DUYGU KAYA/ İZ GAZETE-  Geçtiğimiz günlerde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Yelki Mahallesi’nde Doğal Sit ve Tarım alanı içine Go-Kart(karting) pisti planlarını onaylaması üzerine birçok itiraz gelmiş, buna rağmen alana asfalt dökülmesi belediye ve halk tarafından büyük bir tepki almıştı. GÜLDER (Güzelbahçe Kültür, Çevre Ve Güzelleştirme Derneği) Başkanı Tuğrul Şahbaz, konuya yönelik İz Gazete’ye açıklamada bulundu.

‘GÜRÜLTÜ VE EGZOZ KİRLİLİĞİ OLACAK’

Tuğrul Şahbaz, Go- Kart yapılmak istenen alanda, zeytinlik, çam ağacı ve tarım alanlarının olduğunu ifade ederek, “Burası çanak gibi bir yer, yapılmak istenenle buranın tam ortasına bir gürültü ve egzoz kaynağı getirilecek. Gürültü kaynağının az olduğunu, 85 desibel olduğunu iddia ediyorlar. Ben doktorum, halk sağlığı uzmanıyım- 85 desibel Türkiye'nin gürültü yönetmeliğine göre en yüksek maruziyet eylem değeri ve 85 desibel, bağıra çağıra konuşmanızı gerektiren bir sestir. Bunun dışında bir sürü trafik yoğunluğu yaratacak bir proje bu. ‘Ben çocuklar için eğitim pisti yapacağım’ diyor ama hemen arkasından, 'Uluslararası yarışlar yapacağım' diye devam ediyor. Ne yaparsa yapsın bu gürültü, egzoz ve çevre kirliliği olacak” dedi.

Şahbaz, alanda tarım dışında yabani hayat olduğunu da aktararak, “Evlere de çok yakın. İnsanlar doğal olarak karşı çıkıyorlar. Biz de davayı açmıştık. Geçen Haziran ayında açtığımız davanın keşfi oldu, keşif sonucu bilirkişi raporu da çıktı, yayınladık. Bilirkişi raporunda itiraz ettiğimiz her şey kabul edildi, alan üst ölçekli planlara uyumsuz. Sadece mevzi alan için Çevre Bakanlığı'ndan 'Bu alan spor alanı olabilir' diye izin çıkarıyorlar. Buranın planlarına tamamen aykırı ve buradaki insanların öncelikleriyle hiç alakası olmayan bir şey. Sonuçta zeytinliklerin ortasında bir yer. Tam yeşilliklerin ortasında bir alan” dedi.

‘HUKUKUN ETRAFINDAN DOLANIYORLAR’

2 yıl önce onlara bu işi yapabilecek alan alternatiflerini sunduklarını anlatan Şahbaz, “Onlara, ‘Siz bu işi burada yapmayın. Güzelbahçe'ye çıkarken Çeşme otobanının dibinde asfalt atılmış büyük alanlar var, hatta motorcular orada çalışıyor, orada yapın' demiştik. Bu tür pistler yapabilecekleri alanlar mevcut çünkü. Ama, ‘Hayır, orası bana uymuyor’ diyorlar, var olan alanları asla kullanmaya yanaşmıyor, inatla gelip buraya yapmaya çalışıyorlar. Ortada çözüm bulacağı şeyler de varken bizi dinlemiyorlar. Biz bilirkişi raporunu aldık, elimizde ama ne yazık ki adli tatildeyiz. Davanın sonucunu şu anda alamıyoruz. Onların Çevre Bakanlığı'ndan aldıkları onaya karşı biz dava açmışken, Çevre Bakanlığı ikinci onayı verdi, bu da ilk dava hükümsüz kalmış demek oluyor.  Parsel numarası değişti diye bir daha onay verdi bakanlık, bu sefer ikinci davayı açtık. Onu yapana kadar belki üçüncü onayı verecek. Yani hukukun etrafından dolanıyorlar” diye konuştu.

‘ÇEVRE BAKANLIĞI KENDİNİ ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI OLARAK GÖRÜYOR’

Asfalt atılmasını önlemek için alanda durduklarını ifade eden Tuğrul Şahbaz, belediye de yanımızda. Zaten belediye de onay vermiyor buraya ama Çevre Bakanlığı'ndan sürekli onay alıyor. Çevre Bakanlığı, Çevre Bakanlığı olduğunu unutup Şehircilik Bakanlığı olarak görüyor kendisini. Biz asfaltın atılmasını fiilen durdurduk, nöbet tutuyoruz orada. Bugün de bir etkinliğimiz vardı, pankartlarımızla alanda durduk. Biz hukuk yolunu istiyoruz ama hukukla iş bitmiyor. Türkiye'de hukuku kullanmamak için her şeyi yapıyorlar. Bu yüzden de toplumsal mücadeleyi çok önemli görüyoruz ve biz oradayız. Ve bu mücadeleyi bırakmayacağız” dedi.

'BU MESELEYİ AKP CHP OLARAK GÖRMÜYORUZ'

“Meclis'te sözümüzü duyurduk, İzmir Milletvekilleri ve Tunç Soyer'i de yanımızda göreceğimiz bir basın açıklaması planlıyoruz” diye konuşan Şahbaz, “Sadece CHP'li milletvekilleri değil, AKP'li milletvekilleri de dahil herkese yazdık. Bu meseleyi AKP- CHP- MHP olarak görmüyoruz. Bu gürültü, bu doğa tahribatında herkes zarar görecek” ifadelerini kullandı.

'TARIM ALANI, TARIM ALANIDIR'

O alanın tarım alanı olmadığı iddialarına yönelik konuşan Şahbaz, "Biz buranın tarım alanı olup olmadığını tartışmıyoruz bile, çünkü tarımdan aldıkları yazılarda şöyle diyor: ' 6 parselin 5'i zeytinli tarla. Bir kısmı ise marjinal tarım alanı.' Bu 'marjinal tarım alanı' kelimesi tehlikeli bir ifade. Çünkü, 'Burada tarım yapılmıyor' denilecek bir alan. Hollanda, İsrail gibi ülkeler tarım alanı yapmak için kendilerini yırtıyorlar, biz elimizdeki alanları burada tarım yapılmıyor diye kullanmıyoruz. O alanda bal gibi tarım alanı. Pisti yapmak istedikleri alan da marjinal tarım alanı, yani, bütün aldıkları yazılarda oranın tarım alanı olduğu yazıyor. Dolayısıyla bu marjinal tarım alanı kelimesi bir bahane. Öyle bir şey yok. Tarım alanı, tarım alanıdır. Ve isterlerse orada tarım yapılır” dedi.

‘GÜYA HUKUKEN DOĞRU SÖYLEYEREK HERKESİ YANILTIYORLAR’

Şahbaz, “Bir yalanları daha var. Onlar 'Burada zaten bir sürücü pisti vardı' diyor. Bir konuda hukuken doğru söylüyorlar. Devlet bir dönem sürücü kurslarına sizin bir piste ihtiyacınız var demiş. Sürücü kursları da o bölgeyi resmi anlamda pist olarak göstermişler ama hiçbir sürücü kursu o alanda sürücü çalıştırmadı. Hiçbir zaman çalıştırmadı. Güzelbahçe'deki sürücü kurslarının sahiplerini tanıyorum, onlara da soruyorum. Ben nerede yaptıklarını da biliyorum. Ama bu kişiler güya hukuken doğru bir şey söyleyerek herkesi yanıltıyorlar. Hiç kullanılmamış bir yerin zaten sürücü pisti olduğunu iddia ediyorlar” diye konuştu

'AĞAÇ KESMEDİLER DOĞRU, ÇÜNKÜ ORANIN BİR KISMINDA AĞAÇ YOK ZATEN'

Tuğrul Şahbaz son olarak, “Bize de çok fazla saldırıyorlar. Önlerine gelene, 'Onlar bize yüzlerce ağaç kestiniz diyorlar ama biz hiç ağaç kesmedik' diyorlar. Biz hiçbir zaman bunu demedik. Çünkü biz orayı görüyoruz, yüzlerce ağaç kesmediler, doğru çünkü oranın bir kısmında ağaç yok zaten. Öyle bir şey söylemedik. Söylemediğimiz şey üzerinden bizi yalancılıkla suçluyorlar. Dolayısıyla bunların böyle bir şey yapmamaları gerekiyor. Gerçekten ayıp oluyor” dedi.

Editör: Haber Merkezi