TUĞÇE KAŞ / İZ GAZETE - İMO Yüksek İnşaat Mühendisi Şube Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Erdoğan, İMO İnşaat Mühendisi Şube Yönetim Kurulu Üyesi Nurgül Atabey ve İnşaat Mühendisi İMO Engelli Çalışma Grubu Komisyon Başkanı Ayşe Baysal yürüttükleri çalışmalarla engelli yurttaşların kamusal alanı daha rahat kullanabilmeleri için denetimler yapıyorlar.
''ÇALIŞMALAR BİLİNÇSİZCE YAPILIYOR''
Engellilerin erişebilirliliğine uygunluğu konusunda incelemelerde bulunduklarını ve denetimlerden sorumlu olduklarını söyleyen İMO İnşaat Mühendisi Şube Yönetim Kurulu Üyesi Nurgül Atabey, ‘’Komisyonumuza talep geldiği zaman gidip kamu binaları ya da özel yapıları erişebilirlik yönünden inceliyoruz. Bunlar içerisinde belli bir puanlama sistemiyle puanlayıp kırmızı bayrak veriliyor. Son zamanlarda yapılan çalışmalar var. Ama bunlar yeterli değil. Bilinçsizce yapılıyor. Özellikle görme engellilerle ilgili yapılan çalışmalarda bunu görebiliriz. Bizim isteğimiz engelliler adına yapılan çalışmalarda daha bilinçli olunması. Bu konuda belediyenin her zaman yanında olduğumuzu söylüyoruz. Ancak bize talep gelmiyor’’. Aynı zamanda bilinçsizce yapılan çalışmalara örnek veren Atabey,’’Kaldırımlarda yapılan rampaların belli bir eğime göre yapılması gerekiyor. Bunların eğime uygun olmadıklarını görüyoruz. Kamu binalarında kapı girişlerindeki ölçülere uyulmadığını görüyoruz. Basit şeyler gibi gözükse de aslında erişebilirlilik açısından çok önemli. Önemsenmeyip dikkat edilmiyor.’’dedi.
''YAPILAN PROJELERE ÇAĞIRILMALIYIZ''
İnşaat Mühendisi Engelli Çalışma Grubu üyesi Ayşe Baysal, ‘’Biz inşaat mühendisleri olarak gerçekten iyi çalışıyoruz. Diğer şube İMO’larımızda bu kadar hızlı bir çalışma yok. Birikimlerimizi değerlendirmek istiyoruz. Belediye bizden esas olmayan şeylerde çok destek alıyor. Herhangi bir binasının kontrolünde gelip bakın diyebiliyor. Ancak önemli bir proje olduğu zaman çağrılmıyoruz. Örneğin, Kemeraltı’ndaki tarihi doku kültürünün değerlendiği bir çalışma var. Bizim haberimiz yok. Biz yer alırsak gerçekten iyi şeyler yapıcaz’’ şeklinde konuştu.
Engelli bireylerin kamusal alanda ya da kurumlarda erişebilirlilik açısından sıkıntı yaşadıkları noktaları ihbar ettikten sonra izlenen süreci de anlatan Atabey; ‘’Bize ulaşıldığında komisyon olarak irtibat kurup, program yapıyoruz. Bahsedilen yerlere giderek, kendi tespitlerimizi yapıyoruz. Gittiğimiz yerlerin yöneticileriyle konuşup, çözüm üretmelerini bekliyoruz. Bir ay boyunca takipte oluyoruz. Ancak sonrasında bir ilerleme göremiyorsak, ilgili Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığına yazı gönderiyoruz. Onlarda gönderdiğimiz belgeyi ihbar olarak alıyorlar ve süreci onlar ele alıyor’’dedi.
''EN BÜYÜK SIKINTI UYGULAMALARDA''
Yönetmeliğin eksik ve yetersiz olduğunun altını çizen Atabey; ‘’ En büyük sıkıntı projeden sonra uygulama da ve denetleme noktasındadır. Önemli olan bilinçli olmak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kırmızı bayrak uygulaması güzel ancak yeterli değil. Tamamen talebe bağlı bir şey. Bizim cezai bir yetkimiz de yok. Sadece denetlemelerle ilgileniyoruz. Mevcut yapılar için esas bunu yapması gereken kurum Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'dır'' şeklinde konuştu.
AFET ANINDA ENGELLİLERİN KURTARIMI
Engelsiz İzmir Kongresinde yer alan İMO, kendi bünyesinde hazırladıkları yarışmanın da bu alanda etkili ve önemli olduğunu belirtti. Konuyla ilgili açıklama yapan Atabey, ’’İnşaat mühendisi olduğumuz için depremle ilgili çalışmalar da bulunuyoruz. Bizim çıkış noktamız afetlerde engellilere ulaşım ve onların kurtarılmasıyla ilgili bir çalışmamız vardı. Yarışmada inşaat mühendisi öğrencileri ya da inşaat mühendisleri olarak bir grup oluşturduk. Afet anında neler yapılması gerekiyor. Engellilerin kurtarımıyla ilgili nasıl bir çalışma yürütülmesi gerektiği üzerine kurulu bir senaryo yaratmak istedik. Engelsiz İzmir Kongresi gerçekleştiğinde yarışma sonuçlarını da açıklama kararı aldık’’ dedi.
''BÜYÜKŞEHİR’DEN GERİ DÖNÜŞ İSTİYORUZ''
İnşaat Mühendisi Şube Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Erdoğan çalışmalarındaki ortak amacın farkındalık yaratmak ve daha yaşanılır bir toplum oluşturmak olduğunu söylerek,’’ Çalışmalarımızın tamamında ne kadar basınç oluştururabilirsek, karşılığını o kadar alıyoruz. Bir konunun belediyenin radarına girmesi için seçmen neczinde bir karşılığının olması gerekiyor. Yapmış olduğumuz çalışmalar da aslında seçmen kamuoyu noktasında bir basınç oluşturabilmek. İzmir Büyükşehir Belediyesiyle ilgili konularda geri dönüşlerde sıkıntı yaşayabiliyoruz. Bu konuda daha olumlu ve hızlı hareket etmesini istiyoruz’’ şeklinde ifadeleri kullandı.
