Bayraklı'daki Doğanlar Apartmanı'nın enkazından deprem anında vefat eden annesi Nazmiye Doğrayan'a sarılı halde çıkarılan, yaşama 28 gün tutunup hayatını kaybettikten sonra Hacılarkırı Mezarlığı'nda annesi ve diğer depremzedelerin yanına defnedilen talihsiz futbolcunun 

Yeşilova'nın evladı olduğunu belirten eski antrenörlerinden Metin Küçükoğullarından, "Bizim elimizde büyüdü. Çeşitli takımlara transfer olsa da Yeşilova'nın maçlarını İzmir'de olduğu zaman hiç kaçırmazdı. Yeşilova'ya olan bağlılığı müthişti. Çok canayakın, vefakardı. Biz onu futbolcumuz değil de evladımız gibi görüyorduk" diye konuştu.

ADINA TURNUVA YAPACAĞIZ

Malik Tahirler'i hiçbir zaman unutmayıp anısını yaşatmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirten Metin Küçükoğullarından, "Enkazdan 4-5 saat içerisinde çıkarıldı. Annesiyle birlikteydi. Annesine vefat etmiş olarak ulaşıldı. Fakat ilk anlarda bile kendindeydi. Doktorlar orada büyük çaba sarfetti. Hemen damar yolu açıldı. Oksijen verildi. Çok ümitlendik. Enkazdan çıkana kadar da ses veriyordu. Hastanede de gerekli müdehaleler yapıldı. Çok iyi gitmesine rağmen sonradan değerleri bozuldu. Kendisini yoğun bakımda görme şansım oldu. Ona, 'Malik hadi koçum, çıkacaksın buradan' dediğimde bana eliyle zafer işareti yaptı. Gözleri açıktı, kendindeydi. Yeşilova Spor Kulübü'nde Malik'in ayrı bir yeri vardı. Zaten fotoğraflarını albüm yapmıştık. Biz Malik'i zaten unutmayız, unutturmayacağız. Onu anmak için elimizden geleni yapacağız. Anma günlerinde anacağız. Koronaviris bittikten sonra onun adına Futbol Federasyonu'ndan onay alıp turnuva yapacağız" dedi.

DOLABINDA FOTOĞRAFLARI VARDI

Dayısının odasındaki dolabında fotoğraflarının ve gazete haberlerinin asılı olduğunu söyleyen yeğeni Koray Çavuşoğlu, oluşturulan anı köşesi için Yeşilovaspor'a teşekkür etti. "Metih hocama, Yeşilova camiasına çok teşekkür ediyorum" diyen Çavuşoğlu, "Dayım futbol camiasında efendiliğiyle bilinirdi. Dayım olduğu için söylemiyorum, oynadığı bütün takımlarda da aynı şekilde anılırdı. Böyle bir anı köşesi oluşturulması unutturmamak, hatırlamak, hatırlatmak adına çok güzel. Bu fotoğrafı kendi dolabına kendisi asmıştı. O fotoğraflara malesef enkaz altında ulaşamadık. Enkaz alanına bizim aileden ilk giden bendim. Depremin olmasından 10 dakika sonra oraya ulaştım. Ben vardığımda enkaz başında dayımın arkadaşları vardı. Hatta çok küçük bir aralıktan dayımın kafasını gördüm. 5 saatin sonunda anneannemle beraber çıkarıldı" dedi.

Talihsiz futbolcunun yeğeni, "Anneanneme sarılmış haldeydi. Bilinci ilk andan beri açıktı. Enkaz altındayken bile konuşuyordu. Hatta ilk acil servise gittiğinde depremin nasıl olduğunu anlatmış. Ancak ilk anlarda bile anestezi hekimi bize durumunun ciddi olduğunu, sürekli kan takviyesi yapıldığını söylemişti. Ortopedi doktorları bacağındaki sorunu çözmek için operasyon yapmayı istedi. Eğer dayım dayanabilseydi 2-3 ameliyat daha gerçekleşecekti. Doktorlar ilk ameliyatta basit bir ameliyat olduğunu ama neyle karşılaşacaklarını bilmedikleri söylediler. İlk ameliyatta bacağını açar açmaz kan kaybından değerleri düştü, beyne pıhtı atmasından korktular. Sonra değerleri normale dönünce yeniden ameliyata aldılar. Vefat edene kadar 4 gün boşunca bilinci kapalıydı. Hastanedeki doktorlardan Allah bin kere razı olsun. Anısını yaşatacağız" diye konuştu. 

DHA

Editör: Haber Merkezi