Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen kamu emekçileri, iktidarın politikalarına karşı etkin bir muhalefet gerçekleştirmeyen CHP'yi de eleştiriyor. İhraç edilen öğretmen Ebru Dinçer, CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin iktidarın yanında yer alan bir tavır sergilediğini söyledi.

'BELEDİYE TOPLU TAŞIMA KARTLARIMIZI İPTAL ETTİ' 

Jinnews'ten Melike Aydın'ın haberine göre, İzmir'de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı 200'e yakın emekçinin ve FETÖ iddiasıyla ihraç edilen çok sayıda emekçinin olduğuna dikkat çeken Ebru, İzmir Büyükşehir Belediyesinin ihraçlar gerçekleştiğinde ilk icraatının öğretmenlerin toplu taşıma kartlarını (Kentkart) işlevsizleştirmek olduğunu belirtti. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) üyesi olan öğretmenlerin laik, parasız ve bilimsel eğitimi savunduğu için ihraç edildiğini hatırlatan Ebru, "AKP'nin politikaları karşılığında belediyenin yaptığı AKP'nin 'terörist' damgasını onaylamak anlamına geliyor. Bir gecede çıkan KHK ile belediyedeki TÜM BEL-SEN üyeleri ihraç edildi. Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun bir 'geçmiş olsun' bile demediğini biliyoruz. Bu emekçiden yana bir anlayışın olmadığını gösterir. Bu aslında AKP karşıtı politika ürettikleri ve sosyal belediye anlayışını savundukları konusunda samimi olmadıklarının göstergesi" dedi.

'BELEDİYE'YE TALİP OLANLAR UCUZ KREŞ AÇMALI'

İhraç edilen emekçilerin çoğunun yaşadıkları ekonomik sıkıntı dolayısıyla çocuklarını eğitim kurumlarından almak zorunda kaldığını belirten Ebru, "İzmir'i yönetmeye kimler talipse çocuklar için, özellikle emekçi, dar gelirli ailelerin çocukları ve ihraç edilen emekçilerin çocukları için ucuz, nitelikli kreşler açmalı. Talebimiz budur" diye vurguladı.

'SADECE CHP'LİLERE DEĞİL HERKESE AYNI HİZMET VERİLMELİ' 

Ebru, CHP'nin cemaatin örgütlendiği 'sübyan mekteplerinden' şikayetçi olurken, var olan gençlik merkezlerinin sadece CHP'li gençlere hizmet verdiğini söyledi. Ebru, "Sosyal faaliyetler açısından çocuklara ve gençlere yaşam alanları açılmalı. Spor merkezleri sadece Karşıyaka Bostanlı'da gelir düzeyi yüksek insanların yaşadığı yerlerde değil işçi semtlerinde de açılmalı. Yeni otobüsler bile lüks ve CHP'nin daha fazla oy aldığı yerlere giderken emekçilerin yaşadığı semtlerde yok" diye konuştu.

'KADIN SIĞINMA EVLERİ AÇILMALI'

İzmir'de kadın sığınma evlerinin sayısı, niteliği, ulaşılabilirliği, güvenliği gibi konuların yetersiz olduğunu kaydeden Ebru, "Ulaşımdan kentin ışıklandırılmasına kadar kadınların günün her saatinde sokaklarda rahatça dolaşabilmesi için mutlaka ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Bu hizmetin her semte uygulanması, sıklaştırılması çok önemli. Kürt illerindeki belediyelerde özellikle şiddete maruz kalan kadınları korumaya dönük maddeler var. Belediye emekçisi birlikte yaşadığı kadına şiddet uygularsa maaşının yarısı veriliyor. Birtakım yaptırımlarla şiddeti önlemeye ve bu süreçte kadını korumaya dönük maddeler korunuyor. Toplu sözleşmelerde fiiliyatta var ama uygulanmıyor. İki sene önce Karşıyaka Belediyesinde 8 Mart izinleri 8 ve 9 Mart diye bölünmüştü. Bütün kadınlara 8 Mart günü verilmiyor" diye belirtti.

Ebru, engelli yurttaşlar için de ulaşım güçlüklerinin aşılması ve sosyal faaliyet alanlarının arttırılması gerektiğini dile getirerek, ekolojik, cinsiyet eşitlikçi, göçmenlerin ve farklı kimliklerin haklarını koruyan bir belediyecilik istediklerini sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi