baro olarak göstermeye çalışmak, hayatın gerçeğinden kopuk davranmak demektir, bu problemlerin kaynağı siyasi iktidardır” dedi.

‘SİYASİ İKTİDARDAN YANA BAROYLA PROBLEMİ ARTTIRIRSINIZ’

Yücel son olarak, “Yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran, adliyelerde baroların temsiliyetini tanımayan, KDV indirimi, vergi indirimi yapmayan, bazı alanlarda avukatlarla ilgili düzenlemelerimizi geri çeviren, pandemi döneminde bile sorunlarımızı dinlemeyen siyasi iktidardır. Yani problemin kaynağı siyasi iktidardır. Şimdi ise siyasi iktidardan yana bir baroyla problemi arttırırsınız. Buyursunlar, kendi küçük barocuklarını kurabiliyorlarsa kursunlar, kendi barocuklarının patronu olsunlar. Ama biz İzmir Barosu olarak hukuk devleti, demokrasi ve insan hakları mücadelemizden ödün vermeyeceğiz, kim nereden müdahale ederse etsin” dedi.

‘BU YASAYI SİYASİ OLARAK KULLANACAKLAR’

İzmir Barosu Başkan yardımcısı Özgür Yılmazer ise,  “Bu uygulama baroların siyasi bir araç olarak kullanılması arzusunun bir uzantısı. Yapmak istedikleri kendilerine yandaş barolar oluşturmak ve baroların etkisinin azaltılmasını sağlamak. Barolar her zaman adaletin, insan haklarının sesi ve bu anlamda da iktidarın hoşuna gitmeyen bir şey. Bu yüzden bu yasayı siyasi olarak kullanacaklar”

‘İÇİ BOŞ BİR CÜMLE’

Aşlık’ın, ‘İzmir Barosu’na kayıtlı 30 yıllık avukatım. İzmir Barosu’nun bugüne kadar herhangi bir faydasını görmedim” cümlelerini ‘İçi boş bir cümle’ olarak tanımlayan Yılmazer, “İçinde bulunduğumuz durumu çarpıtmaya ve gerçekle bağdaşmayan bir cümle bu. İzmir Barosu'nun 112 yıllık bir geçmişi var ve İzmir Barosu her zaman için hak ve özgürlüklerden yana bir tavır koymuştur. Bunun dışında baromuz her zaman meslektaşların yanındadır” dedi.

‘ZATEN ZOR BULUNAN ADALETİ HİÇ BULAMAYACAKLAR’

Öte yandan Aşlık'a İzmir Barosu’nda bir tepki de Ali Deman Güler’den geldi. Güler, “Bu mesele siyasallaștığı zaman Türkiye'de yargının son bağımsız ayağı olan savunma da bu bağımsızlığını yitirecek. Çok tehlikeli bir süreç yaşıyoruz. Yurttaşlar şu an bunun farkında değil ama yarın öbür gün adliyeye gittiklerinde ve hakim avukata 'Hangi barodansın' diye sorup, buna göre karar verdiğinde yurttaşlar mağdur olacak. Aylardır sokaklardayız, bütün bu koşturmalarının sebebi kendimiz için değil, yurttaşlar içindi. Türkiye'de adalet için yürüyüşler yapılıyor, adalet çığlıkları atılıyor. Geldiğimiz noktada adalet çığlığı daha da artacak. İnsanlar yarın öbür gün adliyeye gittiğinde zaten zor bulunan adaleti hiç bulamayacaklar. Zaten kötü olan, dünyada 126 ülke arasında 112. Sıraya kadar gerilemiş hukuk devleti  sıralamamız daha kötüye gidecek” dedi.

‘İKTİDARLARINI KAYBEDECEKLER’

'Ama bu böyle devam etmeyecek' ifadelerini kullanan Güler, "Bu topluluğa deli gömleği giydirmeye çalışıyorlar ama bu toplum o gömleği muhafaza etmez.80 baronun tamamının karşı olduğu sisteme, 'Hayır ben sizden daha iyi biliyorum, ben sizin yerinize geçip karar veriyorum' dediler. Deli gömleği diye tarif ettiğim şey bu ama dikiş tutmaz. Yarın öbür gün, toplumun isteklerinin aksine hareket eden herhangi bir iktidar gibi, bu iktidar da demokratik yollarla sonsuza dek süreceklerini sandıkları iktidarlarını kaybedecekler” dedi.

Avukat Güler, Aşlık'ın 'İzmir Barosu’na kayıtlı 30 yıllık avukatım. İzmir Barosu’nun bugüne kadar herhangi bir faydasını görmedim” cümlelerini yorumlayarak, "Baroların iki temel görevi var, biri meslektaşların ihtiyaçlarına diğeri yurttaşların ihtiyaçlarına cevap verir. Bizim meslektaşımızın rahatsızlığı tam olarak hangisinde? Eğer biz kadın hakları için çalışıyorken, kadına şiddetin karşısında mücadele verirken meslektaşımızı tatmin etmediysek bu bizim için gururdur. Eğer Türkiye'deki hukuk devleti Afrika ülkelerinin gerisine düştü diye mücadele ederken, baro beni tatmin etmiyor diyorsa bu bizim için gururdur, yapmaya devam edeceğiz, zaten bundan rahatsız oluyor. Öte yandan avukatlar arasında dayanışma yaratmadığımızı iddia ediyorsa yine yanılıyor. Burası 112 yıllık bir baro ve meslektaş dayanışmasıyla bugünlere geldik” diye konuştu.

‘O 2000 KİŞİYİ ASLA BULAMAYACAK’

Aşlık'ın kurmak istediği baroyu kurmayı başaramayacağını ifade eden Güler,  “Burası İzmir ve İzmir, iktidar yalakası bir baroya izin vermez. Kendi kentini tanımıyor, meslektaşlarını da tanımıyor. Baro kurmak için 2 bin kişi bulması gerekiyor İzmir'de ama o 2 bin kişiyi asla bulamayacak. İzmir Barosu üyeleri arasında görüş farklılıklarımız olsa bile, söz konusu olan şey cumhuriyetse, insan haklarıysa yine bir arada durmayı çok iyi biliriz, kime karşı olduğumuzu da çok iyi biliriz” ifadelerini kullandı.

'AYM'YE BAŞVURACAĞIZ'

CHP İzmir Milletvekili ve aynı zamanda bir avukat olan Murat Bakan, gazetemize yaptığı açıklamada, "Çoklu Baro” teklifiyle, mezhepçi, siyasi baroların önünü açıldığını, söz geçiremiyorsan 'böl, parçala, yönet' stratejisiyle "savunmayı temsil eden" avukatların taraf haline getirildiğini söylemiştik. Baro Başkanları ve avukatlar Ankara`da Meclis`in önünde, bizler milletvekilleri olarak Adalet Komisyonunda ve ardından TBMM Genel Kurulu`nda çoklu baroya karşı duruşun “vatan savunması” olduğunun altını çizerek mücadele ettik. Mücadelemiz devam ediyor, partimiz çoklu baro düzenlemesinin iptali istemiyle AYM'ye başvuru yapacak" dedi.

"ORADA YARGILANANLAR, YANANLAR KADAR MASUMDUR' SÖZLERİ HALA ZİHİNLERDE"

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, "Baroların bölünmesi, çoklu baro ilk AKP`nin aklına gelmedi. ‘FETÖ’ deniyor ama FETÖ'den önce, yüz yıl önce emperyalistler İstanbul’un işgalinde baroları bölmeyi düşündüler. Çoklu baro sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına ihanettir! Etnik kimliğe, inanca, siyasal düşünceye göre barolar oluşturulmaya çalışılıyor. Bahsettiğiniz örnek ise bunun adımlarından bir tanesi olarak değerlendirilebilir. Kendisinin, Sivas katliamının anıldığı 2 Temmuz 2012'de, Meclis`te “Orada yapılan yanlışlığı en az sizin kadar kınıyorum ama orada yargılananların büyük bir kısmı orada yananlar kadar masumdur” sözleri hala zihinlerdedir. Mezhepçi, siyasi veya sırtını hükümete dayayan barolardan adaleti, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmasını bekleyemezsiniz" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

​​​​​Geçtiğimiz haftalarda AKP tarafından hazırlanan ve baroların yapısında değişiklik öngören “Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Meclis’e gelmişti.

Türkiye Barolar Birliği ve 80 il barosunun itirazlarına rağmen TBMM Genel Kurulu’ndan geçerek 11 Temmuz’da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın onayına sunulan ’çoklu baro’ yasa değişikliği, yine baroların tepkisini gözardı ederek, Resmi Gazete’de yayınlandı ve yürürlüğe girdi.

Editör: Haber Merkezi