İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA), Bayraklı'da bir araya gelerek taleplerini dile getirdi. İZDEDA Başkanı Haydar Özkan yaptığı açıklamada, ""AKP İzmir İl Başkanlığı'nın önünde çadır kuracağız. Çay ocağımız ve çadırlarımızla birlikte AKP İzmir İl Başkanlığı'nın bahçesinde sorunlarımız çözülene dek nöbette olacağız. Biz şiddetten yana değiliz, çözüm istiyoruz" diye konuştu.

‘HİÇBİR KURUMDAN DESTEK BULAMAMIŞTIR’

Depremzedelerin yaşadığı sıkıntıları dile getiren Haydar Özkan, "30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem 117 canımızı aldı. Geride gözü yaşlı anneler, babalar, kardeşler, eşler ve evlatlar bırakmakla kalmayıp, 80 bin konutumuza da hasar verdi. Yaklaşık 500 bin kişi evsiz, çaresiz, umutsuz, yurtsuz, yarınsız kaldı. O günden bu yana 15 ay geçti. Acılarımız da çaresizliğimiz de aynı günkü gibi… Devletimiz depremde ağır hasar alan ve yıkılan binalarımızın yerine yerlerinde yaklaşık bin 700 bağımsız bölüm, rezerv alandan 3 bin 500 bağımsız bölüm yaptı. Bunların bir kısmını teslim etti, bir kısmını nisan ayında, geri kalanını da haziran ayında teslim edecek ve bunun ücretini bizlerden kimisini 20 yıl geri ödemeli kimisini 19 yıl geri ödemeli olarak alacak. Geriye kalan 75 bin bağımsız bölümden 8 bin orta hasarlı, 67 bin az hasarlı bağımsız bölüm ise sahipsiz bırakılmıştır. Depremin hasar verdiği bu kadersiz insanlar hiçbir kurumdan destek bulamamıştır" dedi.

‘DEPREMZEDELER KİMSEDEN HİBE BEKLEMİYOR’

“11 ay boyunca emsal artışı için adeta savaş verdiğimiz ve pinpon topu gibi ortada dolaştırıldığımız unutulmamalıdır” ifadelerini kullanan Özkan, “15 aydır da faizsiz kredi için yalvarıyoruz. Siyasi partiler arasındaki ‘sözde depremzedeyi siyasete alet etmeme’ söyleminin arkasındaki sürtüşme ile bu günlere kadar geldik. Devletimizin kanunları orta hasarlıya güçlendirme yap diyor, az hasarlıya ise senin için sorun yok diyor. Oysaki geçmiş dönemde yapılmış yanlışlar yüzünden bugün bu kadar konutun hasar gördüğü biliniyor. Bu kadar insan can verdi. Depremzedenin ağır, orta, az hasarlısı olmaz. Bir konutta ya oturulur ya oturulmaz. 75 bin konut hasarlıdır. Yenilenmelidir. Güvenli konutlara dönüştürülmelidir. Bunun için devletimiz bu insanları kentsel dönüşümcü olarak görmemeli, depremzede olarak görmeli ve ona göre muamele etmelidir. Yani 400 bin TL’lik kentsel dönüşüm kredisini çek ortalama 3 bin 1000 TL maaşla 8 bin TL’lik taksiti 10 yıl boyunca öde dememelidir. Bizler göründüğü üzere 2 yıl ötelemeli en az 20 yıl vadeli 0 faizli 600 bin TL kredi ile bu işin içinden zar zor çıkabiliriz. Depremzedeler kimseden hibe beklemiyor. Konutlarını yaparak çoluğuyla çocuğuyla güvenli evde otururken onuruyla, gururuyla ödeyebileceği destek kredisi bekliyor” açıklamasında bulundu.

‘MİLLETVEKİLLERİNİN ÇOĞU BİHABER’

Özkan ayrıca, “Yıkılmış ya da yıkılacak olan evimize emlak vergisi istenmesi ve hatta ödemediğimiz için icra gönderilmesi bir akıl tutulmasıdır. Bu konuda da Hükümet ile Merkezi yönetim arasında kalmış durumda olduğumuz bilinmelidir Depremde hayatını kaybedenlerin yıkılan evlerinin inşaatından da ödeme istenmektedir. 20 yıl boyunca orada vefat eden kişinin her ay TOKİ ödemesini yaparken tekrar öldürmesi oldukça acı diye düşünüyoruz. Yaklaşık 80 konutu devletimizin karşılayamayacak güçte olmadığını biz de biliyoruz. Proje alanlarından küçültülerek yapılan konutların hak kayıplarının önlenmesi için rezerv alandan satış önceliği verilmesi mağduriyetlerin giderilmesi adına ve vatandaşla helalleşmek adına bizim için kıymetlidir. Depremde yaptığı inşaatı hasar gören müteahhitlerin müteahhitlik karnesinin iptal edilmesi ortak dileğimizdir. Bir gecede vergilerin sıfırlandığı, torba yasaların çıkabildiği ülkemizde bu isteklerimizin karşılanmaması çok da gerçekçi görünmemektedir. Bu konu ile ilgili İzmir’imizin milletvekiline küskünlüğümüzü, kırgınlığımızı iletiyoruz. Depremin İzmir’de olmasına rağmen İzmir milletvekillerimizin çoğunluğunun konudan bihaber ve bize karşı ilgisiz oldukları aşikardır.

"ÇADIR KURACAĞIZ"

Haydar Özkan eylemlilik hallerinin devam edeceğini vurgulayarak, "AKP İzmir İl Başkanlığı'nın önünde çadır kuracağız. Çay ocağımız ve çadırlarımızla birlikte AKP İzmir İl Başkanlığı'nın bahçesinde sorunlarımız çözülene dek nöbette olacağız. Biz şiddetten yana değiliz, çözüm istiyoruz, ben kamuoyunda yalvarıyorum; sesimizi duyun artık" ifadelerini kullandı

Editör: Haber Merkezi