Reşat Kutucuların, İZBAN grevi ile ilgili bir değerlendirme yaptığı yazısı şu şekilde;

4 bin ortaklı bir dükkan varmış. Son on yılda 300 bin euro borç yapmış. Bu zamanda euro borç yürek işi...

Ortakların çoğu mesele etmemiş bu borcu. Müdüre güven tammış. Zaten 2015'e kadar pek bir şey olmamış. Fakat sonrası tufan... Euro 7 TL'ye fırlamış. Neyse ki 6 TL'lerde sakinlemiş.

Tam yılbaşı öncesi dükkanda getir götür işlerine bakan 350 çocuk zam istemiş. Çocuk dediğime bakmayın hepsi deneyimli çocuklar, işlerinde ustalar.

Ayda 2,5 TL'ye çalışıyorlarmış. Kimine göre %35, kimine göre %45 zam olmazsa işi bırakırız demişler.

Müdür olmaz öyle şey demiş. %26 zam önermiş. Bırakırsanız bırakın diye de üstelemiş. Ortaklardan bazıları müdürü haklı bulmuşlar. Bu işin içinde bir iş var demişler.

Martta dükkanlar federasyonu seçimleri varmış. Bu tezgah o seçime yönelik olarak kuruluyormuş.

%26 değil de fazla fazla %40 zam yapılsa dükkana ayda 122,5 TL, yılda da 1.470 TL ekstra maliyet getirecekmiş. 500 bin TL personel gideri içinde binde 3 kadar yani...

Diğer yanda servis alamayan mahalleli söylenmeye başlamış. Sinirler gerilmiş. Fakat müdür inatçı mı inatçı...

Terslikler art arda gelir derler ya... Yılbaşı ertesi euro pat diye 15 kuruş yükselmez mi!

Dükkanın borcu iki günde 45.000 TL artmış. Yıllık 1.470 TL ekstra maliyetten tasarruf edeceğim derken iki günde 45 bin TL kazık ye...

Şimdi size soruyorum müdür ne yapsın?

a) Yakında gelecek olan genel müdürü beklesin

b) %35 zam versin oyunu bozsun

c) %26 zamda sonuna kadar dirensin

d) Hepsini işten atsın

e) Müdür ortaklara işin aslını anlatsın

Editör: Haber Merkezi