İZ GAZETE- 'Tugay Can ile Herkes Konuşacak' programının konuğu Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiș Sarı, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız, KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES)İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven ve Büro Emekçileri Sendikası Kordon Vergi Dairesi iş yeri temsilcisi Ramis Sağlam oldu. Koronavirüs salgını sürecinde emek hareketini ve çalışmak zorunda kalanlara yönelik çalışmalar değerlendirildi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında İzmir’de bulunan emek hareketi ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile gerçekleştirdiği toplantıya dair gözlemlerini aktaran DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “ Bu toplantıyı anlamlı buluyorum. Bundan tam 1 yıl 8 gün önce yerel iktidara gelen Tunç Soyer, 'şehri birçok sivil toplum kuruluşu, odalar ve sendikalarla birlikte yöneteceğiz' demişti. Doğal olarak Soyer'in toplantıya Emek ve Demokrasi Güçleri’ni çağırmasından çok memnun ve mutluyuz. Toplantıda su tüketiminin artmasına yönelik konuştuk. Öte yandan İzmir Tabip Odası başkanımız, sağlık çalışanlarının ayakta kalabilmesi için mücadele ediyor. Ayrıca dayanışma gönüllülerimiz de bir dayanışma ağı çıkaracak" ifadelerini kullandı.

‘TEDBİRLER ALINMALI’

Sarı, Türkiye’de üç tane konfederasyonun bulunduğunu; DİSK dışında kalan konfederasyonların hükumete yaslanmış olduğuna dikkat çekti. Sarı, “Sağlık çalışanlarının işini kolaylaştıran belediye emekçileri de onlar kadar önemlidir ve işçi arkadaşlarımız için de tedbir ve önlemler alınmalıdır. Çünkü biz istersek birçok şeyi başarabiliriz, dünyayı yaratan işçiler ve burada en çok rol oynayan da işçiler ve emekçiler olacaktır" diye konuştu.

Sarı ayrıca, "Çok acil bir şekilde hükümet bu arkadaşlarımızın asgari ücretini ödeyerek onların eve kapanmasını sağlamalı" dedi.

‘HER İLDE TARIM KURULU OLUŞTURULMALI’

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ekonomik pakette sanayicilerin yer aldığını ancak tarıma yönelik herhangi bir çalışmanın bulunmadığını belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı "Bu süreçte lüks ve şatafat içinde yaşayan insanlar iki şeyin önemli olduğunu anladı, sağlık ve tarım. Açıklanan pakette tarımla ilgili hiçbir destek yok. Oysa tam da bu zor günlerde tarım işçilerine destek verilmesi gerekiyor. Her ilde bir tarım kurulu kurulmalı. Bu süreçte yerel yönetimlere çok iş düşüyor. İzmir'de de tarım işçilerine yönelik İzmir Tabip Odası ve ziraat mühendislerinden de destek alarak tarım kurulu ilan edilmeli. Onlara sahip çıkmalıyız" dedi.

BÜYÜKŞEHİR’İN KAMPANYASINA DESTEK

Memiş Sarı; bu süreçte herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğine dikkat çekerek İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan “Biz de varız” isimli yardım kampanyasına DİSK’e bağlı Genel –İş Sendikası İzmir 1,2 ve 3 No’lu sendikaların da katıldığını belirtti. Sarı, “Şu anda kampanyaya 15 bin üyemiz direkt katılıyor” dedi.

SARI' DAN VATANDAŞLARA ÇAĞRI: ONLINE ALIŞVERİŞ YAPMAYIN!

Vatandaşlara “Online alışveriş yapmayın” çağrısında bulunan Sarı, "Hiçbir kurum, insan hayatından daha önemli değildir. Şu an maskeler dahi PTT ve kargo şubelerinde çalışan arkadaşlarımıza yüklenmiş durumda. Bir çağrı yapmak istiyorum, vatandaşlarımız online alışveriş yapıp o işçilerimizi riskle karşı karşıya bırakmasınlar, en azından online alışverişlerini bir, bir buçuk ay ötelesinler" şeklinde konuştu.

KARANTİNA KARARI ALINMALI'

"İl Pandemi Kurulları, ekonomi risklerinden dolayı karantina kararı almıyor ama bu süreç ne kadar uzarsa o derece kötüye gideceğiz. Vatandaşlarımıza 15-21 gün arası karantina süreci uygulanırsa, kimin hasta olup olmadığı daha çabuk tespit edilecek ve biz de bu ekonomi düşüşünden bir an önce kurtulacağız" diyen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsanların yaşamlarını hiçe sayarak bu kararları almıyorlar, 15 günlük süreç ne ekonomiyi çökertir ne de başka bir şey yaratır. Kimse işinden atılmadan herkese ücretli izin verilmeli. 15 günlük süreci vermezseniz, salgının yayılımı uzar ve ekonomi tamamen çöker. Hükümetin her şeyi bir kenara bırakarak sağlığa önem vermesi gerekiyor. Biz bu salgınla uğraşırken yine doğamız katlediliyor, Kanal İstanbul ihaleleri yapılıyor. Madem birlik ve dayanışma günü, o halde bu işleri bir kenara bırakın”

'İNFAZ KANUNU GAZETECİLERİ KAPSASIN'

Memiș Sarı, "Tam da bugünlerde bir infaz kanunu çıkmakta. Bu infaz kanunun haksız yere içeri atılan gazetecileri de kapsamasını istiyoruz. Çocuk ve kadın istismarcılarının bu kanundan yararlanıp sokaklarda olacak, kalemiyle bizi aydınlatan basın mensupları ise bundan yararlanamayacak. Koronavirüsü sebep ederek bunu gerçekleştirirseniz tarihi bir yanılgıya düşersiniz.

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız ise “Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmakta olan bir arkadaşımız hayatını kaybetti. Şu anda hastanede koronavirüs tespiti konulup tedavi gören arkadaşlarımız da var. Bunu çok iyi biliyoruz ki virüsle mücadele ederek kurtulacağız. Zorunlu birimlerde önlemler üst seviyeye çıkarılmalı. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnsanlara bir şey vermeden, insanlardan alan bir devlet var. 18 yılda kasayı boşalttılar. İstanbul'da, İzmir'de sokağa çıkma yasağı dahi ilan edilmedi. İktidar bir adım atmıyor. Baştan beri talep ediyoruz, Tunç Soyer’in de bu konuda çağrısı var” şeklinde konuştu.

Yıldız ayrıca “Bu süreçte birçok insan işsiz kaldı. Hükümette sosyal devlet anlayışı olmadığı için bu insanların ihtiyaçlarını da gidermiyor. Cumhurbaşkanı çıkıp ‘Bu süreçte kimsenin elektriği kesilmeyecek’ demesine rağmen sosyal medyada ve yürekli basında vatandaşın elektriğinin kesilip ihtiyaçlarının karşılanmadığını çok iyi biliyoruz” ifadelerini kullandı.


YILDIZ: ‘ÜCRETLİ İZİN VERİLMELİ!’

Canlı yayına bağlanan DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız ise bu olağanüstü süreçte çalışmak zorunda olan işçilerin temel taleplerinin maske, eldiven ve dezenfektan madde olduğunu hatırlattı. "İşçinin yanında durursanız istenmeyen adam olabiliyorsunuz”diyen Arif Yıldız, “Temsilci arkadaşlarımızla yaptığımız şeyin doğru olduğuna inanıyoruz. Çalışan arkadaşlarımızın sağlığını düşünmek zorundayız, derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Eksiklikler tamamlansın maskemiz, eldivenimiz tamamlansın diye çağrı yaptık. Türkiye genelinde işçiler çalışmamalı ve ücretli izin verilmeli" ifadelerini kullandı.

KARABAĞLAR İŞKUR’DA DÖRT VAKA!

Canlı yayına bağlanan Büro Emekçileri Sendikası İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven ise Karabağlar İşkur’da dört çalışanın kovid-19 testinin pozitif çıktığını hatırlatarak başka çalışanların da rahatsızları olduğunu kaydetti. Yetkileri göreve davet eden Güven, “Kamu kuruluşlarında çalışmakta olan emekçiler için de gerekli çalışmalar bir an evvel yapılmalı” dedi.

SAĞLAM: ‘EMEKÇİLER GÖRMEZDEN GELİNİYOR!’

Canlı yayına bağlanan iş yerinden bağlanan Büro Emekçileri Sendikası Kordon Vergi Dairesi iş yeri temsilcisi Ramis Sağlam ise "Burada nöbet sistemiyle çalışıyor. Servis sistemi ne yazık ki yok. Personel burada birçok sorun ile karşı karşıya kalıyor. Bizim çalışma sistemimiz evden çalışmaya uygun değil. Ama nöbetleşe sistemi daha az personelle yönetilebilir. Ama ne hikmetse söz konusu emekçiler olduğunda bunlar görmezden geliniyor. Evinden çıktığın an riskle karşı karşıyasın. Bize çok küçük bir önlem olan eldiven ve maske dağıtılmadı. Sadece iki defa göstermelik bir dezenfekte işlemi yapıldı. Kendi cebimizden aldığımız maskeyi toplu ulaşımda kullanıyoruz. Onun dışında bir şey yapma şansımız zaten yok" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi