EFE CAN TAN/İZGAZETE - Şüphesiz virüse karşı mücadelenin en önünde sağlık çalışanları var fakat şu günlerde çalışmak zorunda olanlar dışında çoğu insan sadece market alışverişi için sokağa çıkıyor ve hayatın akışını devam ettirmek için çalışmaya devam eden market çalışanlarını görüyorlar karşılarında.

Biz de salgın günlerinde market çalışanlarının hangi koşullarda mesai yaptığını, neler yaşadığını market çalışanlarının örgütlendiği Tez-Koop- İş Sendikası’nın İzmir Şube Başkanı Mert Özen’e sorduk.

-Market çalışanları salgından nasıl etkilendi ?

-Öncelikle Covid-19’un en çok emekçi kesimleri etkilediği bir gerçek. Önce sağlık çalışanları başta olmak üzere market çalışanları da bu salgından çok kötü etkilendi. Elbette burada ciddi bir ayrım var; sendikalı ve sendikasız market çalışanları.

Sendikalı işyerlerinde, sendikalar güçleri ve etkileri çerçevesinde işyerinde çalışma koşullarından ücrete ve işçi sağlığı ve güvenliğinden, ücretli izne kadar bazı konulara müdahale edebiliyor fakat buna karşın sendikasız işyerleri sendikaların koruyucu şemsiyesinin dışında ve bu durum market -işçilerinin daha fazla sömürülmesini beraberinde getiriyor.

-Siz sendika olarak salgın başladıktan sonra ne gibi çalışmalar yaptınız?

-Tez-Koop-İş Sendikası, daha Türkiye’de koronavirüs ile ilgili önlemler alınmaya başlanmadan önce tüm yazılı ve görsel basın üzerinden alınması gereken tedbirlere dair uyarılar yapmaya başladı. Bu amaçla ulusal gazetelere koronavirüs salgınında çalışanların büyük risk altında olduğuna dair uyarı ilanları verdik. Bunu sosyal medyadan yaptığımız uyarılar izledi. Tabi biz bunu yaparken aynı zamanda örgütlü olduğumuz işyerlerindeki üyelerimize de derhal ulaştık. Özellikle örgütlü olduğumuz Migros ve CarrefourSA gibi işyerlerinde üyelerimize detaylı bilgilendirmeler yaptık. Bununla birlikte üyelerimizin ilk adım taleplerinin derhal yerine getirilmesi için işverenllerle görüşmeler yapıldı ve talepler karşılandı.

Buna göre; Parmak izi alınması işlemi kaldırıldı. Kasa kısımlarına koruyucu panel kondu ve 1,5 m. sosyal mesafe noktaları kondu. Personele koruyucu malzemelerin dağıtılması ve bilgilendirme yapıldı. Tüm mağazalarda hijyen ve dezenfektasyon işlemi yapıldı. Tüm çalışanların kartlarına C Vitamini paketi tanımlandı. İlk etapta sadece kasiyerler için kolonya ve krem maaş kartlarına tanımlandı Üyelerimiz bu süreçte maddi sıkıntıya düşmesinler diye, Mayıs ayında aldıkları prim hesap ücreti, mart ayında verildi. İşçi sağlığı ve güvenliği çerçevesinde işe uygun koruyucu maske dağıtıldı. Hamile olan ve ya kendisinin ya da evde kronik hastalığı olan yakını bulunanlara; varsa yıllık izni yoksa 1 Nisan’a kadar ücretli mazeret izni verildi. Fakat salgınla ilgili tehlike geçmediği için, bu grup üyelerimizin idari izinli sayılmaları da devam etmektedir.

Ayrıca başta üyelerimizin olmak üzere, virüs süresince çalışmakta olan olmayan tüm emekçilere hizmet vermek adına 7/24 çalışan “Tez-Koop-İş Sendikası COVID-19 Dayanışma Hattı”nı kurduk ve çalışanların soru ve sorunlarına derhal yanıt olmaya çalışıyoruz.

ÇALIŞMAKTAN KAÇINMA HAKLARI VAR

-Market çalışanlarının çalışmaktan kaçınma hakkı var mı?

-İşveren tedbirleri almazsa personelin böyle bir hakkı var elbette.

KARŞIYAKA’DA BİR MARKET ÇALIŞANINDA VİRÜS TESPİT EDİLDİ!

-İzmir’de Covid-19’a yakalanan market çalışanları var mı?

-Evet. Karşıyaka’da bir markette çalışan arkadaşımızda çıktı. Evinde gözetim altında şu an. Market kapatıldı ve tüm çalışanlar idari izin ve ücretli izinle evlerine gönderildi. Markette diğer çalışan arkadaşlara da test yapıldı, onların sonuçları negatif çıktı.

-Market çalışanlarına düzenli test yapılması gibi bir talebiniz var mı?

-Böyle bir talebimiz var elbette. Eğer ki böyle bir uygulama olursa biz memnun oluruz.

SENDİKASIZ İŞYERLERİNDE DURUM ÇOK VAHİM

-Sendikasız işyerlerinde çalışanların durumu nasıl?

-Bizler sendikalı işyerlerinde gerekli tüm önlemleri alıyoruz ve üyelerimizin her hangi bir korku ve kaygı yaşamadan çalışmasını sağlamaya çalışıyoruz. Sendikalı işyerlerinde bunlar yaşanırken, sendikasız işyerlerinde durum çok vahim. Bazı marketlerde personelden imza alınarak ücretsiz izne çıkartılıyorlar. Bilgi almak isteyenler oluyor bizden. Bir market çalışanı arkadaşımız bizi aradı; kağıt imzalatmak istemişler ücretsiz izne çıkmak istediğine dair. Marketin yetkilisi ‘biz devletten yardım alacağız şimdi sen izne çık biz parayı alınca sana vereceğiz’ demişler. Bu kağıdı imzalatmak istiyorlar zira personel imzalamazsa iş akdini feshetme ve kıdem tazminatı alma hakkı bulunuyor.

AZ PERSONELLE SÜREÇ YÖNETİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Çoğu firma düşük bütçelerle ve az personelle süreci yönetmeye çalışıyor. Halbuki bu süreçte en çok iş yoğunluğu ve hacmi artan işyerleri marketler oldu. Çalışanlar iş yoğunluğunun müşteri bakımından en az yüzde 50 arttığını, ancak buna karşın personel sayısının aynı kaldığını, hatta işlere yetişmek için molalarını bile tam olarak kullanamadıklarını iletmektedirler. Örneğin örgütlü olduğumuz Migros bu dönem artan müşteri yoğunluğunu karşılamak için yaklaşık 3 bin kişi daha istihdam etti. Böylece işçilere yüklenecek iş yükünü azaltmış oldu. Çünkü sendikalı işyerlerinde işin düzenlenmesinde sendika da söz sahibidir ve işçinin sömürülmesinin önünde bir set görevi görür.

BİR DE EVLERE SERVİS YAPTIRIYORLAR!

Diğer yandan müşterilere yönelik maske takılması, içerde fazla müşteri varken içeriye girilmemesi gibi denetimlerin de yapılması bu çalışanlardan isteniyor. Zaten 2-3 kişi çalışılan bu işyerlerinde, bırakın işleri yetiştirmeyi, bir de müşterilerden azar işittiklerini ifade ediyorlar. Bu yetmezmiş gibi, hatta bazı markaların bu çalışanlara bir de evlere servis hizmeti yüklendiğini görüyoruz. Hatta bu hizmet sunulurken, eşyalar, poşetler servis arabalarıyla değil, çalışanlar ellerinde taşıyarak uzak mesafelerdeki evlere götürüyorlar. Kısaca sendikasız işyerlerinde çalışanlar üzerindeki sömürü oranı bu süreçte artarak devam etmiştir. Bu süreçte sömürünün sosyo-ekonomik boyutuna bir de sağlık boyutu eklenmiştir.

EN ÇOK SAĞLIK ÇALIŞANLARI, ARDINDAN MARKET ÇALIŞANLARI!

Sonuç olarak koronavirüs salgını tüm sektörleri olumsuz etkilemesine karşın bundan en çok sağlık çalışanları ve sonrasında market içişleri etkilenmiş ve etkilenmeye de devam etmekte. Market çalışanları şu anda bir kamu sağlığı hizmeti görmektedirler. Sendikalı işyerlerinde çalışanlar belli haklara ve güvencelere sahip olmasına karşın yüz binlerce sendikasız market işçisinin emeği ve sağlığı sömürülmektedir. Bu tür işverenler bu süreci fırsata çevirmiş ve daha çok kar etmenin yollarını bulmaya çalışmaktadırlar. Biz de Tez-Koop-İş Sendikası olarak diyoruz ki, bu işçiler yalnız değildir. Tez-Koop-İş bunların da koruyucu şemsiyesidir. Bu işçiler için de mücadelemiz durmadan devam edecektir.

Editör: Haber Merkezi