İZ GAZETE- Pınar Teke ile Gün Doğdu programının konuğu olan Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Karaburun’da yaptıkları çalışmalara dair konuştu. Pandemiyle birlikte insanların doğal ürünlere rağbet gösterdiğini ifade eden Erdoğan, “Bölgemizin en büyük avantajı şu; üç tarafımız denizle çevrili ve zirai ilaç atmazsak dışarıdan etkileşimle zirai bir serpintinin gelmesi mümkün değil. Tamamen organik üretim oluyor. Tarım alanlarımız küçük olabilir ama kaliteli. O nedenle bölgeye de çok talep var” diye konuştu.

2020’deki felaketler yılı Karaburun’u da ciddi anlamda etkilediğin söyleyen Erdoğan, Hortum hariç İzmir’deki tüm felaketleri yaşadık. Depremde 59 hasarlı binamız vardı. Onun dışında 2 cami vardı yıkılma kararı olan. Yıkımların engellenmesiyle ilgili valimiz söz verdi. Onun dışında ana hizmet binamız ağır hasar gördü. Boşalttık. Halka hizmet vermemiz için yeni bir bina yapmamız gerekiyor. Eski bir cezaevinin olduğu yer şu an için uygun. Kabul edilirse oraya taşınacağız. Maalesef 2 kere sel vurdu. Vatandaşımızla birlikte yaraları sarmaya çalışıyoruz” dedi.

Pandemide verilen hizmetlere değinen Erdoğan, “Büyük bir ekonomik kriz var. Bunu göz ardı edemeyiz. Belli esnaf grupları da kapatıldı. Bir grup pandeminin yayılması adına kapatılırken kongreler devam ediyor. Bu üzücü.  Esnaf, esnafın yanında çalışanlar çok zor durumda. Gönüllü kadınlarımızla birlikte maske diktik, halka dağıttık. Maddi durumu olmayanlara yardım paketleri dağıttık ve aracı olduk. Bir grup kadın örgü bebek örüyor. Oldukça da ses getirdi. Küçük de olsa insanların eline bir miktar para geçecek. Bölgedeki herkesin elinden tutmaya çalışıyoruz.  Mümkün olduğu kadar gençlere iş imkânı sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.  

‘ORGANİK ÜRETİM YAPIYORUZ’

Salgın sürecinden en çok etkilenenlerin başında tarımın geldiğini söyleyen Erdoğan, “Geçen sene üçüncüsünü yaptığımız gayet başarılı bir Nergis Festivali düzenledik. Bölgenin her kesimine de dokundu. Bu yıl pandemiyle tüm şenlikler iptal edilince insanların alım gücü de düştü ve üreticinin elinde kaldı. İzmir’deki belediye başkanlarımız ve Kuşadası Belediye Başkanımız da o nergislerin kendi bölgelerinde satılmasına izin verdi. Bu ufacık destek bile nergis üreticimizi kurtardı. Narenciye de var. Bu sene oldukça fazla bir üretim vardı. İnsanların pandemiyle birlikte doğala yönelmesi ile o sektör zarara uğramadı. Hatta önümüzdeki yıl bölgeye bir mandalina tesisi kurmayı düşünüyoruz.  Projesi hazırlandı. Çünkü oldukça iddialı bir üretim var. Enginar hasadı başladı. Enginar üreticisi de aynı şekilde. Bölgemizin en büyük avantajı şu; üç tarafımız denizle çevrili ve zirai ilaç atmazsak dışarıdan etkileşimle zirai bir serpintinin gelmesi mümkün değil. Tamamen organik üretim oluyor. Zeytinimiz organik, mandalina organik. Enginarda hibrit yok. Bu çok büyük bir avantaj. Tarım alanlarımız küçük olabilir ama kaliteli. O nedenle bölgeye de çok talep var. Pandemi döneminde de gördük. Normalde kayıtlı nüfus 11 bin 376 kişi. Şu anda 40 bin kişiyle yaşıyoruz. Yazın bu rakam 200 bine çıkıyor. Biz de devletten aldığımız az bir bütçeyle vatandaşa hizmet etmeye çalışıyoruz. Daha iyi bir hizmet verebilmemiz için vatandaşların ikametgâhını bölgemize almalarını istiyorum” şeklinde konuştu.  

‘BİNALARININ BİR ŞEKLİ OLMALI’

Karaburun’un turizmde marka haline gelmesi için çalışmalar yaptıklarını aktaran Erdoğan, “Çevre Şehircilik Bakanlığı ile birlikte hepimiz aynı pencereden bakıyoruz. Bölgenin marka haline gelmesi gerekiyorsa binalarının da bir şekli olmalı. Nasıl ki Bodrum evleri, Alaçatı varsa Karaburun’un da yapı şekliyle birlikte öne çıkması gerekiyor. Bize gelen projelerin içinde dikine değil de yaygın olarak gelen oteller var. Bölgede yeni inşa edilen farklı campingler, butik oteller var. Bölgemiz eski Rum bölgesi. Bazı köylerimizi doğal dokularıyla beraber ayağa kaldırmak, turizmde etkin hale getirmek istiyoruz. Su altı zenginliklerimiz açısından önemli potansiyelimiz var. Bunu geliştirmemiz gerekiyor. Önümüzdeki yıllarda bölge Kaş gibi atak yapılacak” dedi.

Erken seçim tartışmalarına da değinen Erdoğan, “Biz her zaman hazırız. Bir sıfat kazanmak için değil halka hizmet için seçildim. Ertesi günün neler getireceği belli değil. Hizmet üretiyorsanız seçine yarın gitmişsiniz, bir hafta sonra gitmişsiniz hiç önemli değil. O nedenle seçim yarın da olsa çok hazırız” dedi.

‘ÜRETİMİNDE OLMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ’

Kadınların sokakta ve üretimin içerisinde olması için çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, “Kadınların biyolojik yapısıyla ilgili sanırım toplayıcı olduğunu düşünüyor. Seçildiğim zaman ilk etapta Karaburun’a makyaj yapacağım demiştim. Görsellik bizim için önemli. Şartlar elverdiğince Mordoğan’ın girişinden başlayıp Karaburun’un girişini değiştirmeye çalıştık. Ağaçlandırıp çiçeklendiriyoruz. Bu dönemde kadının daha çok sokakta ve üretimin içerisinde olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Kadın bir şoförüm var. Zeytinyağı fabrikasında kadınlarımız çalıştı. Peynir üretim tesisimizde de kadın elemanlarımız çalışıyor. Nergis Kafe gibi kafelerimizde de kadınlar var. Plaj tesislerimizde genelde kadın ve gençlerimizi çalıştırıyoruz. Kadının ekonomik özgürlüğünü kazanabilmesi için iş yeri bağlı çalışması gerekmiyor. Bu da çok zor. İşlikler kurmaya başladık. Üretim yapabilen genç nüfusun olduğu köyleri tercih ediyoruz. Burada üretilen, bölgeye özgü ürünlerimizin İzmir’de satışının yapılacağı bayiler kurmayı düşünüyoruz” diye konuştu.

‘BİRÇOK KADININ ELİNDEN TUTTU’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de kadın istihdamına önem verdiğini belirten Erdoğan, “Ne kadar eğitimli olursanız olun kadının yıllarca ne kadar arka plana atıldığının herkes farkında. Bir kadını erkekle yan yana koyun ve yere gelebilmek için ne kadar çaba sarf ettiğine bakın. O yüzden kadının işi çok zor. Tunç Başkan da Seferihisar gibi küçük bir yerden geldiği için, sorunların içinde olduğu için daha farklı bakış açısını sahip. Göreve geldiği andan itibaren birçok kadının elinden tuttu. Bizler kadını daha ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Bölgemdeki kadınlar mücadele etmeyi biliyor. Hayatın ve üretimin içinde her yerde yer alıyorlar” dedi.

‘HER KADIN ÜRETİYOR’

8 Mart’ta pandemi nedeniyle geniş çaplı bir program yapmayacaklarını söyleyen Erdoğan, “Oturan kadın yok. Her kadın üretiyor. Kimisi evinde yapıyor kimisi dışarıda para karşılığında yapıyor. Her kadının ev ekonomisine bir katkısı oluyor. Biz de normalde etkinlikler düşünmüştük ama pandemi nedeniyle yapmayacağız. Bölgemdeki tüm siyasi partilerin kadın kolları ve STK başkanlarıyla, kadınlarla birlikte küçük bir yürüyüş ve konuşmayla birlikte bir küçük etkinlik yapabiliriz” dedi.

Son olarak Büyükşehir ile ortak projeleri hakkında konuşan Erdoğan, “Tunç Başkan yapığı yol ve asfaltlama çalışmalarıyla yardımcı oluyor. Tüm Mordoğan’da büyük bir altyapı yapıldı. Ama bize esas katkısı; hızla Karaburun merkezde bir meydan düzenlemesi yapacağız.  Katlı otopark yapılacak. Benim için en önemlilerden bir tanesi de kültür merkezi yapılması. Yapacağım demişti geri çevirmeyeceğine inanıyorum.  Her şeyi Büyükşehir’den de bekleyemezsiniz. Onlar bize el uzatıyor biz de yapabileceğimizi yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi