Seferihisar açıklarında gerçekleşen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından konutlarında hasar oluşan vatandaşlar için çadır kentler kuruldu. Birçok vatandaş, çadır kentlere yerleşip yaşamını sürdürmeye başladı. Çadır kente yerleşen vatandaşlardan Arzu Özdel'in hikayesi ise yürek burktu. Gölcük depreminde, Adapazarı’nda oturduğu binanın enkazından 5 saat sonra kurtarılan Arzu Özdel, İzmir depreminde de aynı korkuyu yaşadı. Kalçasındaki kırık nedeniyle tekerlekli sandalye ile hayatını devam ettiren Özdel'i, deprem sırasında komşuları dışarı çıkardı. Yaşadığı korku dolu anları anlatan Özdel, "Deprem anında evdeydim. Kaldığım ev hasar aldı. Duvarları yarıldı. Evde Kur'an okuyordum. Çok korktum. Yürüyemediğim için beni komşularım koluma girerek dışarı çıkardı. Adapazarı'nda göçük altında 5 saat kadar kalmıştım. O günler aklıma geldi. Yine bina yıkılacak ben de göçük altında kalacağım sandım. Depremden çok korkuyorum" dedi.
'BİNADA KALACAĞIMA ÇADIRDA KALMAYA RAZIYIM'
17 Ağustos 1999 tarihinde Kocaeli Gölcük merkezli depremin ardından Adapazarı'ndan depremden kaçarak İzmir'e geldiklerini söyleyen Özdel, "AFAD ekibi beni kurtarmıştı. Beni köpeklerle aradılar. Göçük altında kaldığımda kurtulmak için betonları parmaklarımla delmeye çalıştım. Buraya geldim burada da deprem oldu. Kaldığım apartmanın en alt katında yaşıyorum. Bina depremde hasar aldı. Tek göz odalı müstakil ev istiyorum. Artık binada yaşamak istemiyorum. Hiç akrabam yok. Huzurevine gitmek istemiyorum. Ben tek katlı tahtadan bir evde kalırım hatta çadırda kalmaya razıyım" diye konuştu.
DHA
