İzmir'de 11 yıl önce kurulan İzmirli Anneler Platformu, annelerin birbirinin hayatını kolaylaştırması ve paylaşması için yürüttüğü faaliyetlere devam ediyor. Annelik rollerinin yanında, örgütlü bir paylaşım ortamı yaratmayı başarmış olan kadınlar, toplumsal konulara dikkat çekerek birçok etkinliğe imza atıyor. Bir anne olarak, kendi çocuklarının yanı sıra diğer çocukların da hayat kalitesini yükseltmek için mücadele eden platform üyeleri, kadına ve çocuğa olan baskı, şiddet gibi konularda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Anneler ve çocuklar için birçok faaliyet gösterdiklerini belirten platform üyesi Ebru Otken, "Bir gün pembeler içinde kadına şiddet sonlansın diye toplandık, bir gün bebeklerimizi pusetlere koyup 4+4+4 için yürüdük. Çocuklara yönelik cinsel istismara tepki göstermek için bir araya gelerek çığlık attık. Her ay cinsel istismar ile ilgili sokağa çıkıp çığlık atmaya kararlıyız. Çocuğun olduğu her yere ulaşmaya, dokunmaya çalıştık. Behçet Uz Çocuk Vakfı (BUVAK) ve KİTVAK için 'İzmirli Anneler' adımızı verdiğimiz odalarımızı yaptırdık, tedavi için gerekli olan makine alımı için destek verdik. Düzenlediğimiz çocuk şenlikleri ile elde edilen gelir ile hep STK'lara destek olduk. Kimi zaman geldi çocukların hayalleri olduk. Konak Belediyesi ile birlikte İlçedeki çocuk olmanın tadına varamayan çocuklarımızın hayallerini gerçekleştirdik" dedi.

İZMİRLİ ANNELERE MEKTUPLA SESLENİYORLAR

Gerçek hayatta dokundukları kişilerle paylaşımlar yapmayı seçtiklerini ifade eden platform üyesi Ferhan Avcı, grup üyelerimizin sayısı son dönemde paylaşım ve destek ihtiyaçlarının artması nedeniyle sürekli artıyor. Çocuklarımızın çevresinin genişlemesi ile bizim de üyelerimizin sayısını etkiliyor. 600'e yaklaşan bir üye sayımız var. Bizim aramızda olmak isteyen annelere önce bir mektup yolluyoruz. Grubumuzu tanımlarken bu cümleleri kullanıyoruz; Bu grup öyle anneler için ki; öncelikli İzmirli olsun. Hayatın değerini bilsin, adil olsun, gözlerinin içi gülsün. Düşüncelerini savunmaktan çekinmesin ama başkalarının özgürlük alanına girdiğinde kendi özgürlüklerinin sınırını bilsin. Matematikten, nükleer fiziğe; dekorasyondan, sanata; dinden, şaraba  kadar her şeyi konuşsun. Çocuk, ev, eş, iş ile ilgili sorularını, sorunlarını, tavsiyelerini, bilgilerini, deneyimlerini paylaşsın. Fikri güzel, ruhu güzel, kendi güzel tüm İzmirli anneleri bekliyoruz" dedi.

ANNENİN ROLÜ, ÇOCUĞUN KİŞİLİĞİNİ OLUŞTURUYOR

Annenin çocuğa karşı tutumunun, çocuğun kişilik yapısının temelini oluşturduğunu söyleyen Jülide Gogen de, "Fazla korumacı, hassas, fazla özenli ya da hazırcı yetiştirilen çocuklarda özgüven eksikliği, sosyalleşememe, tembellik, anksiyete bozukluğa kadar gidiyor. Anne kendi olamadığı ya da yapamadığı şeyleri çocuğa yüklemeye kalkınca kişilik yapısında hatalar olabiliyor. Çocuğa birey bilincini aşılamak gerek. Her çocuk kendi karakteriyle doğar. Bunu  biz anneler şekillendiririz" diye konuştu.

'HEPSİNİ BİR ANDA YÜRÜTÜYORUZ'

Başta İzmir ve Türkiye'de özellikle kadına ve çocuğa karşı toplumdaki bakış açısının değişmesinin gerektiğini belirten platform üyesi Serap Gers, "Bizler İzmirli anneler olarak hem mesleklerimize, hem çocuklarımıza ve ailelerimize sahibiz. Hepsini bir arada yürütüyoruz. Çalışma saatleri anneler için biraz daha esnek olmalı. Anne çocuğunu okula yollayıp karşılaya bilmeli ancak bu ona iş yaşamında dezavantaj olmamalı. Birçoğumuz zamanımızı annelikle kariyer hedeflerimiz arasında bir yerden bir yere yetişmeye çalışarak geçiriyoruz. Ancak hem bizim hem de çocuklarımızın daha sakin ve efektif zaman geçirmeye ihtiyacımız var" dedi.

DHA

Editör: Haber Merkezi