İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 6'sı tutuklu, 13'ü firari 76 sanığın yargılandığı davayla ilgili gerekçeli kararını açıkladı.

Dink'in öldürülmesine ilişkin davadan dosyası ayrılan FETÖ lideri Fetullah Gülen ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 11 firari sanığın kaçak sayılarak mal varlıklarına el konulmasına karar verildi.

Heyet, firari FETÖ'cü eski savcı Zekeriya Öz’ün hakkında muhtarlıkça yapılan ilana ilişkin evrakın mahkemeye dönmesi halinde, kaçak sayılma ya da el konulma kararının bir sonraki duruşma karara bağlanmasına hükmetti.

Mahkeme ara kararında, FETÖ'nün kapatılan yayın organı Zaman gazetesinin genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın kaçak sayılma şartlarının oluştuğunu belirtti. Mahkeme kararına göre, gazeteye ilan verilecek ve Dumanlı’nın yurt içinde ikametgah adresi var ise kapısına ilan asılacak. Dumanlı, 15 gün içerisinde ülkeye dönmediği takdirde, kaçak sayılarak mal varlığına el konulacak.

CİNAYET ÖNCESİNDEN TASARLANIP ADIM ADIM YÜRÜRLÜĞE KONDU

Gerekçede, "En başından itibaren örgütsel işbirliği içerisinde yürütülen sözde soruşturmaların FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütü tarafından mensupları eliyle 2007 yılında işlenen sözkonusu cinayet öncesinden tasarlanıp adım adım yürürlüğe konulmak suretiyle gerçekleştirildiği" vurgusu yapıldı. Kararda, "Cinayetin örgütsel hedefe ulaşmak adına faillerinin azmettirilip teşvik edilmesi, cinayetin önlenmesini sağlayacak delillerin, haber mekanizmalarının ve raporların gizlenmesi, cinayet anına değin faillerin takip edilip işlenmesinin sağlandığı, cinayet sonrası delillerin karartılarak örgütün izlerinin temizlendiği, örgüt yayın araçları üzerinden belli bir amaca yönelik yapılan yayınlarla amaca yönelik dejenere edilmiş bilgilerle devlet kurumlarının cinayetle irtibatlandırıldığı" ifadeleri kullanıldı.

BİLGİ, KAYIT VE BELGELERİN YOK EDİLMESİNİ SAĞLADILAR

Örgüt mensubu sanıklardan Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Faruk Sarı'nın örgütün çıkarlarını gözeterek birlikte hareket ettikleri, konumları itibariyle gereken tedbirleri alıp müdahale etmek yerine cinayetin gerçekleşmesini, bunun öncesi ve sonrasında bilgi, kayıt ve belgelerin yok edilmesini sağladıkları kaydedildi. Planlı İstihbarat Operasyonları (PİO) uygulaması ve İstihbarat Dairesi Başkanlığında bulunan İstihbarat Değerlendirme Projesi (İDP) kayıtları ile tüm istihbarat ağının bulunduğu bilgi havuzuna ilgili verilerin kaydedilmesi işlemlerini yapmadıkları, yapılan kaydı da cinayetin hemen sonrasında sildikleri de belirtildi.

DİNK'İN EV VE İŞYERLERİNDE KEŞİF YAPTIRILDI

Kendilerinden olmayan sıralı amirlerine bu önemli istihbari bilgileri vermeyip gizledikleri, emri altındakilere tanzim ettirdikleri gerçeğe aykırı tutanaklarla en önemli bilgi kaynağı yardımcı istihbarat elemanının istihbarat görevinin dışına çıkarılmasını sağladıkları da anlatıldı. İşleneceği bilinen cinayetin hazırlık hareketleri ile azmettirici ve faillerinin iletişim araçlarını dinleyip fiziki takiplerini yaptırdıkları da anlatılan gerekçede, olay tarihlerinde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde Tim Komutanı Yüzbaşı olarak görevli olan 15 Temmuz 2016'daki darbe kalkışmasında Jandarma Genel Komutanlığı'nda yaralı vaziyette ele geçen ve hakkındaki yargılamada "darbeye teşebbüs" suçundan mahkumiyetine hükmedilen örgüt mensubu sanık Muharrem Demirkale'nin maktulün ev ve işyerlerinin cinayet öncesinde emri altındakilerce keşfinin yaptırıldığı da vurgulandı.

CİNAYET GÜNÜ SAMAST TAKİP EDİLDİ

Demirkale ile sanık Ali Fuat Yılmazer'in önceye dayalı tanışıklıklarının bulunduğu, failin cinayet günü takip edildiği, bu takibi yapan kişilerin sanık Ali Fuat ile irtibat halindeki sanık Muharrem'in emir ve komutasındaki unsur elemanları olduğu da ifade edildi. Cinayetten 10-15 dk sonra sanık Muharrem Demirkale ile sanık Ali Fuat'ın telefon görüşmesi yapması ile bilgi alışverişinde bulundukları, cinayet mahalliyle Levent bölgesi arasında cinayet öncesi ve sonrasında aynı gün içinde sanığın uzunca bir süre ve sürekli şekilde mekik dokumak şeklinde gidip geldiğini ortaya koyan baz bilgilerinin tespit olunmasıyla bu sanığın cinayeti, öncesini ve sonrasını diğer sanık Ali Fuat Yılmaer ile işbirliği içinde takip ettirdiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

Bu sanıkların işbirliği içerisinde cinayetin azmettirici ve faillerini desteklemek ve eylemi tasarlayarak mensubu oldukları FETÖ/PDY silahlı terör örgütün yıkıcı emelleri doğrultusunda cinayetin işlenmesini sağladıklarının anlaşıldığı gerekçede belirtildi.  Cinayet sonrası İstanbul İstihbarat Şubesinin örgüt tarafından ele geçirildiği ve uzun yıllar kamuoyunun gündemine oturacak olan kumpas soruşturma ve davalarının bu süreçten sonra adım adım hayata geçirildiği anlatılan kararda, tüm bu eylemler ile birlikte sözde operasyonlar devlet ve meşru hükümet aleyhine, doğrudan örgütün kurucusu ve yöneticisi Fetullah Gülen ve oluşturduğu örgüt yönetim piramidinin sevk ve idaresi, emir ve talimatlarıyla gerçekleştirildiği kaydedildi.

Editör: Haber Merkezi