Kongo Cumhuriyeti İş Konseyi Başkanı ve Güney Afrika Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosu Tamer Taşkın pandemi sürecinin öncesi ve sonrası kapsamında ekonomiyi ele aldı. Taşkın, “Değişik bir yıl bu yaşa gelene kadar çok krizler gördük, tecrübeli sayıyorduk kendimizi. 2020’ e girerken bir anda hiç beklediğimiz hastaıkla karşılaştık. Bugüne kadar da birçok hastalık yayılıyordu ama biz onları hissetmiyorduk. İlk defa ülkemize, Avrupa’ya gelince bu ölümler hepimizi etkiledi” diyerek covidden ölenlere baş sağlığı diledi.

Öncelikle Uzakdoğu Çin çöktü, sonra Avrupa bize geldi. Edirne’den Gaziantep’e kadar birçok yere hizmet sunuyoruz. 30 çeşit sektörde. Ocak ve Şubat aylarımız iyiydi. Martta kırılmaya başladı Mayıs’ta dip yaptı. Bunu sadece pandemiye bağlamayalım. 1 Mayıs, 19 Mayıs, bayram hepsi bir araya geldi. Ağustos sonunda tonaj bazında geçen seneyi yakaladık. Son 3,5 ayı da atlatırsak iyi oalcak. Bence iyi bir şekilde geçireceğiz. Fark 2018’den geliyor. 2018 tavandı. O zaman belli durumlarda ekonomik kriz yaşadık. Bu yılda pandemiden dolayı yaşadık. Bizim 2021’de geçmemiz gereken yıl 2018’dir. Türkiye’nin tekrar silkinerek ülkemizin halletmesi gerekn en büyük konu işsizlik olacak. Pandemiden sonraki bu ülkenin en büyük konusu işssizliği ve eğitimi çözmek. Sanayimizin gelecekte kime itiyacı var? Ara eleman, teknik eleman yok. Şu anda cumhurbaşkanının uzattığı peryiotlar var ama o periyto elbet bir yerde bitecek. Şunu da gördük birçok fabrika var bir tane kapanan yok. Kim kapanıyor ticarethaneler. Berberler, restoranlar, kobiler. Onlarda daha çok sıkıntı var. Ama üreten, ihracat yapan firmalarda dövizin getirdiği avantajla sorun yok” ifadelerini kullandı.

Koronanın çalışma stillerini değiştireceğini söyleyen Taşkın, “Türkiye’nin geleceği yeni pazarlar. 54 ülke ile karşımızda koca bir kıta var. 2002’den sonra Afirka’ya çok güzel bir açılım oldu. Afrika müthiş gelişiyor ve Türkiye için büyük bir imkan var. Afika dedidiğimiz yerde maden var, verimsiz tarım var. Her şey ithal. Gidip oralarda yatırım yapmamız lazım. Eğer bir ülkeye yatırım yapıyorsanız, size desteklemek için yüzde 50 vergi koyuyor. Şu anda birçok firma Afrika’ya yayılıyor. Ham maddeleri nasıl değerlendirirz, oranın verimliliğini nasıl arttırabilirz bunu düşünmeliyiz. Verimliliğimizle ve kalitemizle gittiğimiz zaman çok büyük başarılar elde ederiz” diye konuştu.

Afrika’da belli başlı ürünler alındığını hatırlatan Taşkın, “Esas mal veriyoruz. Sivrilen bir mal yok hep farklı ürünler. Daha 1 trilyon ticaret hacmi olan kıtaya satışımız 25 milyon dolarda ise bu çok önemli bir şey değil. Bunu bir an önce arttırmamızda fayda var. Bu yıl çok önemli bir yıldı, her yıl yükselerek gidiyordu ama seyahatlerin yasaklanması, sınırların kapanması her şeyi etkiledi. Sadece Trükiye değil, İtalya, Fransa ticareti geriledi. Biz kötü gidişte uğaşır en son batarız. Alman öyle değil onlar kötü gidişi görür ve kapatır. Bu krizden dolayı kapanan Almanya’da birçok fabrika var. Bu bir frsat. Onu buraya getrip ihracat yapmamız byük fayda sağlayacaktır. Hepimiz 90’lı yıllarda oradan fabrikaları taşıdık. Bence bu fırsatları çok iyi değerlendirmeyşz. Devletimizde bu bkımdan iş adamlarının önünü açmalı” dedi.

‘SİYASİ İLİŞKİLER EKONOMİK İLİŞKİLERİ KESİYOR’

“Afrika ülkeleri ile iş yapıyoruz. Eski Fransız sömürgesi olan ülkelerde Fransız bankası var ama bizim bankamız yok” diyen Taşkın, “Yani Avrupanın malı 0 gümrükle giderken Türkiye’nin malı yüzde 25 ile gidiyor fiyat avantajı daha kapıda bitiyır. Bizi gümrükler bitiriyor. Siyasi ilişkilerimiz belli ülkelerle ekonomik olarak ilişkilerimizi kesiyor. Türkiye’nin 500 milyar dolar bir hedefi varı, sonra bu rakam revize edildi. Taşkin, işsizliğin, problemin olduğu günlerde siyasi anlaşmazlıkların kesilmesi gerektiğini hatırlattı.

Editör: Haber Merkezi