DERLEYEN: AHMET MURAT SEÇİLMİŞ/ İZ GAZETE- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu anıt sayacına göre 2022 yılının başından bu yana 239 kadın öldürüldü. Kayıtlara geçmeyen yüzlerce kadın cinayeti olduğu da tahmin ediliyor. Durumun vahametini gözler önüne seren verileri İz Gazete’ye değerlendiren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Tülin Polat, İstanbul Sözleşmesi vurgusu yaparak, “Kadınlar en güvende olmaları gereken yerde, evlerinde öldürülüyor. İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olsaydı katiller cesaret bulamazdı” dedi.
‘ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇEBİLİRDİK’
Polat, geçtiğimiz günlerde eski eşi tarafından silahla vurulan Ezgi Özarslan’ı örnek göstererek, “Biz Ezgi’nin ailesiyle sürekli görüşüyoruz ve durum hakkında bilgi alıyoruz. Yine görüyoruz ki kadınlar kendi hayatları hakkında karar almak istediklerinde, boşanmak istediklerinde kolayca katillerin hedefi oluyor. Aynı şahsın daha önce benzer nitelikte suçlara karıştığı da biliniyor. Katil elini kolunu sallayarak Ezgi’yi ateşli silahla başından yaralamış ve kaçmıştır. Eğer şahsın ilk vukuatında önlem alınsaydı bugün Ezgi sağlıklı bir şekilde aramızda olacaktı. İstanbul Sözleşmesi uygulandığında gerçekten kadınların hayatını kurtaran bir etkiye sahip. Biz bu yüzden bu sözleşmenin yürürlükte olmasını istiyoruz. Öte yandan kamu görevlilerinin görevlerini tam olarak yapmadıklarını biliyoruz. Görevlerini tam olarak yerine getirmeyen görevliler yargılanmış olsa cinayetlerin ve kadına yönelik şiddetin önüne geçebilirdik”dedi
ÇÖZÜM BÜTÜNSEL OLMALI
Cinayetlerin ve şiddetin önüne geçebilmek için bütünsel çözümler gerektiğini savunan Polat, “Kadına yönelik şiddet sistematik ve politiktir, münferit değildir. Sorunun esas kaynağına inmek gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak ve şiddetin ortaya çıkmasını engellemek adına önlemler almak, politikalar üretmek gerekiyor. KADES uygulaması gibi anlık çözümler yeterli değildir. Kaldı ki kadınlar bu uygulamaları kullandıkları için şiddete maruz kalabiliyor. İstanbul’da eşiyle arabada tartışan bir kadın KADES uygulamasını kullanmak istediğinde şiddete maruz kalmıştı. Bu yüzden çözümü de toplumsal ve bütünsel olmalıdır” diye konuştu.
TEK ADAM KARARI
Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptal istemini reddetmesini ‘Tek adamın yasaların üstünde tutulması’ olarak niteleyen Polat, “Bu bir siyasi karardır ve tek adamın istediği gibi uluslararası bir sözleşmeden çıkabildiğini ispatlamıştır. Danıştay’da yapılan tüm duruşmalara ülkenin dört bir yanından kadınlar katıldı. Orada tam anlamıyla tarih yazıldı ve hukuk dersi verildi. Duruşmalarda sorulmasına rağmen İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasında nasıl bir kamu yararı olduğu açıklanmadı. Danıştay’ın verdiği bu karar hükümsüzdür. Biz daha önce de söylediğimiz üzere İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Mücadelemiz hem sokakta örgütlü biçimde hem de hukuki biçimde sürecektir” dedi.
