İZ GAZETE - İzmir Barosu, 20 Haziran Mülteci Günü nedeniyle bir açıklama yayınladı. Baro tarafından yapılan açıklamada öneml ideğerlendirmeler dikkat çekti. 

Artan mülteci sayısı, İzmir'in mültecileri kabulu ile ilgili değerlendirmede İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 14. Maddesi'ne dikkat çekildi. Söz konusu maddeye göre, "Herkesin zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı vardır." Buna göre ülkerinden mültecilik en temel insan haklarından biri olarak tanımlanıyor. 

İZMİR'DE 142 BİNİN ÜZERİNDE RESMİ MÜLTECİ NÜFUSU VAR

Birleşmiş Milletler'in resmi rakamlarına göre 2019 yılı itibari ile 70 milyon kişi ya ülke içi zorunlu göçe maruz bırakıldı ya da yaşamakta oldukları vatanlarından yeni ve güvenli yurtlar bulmak üzere ayrılmak durumunda kaldı. Bu sayının 20 yıl öncesinin tam iki katı olduğu belirtilen açıklamada "On yıl öncesine kadar mülteci meselesine uzaktan bakan Türkiye ise 4 milyonu aşan sığınmacı ile bugün dünyada en fazla mülteci ağırlayan ülke konumuna yükselmiş durumda. İzmir, gerek Ege Denizi kıyısında Avrupa'ya geçiş güzergâhında olması gerekse son varış noktası olarak mağdur insanlara kucak açması yönünden binlerce yıldır mültecilere ev sahipliği yapan bir kent. Bugün İzmir'de 142 binin üzerinde resmi mülteci nüfus yaşıyor. Bu kişilerin başta iş, eğitim ve sağlık olmak üzere temel ihtiyaçlarının evrensel ilkelere uygun biçimde çözülmesi gerekiyor." ifadeleri kullanıldı.

"MÜLTECİ ÇOCUKLARA EŞİT GELECEK HAYALİ KURDURMAK HEPİMİZİN SORUMLULUĞU"

İzmir'deki mültecilerin çoğunun geçici koruma statüsü ile şehirde bulunduklarına dikkat çekilen açıklamada bu mültecilerin sayısının önümüzdeki yıllarda giderek artacağı ifade edildi ve gönüllü geri dönüş gibi toplumsal kaygıları düşürmeye yönelik söylemlerin bugün itibari ile gerçeği yansıtmadığı belirtili. 

Açıklamada son olarak şu değerlendirme yapıldı; "On yıllardır yaşayan başka pek çok ülkede üçüncü ve hatta dördüncü kuşak mültecilerin doğup hayatlarını kimliksiz olarak sürdürmek zorunda bırakıldıklarını ve bu durumun içinden çıkılmaz yeni sorunlar yarattığını yetkililere ve kamuoyuna hatırlatmak istiyoruz. Yaşanılan krizin çözüm yolu, sorunun tüm paydaşlarının ortak akılla üreteceği yöntemlerden geçmektedir. Ülkemizde doğup büyüyen ve okullarımızda eğitim alan yüzbinlerce mülteci çocuk artık bu ülkenin de çocukları olmuşlardır. Bu çocuklara eşit bir gelecek hayali kurdurmak görevi hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu anlamda gerçeklikten kaçmak yerine meselenin ciddiyetle ele alınıp ülkemiz mülteci politikasının orta ve uzun vadeli olarak yeniden şekillendirilmesi gerekmektedir. Tüm bu tablo içinde ülkemiz ve dünyanın her yerinde ana yurtlarını terk etmek zorunda bırakılan ve yeni bir hayat kurmak için çabalayan tüm mültecilerin 20 Haziran Dünya Mülteci Günü'nde de yanlarında olduğumuzu saygılarımızla bildiririz."

Editör: Haber Merkezi