Medical Park İzmir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Saygı, kalp ve ritim bozukluklarında ablasyon tedavisinin yüzde 95'lere varan oranlarda başarı sağlayabileceğini söyledi.

Kalp ritmi bozukluğunda kalp olması gerekenden daha hızlı, daha yavaş veya düzensiz çalışır. Normal şartlarda sağlıklı bireyler yoğun efor yapmadıkları veya duygusal stres yaşamadıkları durumlarda kalp atışlarını genelde hissetmezler. Stres veya heyecan yaşanmadan çarpıntı hissediliyorsa bu durum kalp ritim bozukluğunun belirtisi olabilir.

Kişinin çarpıntı hissetmesinin her zaman kalp ritmi bozukluğu veya kalp hastalığı varlığını göstermediğini ifade eden Serkan Saygı, “Çarpıntı yakınması hastaneye başvuran hastaları en sık ifade ettikleri şikayetlerden birisidir. Normal şartlarda sağlıklı bireyler yoğun efor yapmadıkları veya duygusal stres yaşamadıkları durumlarda kalp atışlarını genelde hissetmezler. Kalbimiz normal şartlarda belirli bir düzen içerisinde atar. Kalp hızımız normal şartlarda dakikada 60-100 arasındadır. Uyku veya dinlenme halinde iken kalp hızı dakikada 60’ın altına inebilir. Kişi efor yaptığında, bir heyecan yaşadığında kalp atışları hızlanabilir, şiddetlenebilir ve bu genelde kişiler tarafından hissedilebilir. Ancak kişinin herhangi bir efor yapmadan veya duygusal bir stres yaşamadan çarpıntı hissetmesi bir kalp ritim bozukluğunun belirtisi olabilir” diye konuştu.

Ritim bozukluklarının önemli bir kısmının başarılı şekilde tedavi edilebildiğini dile getiren Anabilim Dalı Başkanı Serkan Saygı, “Bazı ritim problemleri ilaç tedavisi ile iyileşebilirken, bazılarının tedavisinde yakma/dondurma olarak bilinen ablasyon işlemi uygulanıyor. Halk arasında yakma tedavisi olarak bilinen ablasyon tedavisi günümüzde birçok ritim bozukluğunun ilaçsız tedavisini mümkün kılmaktadır. Absalyon tedavisinin başarı şansı yüzde 60 ile yüzde 95 arasında değişmektedir. Tüm bu başarı oranları ilaç tedavisi ile karşılaştırılmayacak kadar yüksektir” dedi.

Doç. Dr. Saygı, “İşlemin esası kalp içerisindeki ritim bozukluğu yapan dokunun tespit edilerek kontrollü bir şekilde harap edilmesine dayanır. Ablasyon öncesi tanı amacıyla taşikardi tipi, kalbin neresinden kaynaklandığı, mekanizması ve ölümcül olup olmadığı anlaşılabilmektedir. Ablasyon tedavisi ile hastaların önemli bir kısmında bozulmuş olan kalp ritmi ilac kullanımına gerel olmadan düzelir ancak ablasyon işleminin bu konuda eğitim almış hekimler tarafından yapılması gerekir. Ablasyon işlemi ehil olmayan hekimler tarafından yapıldığında kalıcı hasarlar ve sakatlanmalara sebep olabilir” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Serkan Saygı, “Kalp ritminde düzensizleşme ve hızlanmaları kısaca taşikardiler olarak tanımlayabiliriz. Genelde ölümcül sonuçlar doğurabilecek ritim bozukluklar yaşı veya koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp kapak hastalığı veya kalp krizi geçirmiş hastalarda daha sık görülürken tamamen sağlıklı görünen genç hastalarda da ciddi taşikardiler görülebilmektedir. Taşikardilerde önemli nokta tanının doğru konulabilmesidir” dedi.

Editör: Haber Merkezi