İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, mesajında şunları vurguladı:

“Karanlığa karşı verdiği mücadele nedeniyle gericilerin hedefi haline getirilen aydınlanmacı yazar Turan Dursun, bundan 27 yıl önce İstanbul Koşuyolu'ndaki evinin yakınlarında teröristler tarafından silahla vurularak öldürüldü. Bizlere sorgulamayı, aydınlık düşünmeyi miras bırakan Dursun’un gerçek katilleri ve arkasındaki güçler hala bulunamadı.

‘Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım?’ sözleriyle yazdıklarının bedelini canıyla ödeyebileceğinin farkında olduğunu ifade eden Dursun, uğradığı cinayet öncesinde ölüm tehditleri alıyordu.

Yıllarca birçok aydınımız sistemli bir şekilde katledildi. Özellikle 90’lı yıllarda gazeteciler öldürülerek susturulmaya çalışıldı. Dün öldürüyorlardı bugünün yöntemi ise zindanlar. Gerçeklerin kaderi ya ölüm ya zindan. Ancak bu iki yöntem de aydınların düşüncelerinin, yazdıklarının daha geniş kesimlere ulaşmasına engel olamıyor. Dursun’un ölümünden sonra ön raflarda satılan kitaplarını binlerce insan okumaya devam ediyor.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak biz de, katledilen aydınlarımızı İzmir Basın Müzesi’nde yaşatmayı sürdürüyoruz. Müzedeki ‘Öldürülen Gazeteciler Odası’nda aydınlarımızın özel eşyalarını sergiliyoruz. Buraya gelenler tarihsel kayıplarımızı görüyor ve nedenlerini sorgulamaya başlıyor. Turan Dursun’un katledildiği sırada üzerinde bulunan saati ve yeleği de müzemizde sergileniyor.

Turan Dursun ve tüm basın şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Mücadelelerini yerde bırakmayacağımıza söz veriyoruz.”

Editör: Haber Merkezi