İGC Karataş Lokali'nde gerçekleştirilen etkinlikte İGC Başkanı Misket Dikmen, sansür ve otosansürün basının damarlarında zehir gibi dolaştığını belirtirken, İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük de, “İthalatın Türk tarımının enfeksiyonudur. Günü kurtarırsınız ama yarınları karartırsınız” açıklaması yaptı.

ÇALIŞAMAYAN GAZETECİLER GÜNÜ!

İGC Başkanı Misket Dikmen, 10 Ocak Gazeteciler Günü'nde gazetecilerin yaşadığı sorunları dile getirdi. Sansür ve otosansürün zehir gibi basının damarlarında dolaştığını belirten Dikmen, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nün, “Çalışamayan Gazeteciler Günü”ne dönüştüğünü vurguladı. İşsizlik, baskı ve tutuklamaların sektörün en büyük sorunu olduğunu belirten Dikmen, bu sorunların çözümü için sonuna kadar mücadele edeceklerini de söyledi. Yerel basın ile yerel kalkınmanın birbirinden ayrılamayacağını bu nedenle Tarım Bayramı ile aynı güne denk gelen günde ortak basın toplantısı yapma kararı aldıklarını da anlatan Dikmen, “Yerel kalkınma ve yerel basın birlikte güçlenecek sıkıntıları birlikte çözülecek. İzmir Tarım Grubu ile 'Tarımda İzmir Modeli' basın toplantısını birlikte gerçekleştirme kararı aldık. Bunun ardından bir çalıştay ile bu modelin Türkiye'ye yayılması için çalışacağız” dedi.

“TÜRK TARIMINI İZMİR MODELİ KURTARIR”

İzmir Tarım Grubu Başkanı ve Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük de, tarım ve basın sektörünün pek çok ortak özelliği olduğunu belirterek “Öncelikle gazeteciler de tarımcılar da gerçek emekçilerdir. Basın çalışanlarının da, biz üreticilerin de mesaisi saati yoktur, 365 gün çalışırız. Biz tarımcılar gıda üretip toplumun fiziksel açıdan beslenmesini sağlarız. Gazeteciler de fikirleriyle toplumu besler. 10 Ocak'ta bayramlarımız da aynı olduğu için bir araya gelip ortak yönlerimizi konuşup işbirliğimizi pekiştirmeyi hedefledik” dedi.

İZMİR, TÜRK TARIMININ ÇOK ÖNÜNDE

İzmir Tarım Grubu Başkanı Eskiyörük, Türk tarımının İzmir modeli ile kurtulabileceğini belirterek, “İzmir olarak Türk tarımının çok önündeyiz. Anadoluya gittiğiniz zaman tarımda geri kalmışlık gözlemleniyor.

Bundan sonraki süreç ile İGC ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte İzmir Tarım Grubu'nun içinde olduğu bir çalıştay yapmayı öneriyorum” diye konuştu.

NELER YAPILMALI?

Eskiyörük, Tarımda İzmir Modeli adı verilen sistemin yaygınlaşması için neler yapılması gerektiğini de şu şekilde dile getirdi:

“Üretim yolları yapılmalı. Üretici desteklenmeli. Ziraat odalarına ekipman desteği verilmeli. Soğuk hava ve paketleme tesisi yatırımları yapılmalı. Kooperatifçilik olgusu geliştirilmeli. Kooperatifler ürün bazında markalaşmalı. Her ilçenin bir ürünü ön plana çıkartılmalı. Sözleşmeli üretim ile üreticinin pazarlama güvencesi sağlanmalı. Bu yöntem bir politikaya dönüştürülmeli.”

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın günübirlik uygulamaları olduğunu da anlatan Eskiyörük, “Bu uygulamalar umut vermiyor. İthalat Türk tarımının enfeksiyonudur. İthalat çözüm değildir. Bu günü kurtarmaktır. Hükümet ithalat politikasından vazgeçmelidir. İthalat günü kurtarır yarınları karartır. Üretebildiğimiz ürünü ithal etmemiz Türkiye'nin ayıbıdır” dedi.

KIRSALIN SORUNLARI ÇÖZÜLMEDEN KENTLERİN SORUNU ÇÖZÜLEMEZ

Toplantıda, “Tarımda İzmir Modeli”ni de anlatan Eskiyörük,

“Tarım sektörü, ülke genelinde her dönem sorunlarla gündeme gelirken; İzmir her alanda olduğu gibi tarımda da farklılık yaratmış ve Türkiye’nin öncü ili konumuna gelmiştir. Kırsalın sorunları çözülmeden kentlerin sorunlarının çözülemeyeceği ilkesinden hareketle İzmir Büyükşehir Belediyesi ve kooperatifler ortaklığıyla hayata geçirilen projeler sayesinde birçok alanda büyük gelişmeler kat edilmiştir” dedi.

İzmir Modeli’nin temelinde üreticiyi kooperatifler aracılığıyla destekleme ilkesinin yattığına değinen Eskiyörük, önemli sonuçlar alındığını kaydererek şöyle devam etti:

“Son 10 yılda Türkiye genelinde tarımsal gelişme 2.1 iken İzmir’de 5.3 olarak gerçekleşti. Belediye ve kooperatifler ortaklığı çerçevesinde Bayındır’dan çiçek alımlarıyla sektör gelişti, köy görünümünde olan ilçede sosyoekonomik kalkınma sağlandı. Ödemiş Bademli Kooperatifi güçlenerek yurtdışından onlarca ülkeye ihracat yapar konuma geldi. Kiraz İğdeli Kooperatifi peynir alanında uzmanlaştı ve raflarda aranan ürün haline geldi. Tire Süt Kooperatifi, B.M. FAO tarafından “Dünyaya Örnek Kırsal Kalkınma Modeli” seçilerek “Üreticiyi Koruma” ödülü aldı. Seferihisar Gödence, Urla Bademler gibi bir çok kooperatif kalkınarak kendi tesislerini kurdu”

HEM ÜRETİCİ HEM TÜKETİCİ KORUNMALI

Kooperatifçiliğin temelinde hem üreticinin hem de tüketicinin korunması olduğunun altını çizen Eskiyörük “İzmir’in güçlü kooperatifleri, üreticiyle tüketiciyi doğrudan buluşturarak tüketiciye güvenli gıda sunulmasını sağladı. Türkiye’nin her ilinde Bakanlık denetimlerinde yüzlerce sağlıksız ürün tespit edilirken İzmir’de kooperatif ürünleri sayesinde tüketici korunmaktadır. Diğer yandan Türkiye’nin en önemli sorunlarından olan köyden kente göç sorunu, İzmir’de büyük ölçüde azaldı ve gençler köyünde aile mesleğini devam ettirmeye başladı. 2016 yılı istatistiklerine göre diğer illerde göç nedeniyle kent merkezi nüfusunda artış görülürken İzmir’de kırsal nüfusta yüzde 1,6’lık artış oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üreticileri kooperatifler vasıtasıyla desteklediği bu sistem sayesinde üreticiler korunup, tarım sürekli gelişirken diğer yandan Türk Tarım Politikalarına ışık tutan İzmir Modeli doğmuş oldu” şeklinde konuştu.

İZMİR TARIM GRUBU NEDİR?

Dünyada, tarımın öneminin her geçen gün daha iyi anlaşıldığını ve gelişmiş ülkelerin stratejik planlarını buna göre hazırladığını kaydeden Eskiyörük, Türkiye’nin tarımsal potansiyelinin dünyanın ilk 9 ülkesi arasında yer aldığını belirterek şunları söyledi:

“Tarımsal üstünlüğümüzün fazla olması ve istihdamın yüzde 27’si tarımdan sağlanması nedeniyle Türk tarımının küresel ölçekteki önemi her geçen gün artmaktadır. Ancak stratejik açıdan büyük önem arz eden tarım sektörü, ne yazık ki ülkemizde karar alma süreçlerinde sesini yeterince duyuramamaktadır. Bu eksikliğin giderilmesi amacıyla 2010 yılında Türkiye'de ilk defa İzmir'de, sektörün 50 temsilcisiyle İzmir Tarım Grubu kurulmuştur. “Tarım Önemlidir” ilkesiyle yola çıkan grubumuz, tarım sektörünün sorunlarını ve çözümlerini ortaya koymaktadır”

KİMLER KATILDI

Toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Aysel Özkan, Tarım Daire Başkanı Ertuğrul Tugay, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreter Yardımcısı Pınar Nacak, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi İlimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Selçuk Bilgi, İğdeli Kooperatifi Başkanı Süleyman Top, İGC Yönetim Kurulu Üyeleri, İGC üyeleri ve gazeteciler katıldı.

Editör: Haber Merkezi