İZENERJİ’ye bağlı olarak çalışan Alper Akdeniz, kıdem tazminatının fona devredilmesini işçilerin geleceği için yapılan en büyük kötülük olduğunu söyledi. İşçilerin tek güvencesinin kıdem tazminatı olduğunu vurgulayan Akdeniz, tazminatın fona devredilmesine kesinlikle karşı çıktığını belirtti. Asgari ücret konusunda işçilerin kandırıldığını ifade eden Akdeniz, bir yandan esnek çalışmanın dayatıldığını, yaptıkları işin karşılığını alamadıkları gibi aldıkları ücretlerle geçinemediklerini söyledi. Akdeniz, “Biz işçiler istediğimiz zaman bırakın kıdem tazminatını bu ülkeyi yeniden güzel bir şekilde kurma gibi bir şansımız var. Bu insanları bizler getirdiysek buraya bizler de çok iyi bir şekilde gönderme hakkına sahibiz. Bu yüzden kıdem tazminatına yönelik saldırılara karşı dik durmak lazım” diye konuştu.

SENDİKADAKİLER SAĞOLSUN!

İZENERJİ’ye bağlı olarak çalışan Ahmet Varol ise, “Bir kıdem tazminatımız kaldı o da gidiyor hiçbir şeyimiz kalmıyor” diyerek tazminatların fona devredilmesine tepki gösterdi. Hükümetin yıllardır haklarını  ellerinden aldığını söyleyen Varol, şunları söyledi: “Ne yapalım sendikadakiler ve başımızdakiler sağ olsun. İşçi sadece kıdem tazminatına güveniyordu onu elimizden almaya çalışıyorlar.” Bugüne kadar oluşturulan fonlardan kimsenin parasını alamadığını hatırlatan Varol, “Fondan kim alacak ki? Tazminatlar fondan başka bir yere aktarılacak” diye konuştu.  

İŞ GÜVENCESİNİ ORTADAN KALDIRIR

İZELMAN’da 17 yıldır çalışan Ulviye Öngelen, kıdem tazminatlarının fona devredilmesinin işçi sınıfına yapılan en büyük haksızlık olacağını söyledi. Kıdem tazminatlarına dokunulmamasını istediklerini vurgulayan Öngelen, “Bunca senelik emeğimizi fona devretmek aynı zorunlu tasarruflardaki gibi işçiye çekirdek, nohut parası vermektir, o fonun devlet tarafından kullanılmasıdır. Kıdem tazminatlarımıza dokunulmaması için elimizden geleni yapacağız” dedi. Yapılan değişiklikle işten atmaların kolaylaşacağını belirten Öngelen, “Artık işverenin bir zorunluluğu olmayacak. Patron kaşının üstünde gözün var, bugün canım sıkıldı deyip işçiyi kapının önüne koyabilecek. Tamamı ile iş güvencesini ortadan kaldıran bir uygulama olacak” diye konuştu.

‘BİZİM YARARIMIZA OLMAYACAK’

Nilüfer Taş (Büro Çalışanı): 8 yıldır çalışıyorum. Bu uygulamanın işçinin geleceği için çok sağlıklı olmadığını biliyoruz ve kabul etmiyoruz. Alanlarda mücadelesini vererek bunun hayata geçmesine engel olabiliriz. İşten çıkarılırsam benim elime geçecek tazminat fona devredilecek. Fondan ne zaman alacağım hangi şartlarda alacağım belli değil. Orada biriken paranın ne amaçla kullanılacağı belli değil. Benim yararıma olmayacağı ama sisteme yarar sunacağı çok belli bir şey. Kesinlikle herkesin alanlarda mücadele etmesini istiyorum. Geçmişte bu kazanımları elde edebilmek için mücadele sarf ettik. Şimdi de bu anlamda sendikaların da bütünlük sağlayıp mücadele etmesi gerektiğini düşünüyorum.

Şah İsmail Akküsür (Konak Belediyesi Taşeron İşçisi): Geçmişten günümüze çalışan emekçilerin paralarıyla oluşturulan fonlar başka amaçlar için kullanıldı. Kamu kuruluşlarının hepsi özelleştirildi. Bu fonları da hükümetin bütçesini doğrultacağı bir proje olarak görüyorum. Yani çalışan emekçilere bir faydası olmayacak, desteklemiyorum. Bugüne kadar neyin güvencesi oldu. Yani bugün benim maaşımdan kesilip fona aktarılan para tekrar bana dönebilecek mi bunun teminatını verebilirler mi? Bugüne kadar hükümet bu tarz uygulamaları hep kendi açısından fırsata çevirdi.

 

Eda AKTAŞ / Aliye CEYLAN - Evrensel

Editör: Haber Merkezi