Hürriyet Gazetesi'nden Gamze Kolcu CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel ve eşi Ziynet Sertel bir söyleşi gerçekleştirdi. 

Gazeteci vekillerden olan Atila Bey, 2015 Kasım seçimlerinden bu yana Meclis’te. Eşi gibi gazeteci olan Ziynet Hanım, “İlk kez röportaj vereceğim. Hep röportaj yapandım. Nereden başlayacağını bilemiyormuş insan” diyor. Biz de kendisini daha fazla heyecanlandırmadan başlıyoruz sohbetimize:

Sizi tanıyalım?

Ziynet Sertel: 1960 yılı, İzmir Çamdibi doğumluyum. İzmir Namık Kemal Lisesi’nden mezun oldum. Ben 1977’de Buca Eğitim Endüstrisi İngilizce bölümünü kazanmıştım, Atila ise yine aynı yıl Fikirtepe Almanca bölümündeymiş. Her ikimiz de o yıl kazandığımız yerleri bırakıp, 1978’de Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’na girmişiz. Demek ki, Ege Üniversitesi’nde Atila’yı bulacakmışım. Kader motifine çok inanıyorum. Öyle olmasaydı eğer, birbirinden habersiz iki insan bir yıl sonra aynı yerde, aynı sınıfta karşılaşır mıydı?

Çalışma hayatına ne zaman başladınız?

Ziynet Sertel: Hayata işçi olarak başladım. Ailemin durumu iyiydi ancak babamdan para almak istememiştim. Hem çalıştım, okudum. 1977’nin 21 Temmuz’unda Tekel’de işe girdim. Mevsimlik işçiydim, 5 yaz çalıştım. Sanırım, Atila da ‘İşçi, gariban bu kız. Alayım ben bunu’ dedi (Gülüyor).

BİRİNCİ SINIFTA TEKLİF İKİNCİ SINIFTA DÜĞÜN

Nasıl tanıştınız?

Ziynet Sertel: Üniversitede tanıştık ve evlendik. Birinci sınıfın sonunda Atila bana evlenme teklif etti, ikinci sınıfın sonunda da evlendik. Dördüncü sınıfta, mezun olduğumda ilk çocuğuma hamileydim. İlk karşılaştığımız gün, ben sınıfta oturuyorum. Kapı açıldı içeriye kırmızı yanaklı, elinde James Bond çantası olan biri girdi. Şöyle bir baktım ‘Ayy hiç tipim değilsin’ dedim ve başımı çevirdim. Atila başladı benim etrafımda dolanmaya. Sonra tipim oldu. Ben Atila’nın değişik bir yönünü yakaladım, tarzım oldu. Çok esprili bir kişiliği var. Çok komiktir, Cem Yılmaz ile yarışır. Bir konuyu 10 defa 10 ayrı şekilde anlatır, hepsine de gülersin. Bu halinden çok etkilendim.

SANA KÜRK ALAMAM AMA EVLEN BENİMLE

Üniversitede nasıl kandırdı sizi, evlenmeye nasıl ikna etti?

Ziynet Sertel: Çok talibim vardı ama ben kimseyi istemiyordum. Bir gün ben işyerimdeyken Atila geldi; arkadaşız henüz. Bahçede biraz oturduk, ‘İzin al gidelim’ dedi. İzin aldım, yemeğe gittik. Bir anda bana ‘Sana kürk alamam, zengin bir hayat vaat edemem devlet memuruyum ama benimle evlen’ dedi. O sıralar SSK’da memurdu Atila. ‘Kürklü Mantolu’ bir hayat isteğim zaten yoktu ama başladım gülmeye. Benimle şakalaşıyor zannettim. ‘Ben şaka yapmıyorum’ deyince öylece kalakaldım. 19 yaşındaydım, istemeye geldiklerinde. Evlendiğimde 20 yaşımın bitmesine bir ay vardı.

Gazetecilikten siyasete uzanan bir yolculuk. Politikaya nasıl girildi?

Ziynet Sertel: Ben Atila’nın siyasetinden çok gazeteciliğini severdim. 1989 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur aradı. Atila o yıl Hürriyet’teydi. röportaj yapacaklarını zannedip çantasını falan alıp gitti. Yüksel Bey Atila ile çalışmak istediğini söylemiş. Bana söylediğinde ilk sözüm, ‘Ben senin gazeteci olarak kalmanı istiyorum’ oldu. İlk siyasi çalışması böyle başladı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı olarak. Şimdiler ise iyi ki siyasete girmiş diyorum. 

ELİMİ TUTTU SIKICA GÖZLERİME BAKTI

Atila Sertel: İlk adaylığım, 1991 genel seçimlerinde 34 yaşımda, önseçimle Sosyaldemokrat Halkçı Parti’den (SHP) oldu. Seçimi kazanırken kaybettik. Bölgeler arasında yüzde 25 seçim barajı olmasından dolayı, SHP’nin yüzde 23.8 oy almasıyla milletvekili olamadım. Anavatan Partisi barajı aştı, 4-0 yaptı. Sabah saat 05.30’da seçimi kaybettik. Ziynet’e dönüp, ‘Hayat yeniden başlıyor. Sıfırladık ve tekrar mücadele edeceğiz’ dedim. Elimi tuttu sıkıca, gözlerimin içine baktı. Milletvekilliği için 25 yıl mücadele ettim. Bu mücadelenin arkasında hep eşim vardı.

YÜZÜĞÜ GÖRÜNCE ‘EYVAH GİDİYOR BENİMKİ’ DEDİM

Tanışma hikayesini bir de sizden dinleyelim Atila Bey...

Atila Sertel: Sınıfta üç kız vardı, Ziynet’i gözüme kestirim. Ziynet’in özellikleri farklıydı. Sadece güzellik değil, hayatı paylaşacağın ve sonuçta mutlu olacağına inandığın insanı seçiyorsun. Bir ara ben Ziynet’in parmağını gördüm. Yüzük vardı. Meğer taşlı yüzükmüş ama ters dönmüş. Taş görünmediği için ben onu alyans zannettim. Hop etti kalbim. ‘Eyvah, gidiyor galiba benimki’ dedim. Alyans olmadığını anlayınca hemen evlenme teklif ettim. Ziynet, hem diplomayı aldı hem beni. Koskoca 41 yıl, 41 kere maşallah bize.

‘TORUNLAR İKRAMİYE’

Sertel çifti, ikiz torunları olacağını öğrendiklerinde mutluluktan deliye dönmüş. “Torun ikramiye... Atlas hepimizin ilk göz bebeğiydi şimdi üç torunumuz oldu” diye anlatıyor torun sevgisini Ziynet Hanım.

10 GÜNLÜK İKİZLERLE İLK AİLE POZU

Sertel Ailesi’nin şu sıralar en büyük mutluluğu 10 günlük ikiz torunları. Özgen Demir ve Özgün Deniz, ilk aile fotoğrafı için ilk kez bahçeye çıkıyor anne ve babalarının kucağında. Gelinlerinin annesi Mihran Hanım da katılıyor bize. Dede ve babaannenin ilk göz ağrısı altı yaşındaki Atila Atlas da yanımızda.

‘ÇOCUK YAPMAZSAK KÖPEK ALIRIM’ TEHDİDİ

Sertel çifti ikinci bebeklerini 14 yıl aradan sonra kucaklarına almış. Çalışma hayatının zorlukları, ‘Kim bakacak’ dertleri derken Ziynet Hanım ikinci çocuğa hiç sıcak bakmamış. Atila Bey ise daha ilk çocuk emeklerken başlamış ikinci bebeğin hayalini kurmaya, Atila Bey son çare olarak “Ya çocuk yaparız ya da eve köpek getiririm” sözleriyle tehdit etmiş. “Köpek şantajıyla Mustafa’ya kavuştuk” diyor Atila Sertel.

‘10 AYLIK EVLİYDİK CEZAEVİNE GİRDİĞİNDE’

Cezaevi günleri...

Ziynet Sertel: 10 aylık evliydik Atila siyasetten cezaevine girdiğinde, 12 Eylül dönemiydi. Üniversitede üçüncü sınıftaydık. 6 ay 3 gün içeride kaldı. 10 gün de beni aldılar tedbiren. Çıktığımda ise sevinemedim bile, yarım içeride kalmıştı. Ben yemeden içmeden hayatımda hiç kesilmemiştim. İlk defa o dönem annem zorla yemek yedirdi bana.

Siz hiç siyasette olmayı düşünmediniz mi?

Ziynet Sertel: Bazen beni eski milletvekili zannedenler oluyor. ‘Ben bakanlık yaptım, vekilliği kocama bıraktım’ diyorum. Atila’nın her zaman yanındayım ama siyasette olmam.