İz Televizyonu ekranlarında yayınlanan ‘Gizem Taban ile Z Raporu’ programının konuğu İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan oldu. Haydar Özkan, geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisinde alınan emsal artışı kararına yönelik konuşarak, “11 aydır ısrarla emsal artışı ve kredi için uğraştık. En sonunda emsal artışı talebimizi bitirdik. Bu karar sadece Bayraklı bazında değil, İzmir genelinde olacak. Biz İZDEDA olarak bizim için hattı müdafaa yok, sathı müdafaa var, o da İzmir. Biz sadece Bayraklı için değil, İzmir için çalışıyoruz. Bu emsal artışı tabii ki yeterli olmayabilir, yüzde 50 olsun da isterdik ama bazı şartlar ve durumlar belli” dedi.
‘HASSASTIK’
Özkan, emsal artışı kararı sonrasında, “Tunç Soyer’den Allah bin kere razı olsun. Ama CHP’li meclis üyelerine hakkımı haram ediyorum” söyleminin sebebini açıklayarak, “Biz depremzedeyiz, Meclis sırasında psikolojik olarak hassastık. 2 tane teyzemiz toplantıya girmek istedi, biz de olur gelin dedik. Toplantıya girerken sıkıntı yaratmaya başladılar. Biraz sert çıktım ve CHP’li meclis üyesi bir ağabeyimiz bana ‘provokatör’ dedi. O zaman bende ip koptu, kendisine çıkıştım. Başkan Sandal araya girdi, meclis sıralarında iki üç hanımefendi meclis üyemiz önümüzden üst perdede geçtiler. Öyle dediğimde genelleme yaptım ama genelleme yapmak istememiştim. Bir iki kişiyle yaşanan sorun, genele yansıdı ama genellik bir durum yoktu. Bu arada üzdüğüm, kırdığım kim olursa olsun özür dilerim, hatta bana provokatör diyen ağabeyimizden de özür diliyorum” dedi.
‘MAĞDURİYETLE BİTİYOR’
İzmir’de gerçekleşen depremin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı evleri yıkılan ya da yıkılacak olan depremzedelerin mağduriyetini gidermek için 7 proje alanı belirlenmişti.
Proje alanındaki projede yaşanan mağduriyetler hakkında konuşan Özkan, “İyi niyetle başlayan bir konu, şu an mağduriyetle bitiyor. Sanırım devlet kanadı da bunu düşünemedi.7 adet proje alanı geliştirildi, bu proje alanındaki evler yıkıldı, yerine yapılan evlerde 130 metrekarelik olanlar, 2007 yılında İmar Kanunu’na göre 70-80 metrekareye düşürüldü. Hata neydi, yatay mimariye düşüyoruz diye 7 katlı binaları 5 kata düşürdüler. Metrekare kaybı oldu, kat kaybımız oldu. Daha sonra 4 katlık binaları 6 kata çıkardılar. Şimdi kim nerede otursun diye kura çekimi yapacaklar. Oysaki kura çekiminde yedinci katta oturan insan birinci kata düşebilir, bu da bir kayıp” ifadelerini kullandı.
‘BÖYLE OLMAMALIYDI’
Tunç Soyer’in deprem vergilerine yönelik, “1999 yılından bu yana toplanan rakam toplam 37 milyar 585 milyon dolardır. Ben deprem yaşamış bir şehrin vatandaşı olarak soruyorum, bizim bu vergide hakkımız yok mudur? Bu rakamın nereye gittiğini merak ediyorum” çıkışını değerlendiren Haydar Özkan, “1999 yılından beri vergi veriyoruz, eğer bu vergiler kullanılsaydı şimdi benim evim deprem vergileriyle yapılmış ve üstüne bir de para almış olurdum. Bu yapılmadığı gibi, emsal-kredi peşinde koştum ve maalesef ikna etmeye çalıştım. Bu hak değil, böyle olmamalıydı. Deprem vergileri konusunda devletimiz şu ana kadar hata yaptıysa, bundan sonra böyle davranmamalı” dedi.
‘ANKARA’YA YÜRÜRÜZ’
“Kredi verilmediği takdirde Ankara’ya yönelik bir eylem planı olacak mı” sorusunu cevaplayan Özkan, “Kredimizi alamazsak Ankara’ya yürümek zorunda kalabiliriz. Ama buna ihtimal vermiyorum, bu konuyla ilgili hassasiyeti biliyorum. Bizimki lüksten değil mağduriyetten, devletle bir problemimiz yok” diye konuştu.
SOYER’E TEŞEKKÜR
Canlı yayın sırasında son dakika bilgi olarak gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Kent genelinde, depremde ağır veya orta hasar görmüş binaların tamamına parsel bazında emsal artışı verilmesi teklifini, önümüzdeki ilk meclise sunacağım” ifadelerini değerlendiren Özkan, Soyer’e teşekkür etti.
“Sözünde durduğu için teşekkür ederim, benim arkamdaki 80 bin insanı mağdur bırakmadığı için teşekkür ediyorum” diye konuşan Özkan, “Tam zamanında ve çok iyi oldu” dedi.
‘KANUN, MAĞDURDAN YANA DELİNSİN’
İzmir’deki odalardan emsal artışı kararına gelen tepki ve dava sinyaline yönelik konuşan Özkan, “Şu an yapılan emsal artışı yanlış olabilir, ben bunu onlarla tartışacak teknik bilgiye sahip değilim. Onlardan istediğim de teknik bilgi tartışması değil, önlerinde düğmemi iliklerim. Biz depremzedeyiz, kanun bazen deliniyor, eğer delinecekse mağdur taraftan delinsin. Bizim tek istediğimiz bu. Konuyla ilgili bize destek olsunlar isteriz. Örneğin Mimarlar Odası, binalarımızın çizimi için bize destek olsunlar. İnşaat mühendisleri her binayı denetlesin. Bizim yanımızda olduklarını göstersinler. Bizim TMMOB’la veya diğerleriyle sorunumuz yok, kapılarına gideceğiz” dedi.
