Nil KAHRAMANOĞLU/ Koronavirüs salgını, doktorlar ve hemşirelerin yanı sıra eczacılar için de büyük risk oluşturuyor. Hastalar ile yakın temasta bulunan eczacılar, gün içerisinde onlarca vatandaş ile bir araya geliyor. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan da gün be gün artan vaka sayısından sonra maske ve dezenfektan teminindeki son durumu gazetemize anlattı. Kendileri için aldıkları tedbirlerden de bahseden Sayılkan, yaşanacak olası bir sokağa çıkma yasağında eczacılara büyük görev düşeceğini ve Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in sağlık çalışanlarına toplu ulaşımı ücretsiz yapmasının bu nedenle doğru bir karar olduğunu söyledi.

‘DİKKAT ETSİNLER’

Bakanlığın eczacılara dezenfektan yapma yetkisi verdiğini ancak piyasadaki alkol temini sıkıntısı yüzünden bunu gerçekleştiremediklerini söyleyen Sayılkan, “Önceden alkol kısıtlamamız vardı. O kısıtlamanın önünü açtı ve yapabilirsiniz dedi. Ancak şu an piyasada alkol yok. Alkol olmayınca bunların hiçbiri yapılamıyor. Alkolü kimlerin sattığı Bakanlığın yetkisinde değil. Özel şirketlere verilmişti. Bu şirketler de alkolü bulamıyor. Ancak piyasada dezenfektan var. İlk baştaki o yokluk şu an mevcut değil. Yalnız merdiven altı olanlara dikkat etsinler. Denetimi çok. Biz eczacılara faturalı geldiği için kaçak olma ihtimali yok. O yüzden vatandaşın eczane dışından almaması gerekiyor” dedi.

YETERLİ MASKE VAR

Piyasada 10-15 günlük maske kaldığı yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Sayılkan, “İç piyasada üretilmeye başlandığı için böyle bir şey söz konusu değil. Yeteri kadar maske var. Birçok yerde atölyelerde kadınlar da maske dikmeye başlamış. İlk hafta vardı ancak şu an öyle bir sıkıntımız yok” şeklinde konuştu.

‘DOĞRU ADIM’

Soyer’in sağlık çalışanları için toplu ulaşımı ücretsiz yapmasını olumlu karşıladıklarını söyleyen Sayılkan, “Büyükşehir Belediyemiz doğru bir adım atmıştır. Fakat eczane teknisyenlerimiz unutulmuştu. Ben de hem yazılı olarak hem de Başkan’a ve Genel Sekreter’e durumu ilettim. Eczacılar için bir kart yapıldı ve dağıtılmaya başlandı. Hem bu kriz döneminde hem de olası bir sokağa çıkma yasağında çalışanların eczaneye ulaşması önemli. İzmir’de 2 bine yakın eczane ve 5 binin üzerinde çalışan var. Herhangi bir durumda eczaneye gelemezlerse sıkıntı çıkardı. Bu sayede bu sorunu aşmış olduk” dedi.

‘KAYGILARIMIZ VAR’

Eczacı ve eczane çalışanlarının önemli ölçüde risk altında olduğuna da dikkat çeken Sayılkan, aldıkları önlemleri şu sözlerle anlattı: “Türkiye’deki herkes kadar bizim de kaygılarımız var. Ama bir taraftan da aldığımız bir eğitim ve yeminimiz var. Bu süreçte Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu bize bir görev daha verdi. Hastaneler ve sağlık ocaklarındaki yoğunluğu azaltmak için, kronik hastalığı olan yani heyet raporu olan hastaların ilaçlarını eczanelerde verilmesine karar verildi. Dolayısıyla yoğunluğumuz 2 buçuk-3 katına çıktı. Bu durum beraberinde riski de getiriyor. Sağlık profesyonelleri olarak bu süreçte maske kullanıyoruz. İnsanlarla mesafeyi korumaya çalışıyoruz. Oda olarak bir afiş yaptırıp dağıttık; içeride 3 kişi varken girmeyin, aranızdaki mesafeyi 1 metreden aza indirmeyin diye bilgiler içeren. Bir de birbirimizi motive ediyoruz. Eczacılar birçok siyasi tarafında göz ardı ediliyor ama bu sürecin görünmeyen kahramanlarıdır.”

Editör: Haber Merkezi